İSTANBUL- 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde halay çektikleri için tutuklanan 12 genç için gerçekleştirilen basın açıklamasında, “Tek bir kişi bile kalsak mücadele edeceğiz. Zindanlardan sokaklara gerçeği haykıracağız” denildi.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri öncülüğünde Kadıköy'de düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günün’de halay çektikleri için gözaltına alınıp tutuklanan 12 genç için DEM Parti Kadıköy İlçe Örgütü, ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya DEM Parti Gençlik Meclisi üyeleri, çok sayıda gençlik örgütlerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti temsilcileri destek verdi. Eylemde “ Ne halaylarımızdan ne özgürlüğümüzden vazgeçiyoruz, örgütlü mücadelemiz yenilemezdir” pankartı açılarak sık sık “Biji berxwedana zindana” , “ Yaşasın örgütlü mücadelemiz” , “ Biji berxwedana ciwanan” sloganı atıldı.

 

Açıklamada ilk olarak söz alan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Eşsözcüsü Vildan Doğan, “Tutuklamalar ve baskılar hiçbir şekilde ne gençliğe ne Kürt halkına geri adım attıramaz. Bizi tehdit edenlere ve baskı altına almaya çalışanlara karşı dönüp tarihimize bakmalarını tavsiye ediyoruz” dedi.

 

‘Tek bir kişi bile kalsak mücadele edeceğiz’

 

Daha sonra söz alan DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Murat Kalmaz, Kürtlerin yüzyıllardır baskılara ve imha politikalarına karşı direndiklerini ifade ederek, şu sözleri kullandı: “ Bizler direniş mirasını zindanlarda direnen mazlumlardan aldık. Her gün Kürt gençlerini halay çektikleri için tutukluyorsunuz.  Bu hukuksuzluktur bu ahlaksızlıktır. Bizler artık buna yeter diyoruz. Bizler buradan da çağrımızı yapıyoruz. Biz geri adım atmayacağız. Ne yaparsanız yapın işkence gözaltı, tutuklamanız faşizmiz karşısında geri adım atamayacağız. Tek bir kişi dahi kalsak bunun karşısında mücadele edeceğiz.”

 

‘12 arkadaşımız devrimci mücadele yürüttüğü için tutuklandı’

 

Basın metnini okuyan DEM Parti Gençlik Meclis üyesi Eda Talafat, AKP-MHP iktidarının gençler üzerinde yürüttüğü politikalara dikkat çekti.  Eda,“1 Eylül’de ise onurlu bir barışın tek yolunun Kürt halkının varlığının tanınması olduğunu haykırmak üzere her sene olduğu gibi bir aradaydık. Tüm bu direnişlerin halklarda bulduğu karşılıktan korkan ve baskı ve şiddet mekanizmaları dışında iktidarını sürdüremeyeceğini çok iyi bilen AKP-MHP faşizmi, bu eylemlerimizi gerekçe göstererek gençliğe yönelik birçok operasyon gerçekleştirdi; onlarca arkadaşımız halkının kimliğine sahip çıktığı ve devrimci mücadelede yer aldığı için tutsak edildi” diye belirtti.

 

‘Hayalleri yıkılan faşist iktidar’

 

İktidarın Kürt gençleri kadınlar üzerinde özellikle baskı  uyguladığını vurgulayan Eda, “Amed, Mardin, Wan, Batman, Silopi ve Cizre gibi birçok belediyemizde dilimize ve kültürümüze yönelik inkar politikaları kapsamında Kürtçe tabelalar defalarca söküldü, kaldırıldı, üzerleri boyandı. Tek başına iktidar olarak tek adam rejimini kemikleştirme hayalleri yıkılan faşist iktidar, İstanbul, İzmir, Mersin, Urfa, Gever Türkiye ve Kürdistan’ın birçok kentinde halay çeken, slogan atan, Kürtçe şarkı söyleyen ve Kürtçe konuşanlara yönelik çok sayıda operasyon gerçekleştirdi, onlarca arkadaşımız kaçırıldı, işkence gördü ve tutuklandı” ifadelerini kullandı.

 

‘Tüm baskılara karşı alanlarda olacağız’

 

İktidarın tüm baskılarına karşı alanlarda olacaklarını ve halaylarını, sloganlarını atacaklarını söyleyen Eda, son olarak şunları söyledi: “Bizler, barış için muhatap İmralı diyen, kimsenin adını bile anamadığı ülkenin, Kürdistan’ın özgürlüğünü savunan yurtsever gençliği olarak buradayız” dedi. “ Kadın düşmanı karanlık çetelere karşı halayı ve zılgıtı özgürlüğün sembolü yapan kadınların yoldaşlarıyız, hiçbir yere gitmiyoruz. Halaylarımızı özgürlüğümüzden korkanların kâbusu yapacağız” diyen Eda, “Faşizmin kolluk kuvvetleri ve mahkemeleri iyi bilmelidir ki, onurlu bir barışın tek yolu olan sosyalizm ve özgür Kürdistan mücadelemiz faşizmin kurumlarında yargılanamaz. Zindanlardan sokaklara, yürüyüşlerden halaylara bu gerçeği haykırmaya devam edeceğiz” 

 

Ardından açıklama slogan ve alkışlarla son buldu.