Gazeteci Nûvîn: Arkadaşlarımızın intikamını kalemimizle alacağız

  • 09:04 6 Eylül 2024
  • Güncel
 
Derya Ren-Öznur Değer
 
WAN- Özgür Basın Günü'ne dair konuşan gazeteci Nûvîn Îsmaîl, “Deniz Fırat, Hêro Bahadîn ve Gülistan Tara’nın izinden gitmeye ve halkımızın taleplerini haykırmaya devam edeceğiz. Arkadaşlarımızın intikamını kalemimizle, konuşmalarımızla ve kameralarımızla alacağız” dedi.
 
Basına yönelik saldırıların giderek arttığı süreçte, AKP ve MHP iktidarı ülke içinde ve dışında Kürt gazetecileri hedef almaya devam ediyor. 23 Ağustos’ta Güney Kurdistan'ın Silêmanî kentinde gazeteci Gülistan Tara ile Hero Behadîn’in SİHA saldırısı sonucu katledilmesinin ardından, Özgür Basın emekçileri bir kez daha hedef haline getirildi. Tutuklama, katledilme, kaçırılma başta olmak üzere iktidar ve yargısının tacizi altında tutulan gazeteciler, “Özgür Basın Susturulamaz” şiarıyla yazmaya devam ediyor.
 
6 Eylül Özgür Basın Günü dolayısıyla Rojava TV spikeri Nûvîn Îsmaîl, Özgür Basın’a yönelik artan saldırı ve tehditleri değerlendirdi.
 
‘Türkiye, gerçeğin sesini kesmek istedi’
 
Kürt basınının gerçeği ortaya çıkarmanın sesi olduğunu söyleyen Nûvîn, “Bir gazeteci, yaşanan durumları, olayları halka doğru ve özgür şekilde ulaştırabiliyorsa o zaman Özgür Basından söz edebiliriz. Öte yandan Özgür Basın bir köprü gibidir. 19 Temmuz Rojava Devriminin başlamasının ardından Rojava’nın birçok bölgesinden halka haber ulaştırmak amacıyla birçok medya yayın organı kuruldu. Bu yayın organları bölgede yaşananları dünyaya duyurma noktasında sorumluluk aldı. İşte tam da bu süreçten sonra işgalci Türk Devleti, gerçeğin sesini kesmek istedi. Sadece Türk devleti değil, aynı zamanda DAİŞ de Kürt Basınına yönelik saldırılara başladı. Ayrıca DAİŞ ve Türk Devleti’nin ortaklığı ile Şengal ve Mexmûr’da da gazetecilere yönelik saldırılar oldu ve bu saldırılar sonucunda gazeteciler katledildi. Örneğin Rojava’da ANHA Haber Ajansı Muhabiri Hogir Mihemed, Dilîşan Îbîş, Mexmûr’da ise 2014 yılında Deniz Fırat katledildi” diye konuştu.
 
‘Öncü kişilikler hedef alınıyor’
 
Son iki ay içerisinde Güney Kürdistan Bölgesi’ne yönelik Türkiye’nin gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda 3 gazetecinin yaşamını yitirdiğini hatırlatan Nûvîn, 23 Ağustos’ta Silêmanî’de katledilen 2 kadın gazetecinin basının öncü isimlerinden olduğunu belirtti. Nûvîn, “Katledilen gazeteciler Türkiye’nin Kürdistan’da yürüttüğü işgalleri yansıtan kişilerdi. Gülistan Tara sadece Başûr’da değil aynı zamanda Rojava’da da Jin TV’de çalıştı. 23 Ağustos 2023 tarihinde Amûde-Qamişlo yolunda Jin Tv’nin aracının hedef alınması sonucunda bir gazeteci şehit düştü ve gazeteci Delîl Egîd yaralandı. Bir yıl sonra aynı şekilde saldırıların yapıldığını gördük. Kürt basınına öncülük yapan kişiliklerin her zaman hedef alındığını görüyoruz. Gazeteciler katledilmeden birkaç ay önce Türkiye, KDP’nin işbirliği ile kendi zırhlı araçlarını ve kendi askerlerini içerisine yerleştirdiği DAİŞ’lileri Başûr’a yerleştirmeye başladığını gördük. Bölgenin kontrolünü Türkiye’nin eline bıraktı” dedi.
 
‘Türkiye güven ortamını yok etmek istiyor’
 
Türkiye, Irak hükümeti ve KDP arasında yapılan anlaşma sonrasında saldırıların arttığını kaydeden Nûvîn, “En son Türkiye’nin Rojava’da Qamişlo kentine yönelik düzenlediği saldırıda Kuvvet Komutanı Dijwar Qamişlo şehit düştü. Türkiye’nin amacı Kürtlerin yaşadığı bölgelerden sürgün etmek ve katletmektir. Türkiye, Asayiş güçlerinin Rojava’da oluşturduğu güven ortamını yok etmek ve 12 bin şehidin kanıyla koruduğu toprakları işgal etmek istiyor. 80’den bu yana Türkiye’nin Başûr’a yönelik geliştirdiği politikaların bir devamı olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin saldırılarından Rojava halkı asla geri adım atmadı. Bizler de Rojava’da çalışan gazeteciler olarak halkın sesini her daim duyurmaya çalışıyoruz. Rojava halkı çok iradeli ve güçlü bir şekilde ayakta duruyor. Şehit düşen her arkadaşın yerine binlerce kişi yer alıyor. Onun yolundan yürümeye çalışıyorlar” sözlerine yer verdi.
 
‘Arkadaşlarımızın intikamını kalemimizle alacağız’
 
Nûvîn, Türkiye’nin Başûr ve Rojava’ya yönelik saldırılarının Birleşmiş Milletlerin (BM) sessizliğinden kaynaklandığının altını çizerek, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Türkiye’nin saldırılarıyla ilgili BM’de açılan davalarda Türkiye cezalandırılmıyor. Örneğin 23 Ağustos 2023 tarihinde Jin TV’nin aracına yapılan saldırı dava olarak sunuldu. Ancak şu ana kadar Türkiye cezalandırılmadı. Gazetecilerin katledilmesine yönelik tepkiler öne çıkıyor. Arkadaşlarımızın katledilmesinden sonra bizler de gazeteciler olarak işimizi daha iyi yapmaya ve onların anısına sahip çıkmaya çalışıyoruz. Gazetecilerin onların iktidarlarını sarstığını anladıklarından kaynaklı ilk hedef gazeteciler oluyor. Bizlerde Deniz Fırat, Hêro Behadîn ve Gülistan Tara’nın izinden gitmeye ve halkımızın taleplerini haykırmaya devam edeceğiz. Bizler arkadaşlarımızın intikamını kalemimizle, konuşmalarımızla ve kameralarımızla alacağız.”