Kadınlar her alanda sömürülüyor

  • 09:08 2 Mayıs 2024
  • Emek/Ekonomi
 
İZMİR - Gündoğdu Meydanı’nda coşkuyla kutlanan 1 Mayıs’ta mikrofon uzattığımız kadınlar, toplumdaki eşitsizlik ve dengesizliğin en çok kadınları etkilediğini ibelirterek taleplerini dile getirmek için alana çıktıklarını söyledi.
 
İzmir’de 1 Mayıs İşçi Bayramı binlerce işçi ve emekçinin katılımıyla Gündoğdu Meydanı’nda kutlandı. Coşkunun ve isyanın hâkim olduğu kutlamada özellikle kadınların oluşturduğu kortejler dikkat çekti. Burada işçi sınıfının durumuyla ve kadın yoksulluğunun geldiği aşamayla ilgili konuştuğumuz kadınlar,  iktidarın değişmesi gerektiğini vurguladı. Kadınlar, her alanda olduğu gibi emek alanında da en çok sömürülen ve baskıya maruz bırakılanların kadınlar olduğunu söyleyerek mücadele etmenin önemine işaret etti.
 
Jin, jiyan, azadi bizim için çok önemli
 
Nimet Bolcal, özellikle kadınların yaşadığı durumlardan bahsetmek gerektiğini ifade ederek Türkiye’de, kadınların katledilen ve sömürülen ve baskılara maruz kalan tarafta olduğunu dile getirdi. Nimet, “1 Mayıs denilince evet, işçi bayramı diyoruz. İlk başta işçiler haklarını almadıkları için başladığını da biliyoruz. 1 Mayıs, işçiler olsun kadınlar olsun herkesin kendi dertlerini anlattığı güne dönüştü. Biz kadınlar da sahaya çıktığımız zaman daha çok kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Ekonomik sıkıntılarımızdan bahsediyoruz, ölümlerden bahsediyoruz. Ki ‘Jin jiyan azadi’ bu yönden bizim için çok önemli” dedi.
 
Kadınlar alanlara çıkıp kendilerini anlatmak istiyor
 
Nimet, 8 Mart’tan 1Mayıs’a, kadınların sahaya çıkmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak her gün bir kadının katledildiğini söyledi. Kadınların ekonomik olarak da çok zorlandığını belirten Nimet, özellikle anne olan, evli olan kadınların çok daha zorlandığını ifade etti. Nimet, “Böyle olunca da sahaya çıkmak istiyoruz, kendimizi anlatmak istiyoruz. Ha 8 Mart ha 1 Mayıs. Biz aslında kendi sesimizi duyurmak istiyoruz. Bu anlamda 1 Mayıs benim için çok önemli, sahaya mutlaka çıkarım. Sorunlarımızı, dertlerimizi, yürüyüşlerimizi anlatmak adına” şeklinde konuştu.
 
Toplumdaki eşitsizlikten en çok kadınlar etkileniyor
 
Toplumdaki eşitsizliğin ve dengesizliğin en fazla kadınları etkilendiğine dikkat çeken Sebahat Kuş da bir kadın çalışsa da çalışmasa da evin ekonomisinden sorumlu tutulduğunu söyledi. Sebahat, Kadınların örgütsüzlükten kaynaklı alanlarda pek yer alamadığını ifade eden Sebahat, “Bu ülkede ve dünyada en çok kadınların, çocukların ezildiğini bilmemize rağmen maalesef bu bizim eksikliğimiz diye düşünüyorum.  Her şeye rağmen Bijî yek Gûlan, yaşasın 1 Mayıs diyoruz” diye belirtti.
 
‘Mücadelemiz sürüyor’
 
Bu düzene sömürü düzeni dediklerini aktaran Hayalnur Taşdağ ise halkın her şekilde sömürüldüğünü ve kadınların da ekonomik anlamda erkeklere bağımlı yaşaması için zorlandığını dile getirdi. Hayalnur, “Kadınlar erkeklere göre daha az ücret alıyor, işler aynı olsa bile. Ya da iş konumu olarak hiçbir zaman bir kadını üst mevkilerde göremiyoruz. Kadınlar çok fazla baskıya uğruyor. Zaten şiddet, taciz, tecavüz, cinayet had safhada. Fakat bizlerin de kadın, çocuk, işçi bütün kesimler için mücadelemiz sürüyor” ifadelerini kullandı.   
 
‘Hükümetin değişmesi gerekiyor’
 
Sevgi Gök de, emekli kadınların yaşadığı sorunlardan bahsederek iktidarın 16 milyon emekliyi açlığa mahkum ettiğini vurguladı. Sevgi, “Hükümetin atadığı valiler de bugün bütün insanlara seyahat engeli koyarak İzmir’de Karşıyaka’dan vapurları yasakladı. Son üç- dört yıldır hayatımızda yaşadığımız en korkunç yoksulluğu yaşıyoruz. Ben 62 yaşındayım, hayatımda asgari ücret almadım. Şu anda da artık sınırın altında yaşıyorum. Bu hükümetin değişmesi gerekiyor” diye konuştu.