‘Özgür Basın sözümüz’

  • 09:05 6 Eylül 2024
  • Güncel
Elfazi Toral
 
İSTANBUL– Özgür Basın’ın ezilen halklar ve tüm toplumun sesi olma sorumluluğunu üstlendiğine dikkat çeken kadınlar, “Özellikle kadınların mücadelesini kadın hareketinin sesini yükselten ve basının öncülüğünü taşıyan Özgür Basın sözümüz oluyor. Kürt geleneğini sözünü yansıtan Özgür Basın emekçileri sözümüz oluyorlar” dedi.
 
Özgür Basın hakikati toplumla buluşturan, toplumu hakikatle buluşturan bir basın yayıncılığını yaparken iktidarın baskı, sindirme, saldırı, gözaltı ve tutuklamaları ile karşı karşıya kalıyor. Özgür Basın emekçileri kadınların, çocukların ve halkın sesi olurken aynı zaman da toplumsal mücadele ve toplumsal hakikat mücadelesini de yürütüyor. Kurdistan’da Türkiye de Orta Doğu’da devletin hem Kürt halkına hem de ezilen tüm halklar için gerçekleştirdiği hak ihlallerini yansıtan Özgür Basın geleneği iktidarın yargı kıskacına da maruz kalıyor. Halka doğru bilgiyi ulaştıran Kürt basını tüm baskılara rağmen gazetecilik faaliyetini hem savaş alanında hem de bulunduğu her alan mesleki faaliyetini sürdürüyor. Yaşamın her alanında yaşanan hak ihlallerini ortaya çıkaran Özgür Basın emekçileri, hem saldırılar sonucu katledilen meslektaşları için hem de tutsak bulunan meslektaşlarının kalemini, kamerasını ve mirasını devir alarak hakikati yazan savunan bir misyonla ilerliyor. 
 
6 Eylül Özgür Basın Günü ve Özgür Basın’ın toplumdaki rol misyonuna  ilişkin kadınlar konuştu. 
 
 ‘Halkı bilgilendirmede Kürt basını önemli bir role sahip’
 
Türkiye’de sansürün bu kadar yayıldığı ve muhalif sesin kısıldığı her hareketin gizlendiği bir dönemde Kürt basının tüm halklar için önemli bir role sahip olduğunu söyleyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul İl yöneticisi Gizem Kuzuk, özellikle son on yıldır Türkiye’de iktidara yakın bir medya grubunun olduğunu belirterek, egemen güçler ne istiyorsa onun yayınlanmasına izin verilen bir medyanın olduğunu söyledi.  Barış ve özgürlük mücadelesi veren insanların olduğunu dile getiren Gizem,  haksızlıklara karşı halkın bilgi edinme hakkını yansıtmada Kürt basınının önemli bir yeri olduğunu vurguladı. 
 
‘Halkın doğru bilgi alma hakkı gasp edilemez’
 
Özgür Basın’ın halka doğru bilgi aktarmak için savaş alanlarında, afet bölgelerinde dünyanın her yerinde doğru haberi yansıttığını ifade eden Gizem, “Halkı doğru bilgilendirdikleri için hedef alınıp katlediliyorlar. Özgür Basın emekçilerinin katledilmesini şiddetle kınıyoruz buradan bir kez daha arkadaşlarımıza ve ailelerine baş sağlığı diliyoruz” dedi. Özgür Basın’ın susturulamayacağını kaydeden Gizem, “Halkın doğru bilgi alma hakkı, halkın doğruları öğrenme hakkı gasp edilemez bu anlamda da Özgür Basın emekçileri iyi ki varlar 6 Eylül Kürt Basın Günü’nü de buradan kutluyorum” şeklinde belirtti.
 
‘Özgür Basın sözümüz oluyorlar’
 
DEM Parti İstanbul İl Kadın Meclisi’nden Zülfiye Hazar  da, Türkiye’nin Silêmanî’de, 23 Ağustos’ta içinde gazetecilerin bulunduğu aracı Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA) ile bombalayarak katlettiği gazeteciler Gulistan Tara ile Hêro Bahadîn  anarak sözlerine başladı. Zülfiye, “Özgür Basın bugüne kadar süregelen mücadelesi faşizmin bütün koşullarına rağmen bütün zorlamalarına rağmen mücadeleye devam etmiştir. Her alanda onlarla dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.  Kürt halkının sesi olan, sözü olan Öz gür Basın ile dayanışma için elimizden geleni yapacağız. Ülkemizde de Kürt geleneğini sözünü yansıtan Özgür Basın emekçileri iyi ki varlar iyi ki sözümüz oluyorlar” diye aktardı.
 
‘Özgür Basın ezilen halkların sesi olma sorumluluğunu taşıyor’
 
“Egemenlerin haklara yönelik savaşı her yerden körükleyen bir dönemden geçiyoruz” sözleriyle konuşmalarına başlayan DEM Parti Gençlik Meclisi’nden  Eda Talafat, dünyada, Orta Doğudaki ulus devletlerin neden olduğu  savaşların yaşandığını belirterek bu savaş politikalarında basının ciddi bir yeri olduğunu vurguladı. Eda, konuşmasına şu sözlerle devam etti: “Savaş  politikalarında basının ciddi bir yeri var. Çünkü egemenler haklardan bu savaşın hakikatini gizlemek istiyor. Dolayısıyla medya ablukası her yerde var. Orta Doğu‘da da Türkiye’de Kürdistan da basın bu anlamda çok ciddi bir yer kaplıyor.  Apê Musa‘dan Nagihanlara basın geleneği her zaman topluma hakikati ulaştırmak gibi bir sorumluluk üstleniyor. Egemenlerin Özgür Basın’a yönelik çok ciddi saldırıları olduğunu biliyoruz. En son gazeteci arkadaşımız katledilerek şehit edildi. Kadın mücadelesinde, halkların mücadelesinde, her direnişte yanımızda olan, bizim mücadelemizi belgeleyen, hakikatimizi ulaştıran Özgür Basın oldu. Ezilen bütün kesimlerin mücadelesinin sesi olmak gibi bir sorumluluk üstlenilen dönemdeyiz. Özellikle kadınların mücadelesini, kadın hareketinin sesini yansıtıyor ve basının öncülüğünü yapıyor.”