Ekonomik kriz ilaçlara erişimi zorlaştırdı

  • 09:02 28 Ağustos 2023
  • Emek/Ekonomi
 
AMED - Türkiye ve Kurdistan’da derinleşen ekonomik kriz en temel ihtiyaçlardan biri olan ilaç fiyatlarını da etkiledi. Geçmiş yıllardaki ilaç fiyatlarıyla bu yılki ilaç fiyatları arasındaki fark dikkat çekerken, birçok hastalığın tedavisi için gerekli olan ilaçlara da erişim yok.
 
Türkiye ve Kurdistan’da derinleşen ekonomik kriz en temel ihtiyaçlardan biri olan ilaç fiyatlarını da etkiledi. 2021 yılındaki ilaç fiyatlarıyla bu yılki ilaç fiyatları arasındaki fark dikkat çekiyor. Bu fiyat artışının ardından 14 bin 900 çeşit ilacın fiyatlarında değişiklik yapılırken, ilaçta KDV oranı yüzde 8’den yüzde 10’a çıkarıldı. İlaç fiyatlarındaki artışı özellikle en fazla kullanılan ağrı kesicilerde de görmek mümkün. Parol 2021 yılında 8,74 TL iken 2023 yılında 41,22 TL; Arveles 2021’de 17,10 TL iken 2023 yılında 46,89 TL, Dolorex 2021 yılında 13,27 TL iken 2023’te 67,03 TL ve Aspirin 2021 yılında 13,27 TL iken 2023 yılında 49,10 TL’ye yükseldi.
 
İlaç fiyatlarındaki artışın yanında birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ve muadili bulunmayan ilacın tedarikinde de sorun yaşanıyor. Kanser, epilepsi, göz ve tansiyon hastalıklarının tedavisi için kullanılan birçok ilaca hastalar erişemiyor.
 
İlaç sorunu ve bunun eczacılarla hasta arasında yarattığı etkiye dair eczacı Rojda Tokbolat ve medikalci Şengül Barlik konuştu.
 
Eczacılar ile hastalar karşı karşıya geliyor
 
Eczacılık mesleğinin tüm alanlarda olduğu gibi birçok problemle boğuştuğunu söyleyen Rojda Tokbolat, artan fiyatların kendileri ile hastaları karşı karşıya getirdiğini kaydetti. Rojda, “Sağlık kuruluşu alanında birinci basamak olmamıza rağmen kaliteli bir hizmet vermektense hastalara farklarını anlatıyoruz, çıkan ilaç şoklarıyla veya başka problemlerde onların devletle aralarındaki bağı kurmaya çalışıyoruz ve bu bizi de çok yoruyor. Kendi alanımızda da artan kiralar, eleman masrafları birçok yönden enflasyona yenik düşmemizden dolayı şu an zaten birçok eczane batmayla karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
 
‘Sağlık sektöründe geride kalıyoruz’
 
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) bazı firmalarda ve bazı ilaçlarda, ıskonto uygulaması durumunda yurttaşın ilaca daha kolay ve daha az bir fiyata erişebileceğini dile getiren Rojda, “Döviz kurunun çok yüksek artışından dolayı ki şu an döviz Euro kuru 30’larda ama maalesef ilaç kuru 14’lerde. Bu büyük bir fark ve firmaların da beklentisi yüzde zamlarının karşılığını alamamalarından dolayı hem birçok ilacı geri çekti hem de bu farkı hastadan almak zorunda kalıyoruz. Örneğin bizim 50 TL’ye aldığımız ilacı 35 TL’ye satmamız gerekiyor. Bu fark ya bizden gidecek ya da hastadan almamız gerekecek. Şu an birçok akıllı ilaç dediğimiz yeni ilaçlar piyasaya çıkmış ama maalesef ruhsatlandırmadan dolayı özellikle onkoloji alanında kullanılması gereken ilaçlar şu an Türkiye’ye bu ilaçlar gelemiyor. Biz de sağlık sektöründe bile geride kalıyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘İlacın hastaya ulaşımında doğru politika uygulanmalı’
 
İlacın üretim sürecinden dağıtımına, eczanelerden hastaya ulaşımına kadarki süreci doğru politikalarla, firmalarla ya da ilaç kurunu artırarak, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde (İFK) düzenlemeler yaparak yürütmek gerektiğini kaydeden Rojda, “Şu an emekliler zaten maddi olarak kötü durumdalar. Aldıkları maaş kendilerine yetmiyor. Buna rağmen aldıkları raporlu ilaçlarda, kalp ilaçları gibi, tansiyon ilaçları, kan sulandırıcılar gibi almaları gereken birçok üründe maalesef çok fark çıkıyor. Bu durumda da hasta ya almaktan vazgeçiyor veyahut çok zorlu bir şekilde vermek zorunda kalıyor. Bu da tedavisini aksatıyor” sözlerine yer verdi.
 
Rojda, son olarak şunları belirtti: “İnsan var oldukça hayat var olmalı, hayat var oldukça da sağlık olmalı ve düzgün bir şekilde hayatın idame edilmesi gerekiyor. Bunun için de insan sağlığı önemli bir kriter. Düzgün bir şekilde yaşamak hepimizin hakkı.”
 
‘Devlet savaşa para harcamak yerine ülkesine harcasın’
 
1983’ten beridir Amed’de medikal sektöründe çalışan Şengül Barlik, ekonomik olarak durumun kötüye gittiğini belirtti. Hastaların maddi kaygılar nedeniyle ameliyat olmak istemediklerine dikkat çeken Şengül, “Bir kalça diz ameliyatı 40 bin TL’den başlıyor. Kurumun ödediği 12-13 bin. Çok fazla fark doğduğu için hasta sağlığını ikinci plana attı. Şu an kimse hastaneye gidemiyor, özel hastaneler bomboş, devlet hastaneleri malzeme karşılamıyor. Hükümet bir an önce sağlık, gıda ve tüm ihtiyaçları karşılamak için dış ülkelere bağlı kalmayarak kendi üretimini kendi sağlamalı. Bu kadar savaşa para harcamak yerine ülkesine harcasın. Savaşlara değil de okullara harcansın. İnsanlar refah seviyesine gelsin” dedi