Tekstil işçileri yoksullukla boğuşuyor

  • 09:04 29 Temmuz 2024
  • Emek/Ekonomi
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Tekstil ülkesi olan Türkiye’de yoksulluk ve kötü koşullarda tekstil atölyesinde çalışan Ayşe Yakup, “Günde 12 saat çalışıyoruz. Klima yok, sigorta yok. Bir hafta çalışmazsak aç kalıyoruz. Erkekler atölyelerde makineci olarak çalışıyor, onlar kadınlardan daha fazla kazanıyor” diyerek koşulların iyileştirilmesi gerektiğini belirtiyor.
 
Tekstil ülkesi olan Türkiye’de işçiler yoksullukla savaşıyor. Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın Mart ayında yaptığı bir açıklamada Türkiye'nin yüzde 4,5 büyümeyle 2023'ü Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında ikinci, G20 ülkeleri arasında dördüncü sırada kapattığını kaydederek, Cumhuriyet tarihinde 1 trilyon dolar eşiğinin ilk kez aşıldığını belirtmiş olsa d bu büyümenin işçi ve emekçiye yansıması daha fazla yoksulluk oluyor. Bu kadar yüksek gelirin elde edildiği bir sektörde işçilerin hangi koşullarda çalıştığını hatırlamak ve görmek adına yönümüzü İstanbul’da Tarlabaşı’na çeviriyoruz ve mikrofonumuzu tekstil atölyesinde çalışan overlokçu Ayşe Yakup’a uzatıyoruz.
 
Klimasız alanda 12 saat mesai
 
10 yıldır tekstilde çalışan Ayşe, çalışma koşullarının kötü olduğunun altını çiziyor. Ayşe, “Çocuk işçi olarak başladım 8’inci sınıftan beri çalışıyorum. Tekstilde çalışmak zor. Günde 12 saat çalışıyoruz. Klima yok, sıcakta çok zor oluyor, kışın da üşüyoruz sıcak olmuyor. Çalışma koşulları güzel değil ama mecburiyetten çalışıyoruz, çalışmak zorundayız. Kiracıyım günümüz şartlarında çalışmadan olmuyor. Tekstil işi de hep yok. Yani olsa sorun olmasa sorun. Tekstil sektöründe durgunluk var. Hafta içi her gün Cumartesi de yarım gün çalışıyorum. İşimiz sigortalı değil sigortalı olsa daha iyi olurdu” diyor.
 
‘Borç alıp borçlarımızı kapatıyoruz’
 
Tekstil sektörünün durgunlaşmasından dolayı yılın 3-4 ayı boşta kaldıklarını bu süreçte ekonomik olarak çok zorlandıklarını belirten Ayşe, “Bir hafta çalışmazsak o gün aç kalıyoruz. Günü kurtarmak için çalışıyoruz. Biz yeni evlendik, kiracıyız. Borç alıp borçlarımızı kapatıyoruz, ekonomi çok kötü. Sigortamız olmadığından iş kazası olduğunda kendi başımızın çaresine bakıyoruz, işveren yardımcı olmuyor. Bir sayı vermem doğru olmaz ama ortalama 200 parça yapıyorum. Hem burada hem evde çalışıyorum” ifadelerini kullanıyor.
 
Erkekler daha fazla kazanıyor
 
“Şartlar zor ama yine de insanın kendi parasını kazanması, harcaması güzel bir şey” diyen Ayşe, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Kimseye muhtaç olmuyoruz. Yani gelirim çok olmasa da ekonomik özgürlük önemli. Ücretimizi haftalık alıyoruz. Sigorta, yemek, yol ücreti dahil en fazla aylık 20 bin lira kazanıyoruz. Erkekler makinacı oluyor onlar kadınlardan daha fazla kazanıyor. Ama bu sistem yıllardır artık değişmeli. Mesai saatlerinin azaltılması, sigorta yapılması gerekiyor. Yol, yemek ücretimiz yok yani koşulların iyileştirilmesi gerekiyor. Kadınlar okusunlar ve daha iyi yerlere gelsinler. Tekstilde çalışan kadın sayısı azaldı çünkü evlenen kadınlar ya çalışmıyor ya da çalıştırılmıyor. Tekstilde çalışacak kadın bulunmuyor. Kadın işçi bulunamamasından dolayı şimdi daha az eziliyor. Önceden daha çok sorun yaşanıyordu.”