Wanlılar: Ekonomik krizin nedeni iktidar

  • 09:01 26 Ağustos 2023
  • Emek/Ekonomi
 
 
Rojda Aydın
 
WAN - Derinleşen ekonomik krizden etkilenen Vanlılar, geçimlerini sağlayamadıklarını ve hayatın çok zorlaştığını söyleyerek, krizin nedeni olarak iktidarı işaret etti.
 
Kurdistan ve Türkiye'deki ekonomik kriz, iktidarın sermayedarı koruyan, savaşı besleyen  politikaları nedeniyle derinleşiyor. Bu krizden özellikle kadınlar ve çocuklar etkilenirken, alım gücünün düştüğü ülkede yurttaşlar açlıkla yüz yüze kalmış durumda. İktidarın savaş politikaları nedeniyle halka ayrılması gereken paranın silahlara harcanıyor olması sık sık gündeme gelirken, iktidar bu krizi çözme noktasında hiçbir adım atmıyor.
 
Ajansımıza konuşan Wanlı kadınlar, bu krizin sebebinin iktidarın yanlış politikaları olduğunu belirtti.
 
‘Ekonomik krizim sebeplerini hepimiz biliyoruz’
 
Dilek Avcı, derinleşen kriz nedeniyle geçinemediklerini ve birçok sorun yaşadıklarını söyledi. Wan'da ekmeğin 6 TL'ye geldiğini, her şeyin pahalılaştığını belirten Dilek, “Evde 5 kişiyiz ve kiralık evdeyiz. Bin 5oo lira kira ödüyorduk ama 6 bin 500 TL oldu. Eşim de inşaatta çalışıyor, başka kimse çalışmıyor. Bazen küçük çocuklarıma süt alamıyorum. Durumun düzeleceğini düşünüyorduk ama durum daha da kötüleşti” dedi. Krizden en çok kadınların etkilendiğine değinen Dilek, ay sonunu zor getirdiklerini ekledi. Dilek, “Kiranın yanı sıra doğalgaz, su ve elektrik faturaları da var. Ayrıca mutfak ihtiyaçları… Çocuklarım küçük ve ihtiyaçları çok. Buzdolabı boş. Günde 200-300 TL kazanıyoruz. Ayda en fazla 6 veya 7 bin kazanabiliyoruz. Kadınlar bu krizi derinden hissediyorlar. İş olsaydı kadınlar da çalışabilirdi. Bu krizin sebebinin kim olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Oy veren ellerimiz kırılsın”  ifadelerini kullandı.
 
‘Krizin sebebi ülkeyi yönetenlerdir’
 
Yurt dışında yaşayan ve Wan'a misafirlik için gelen Mahiye Karataş, ülkede iş imkanlarının olmaması nedeniyle kadınların çalışamadığını ve bu nedenle birçok sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Mahiye, burada yaşamamasına rağmen zor şartlarla yüz yüze geldiğini ekleyerek , “Kültürel olarak, siyasi olarak, ekonomik olarak çaba içinde olmaları, bu sorunu çözmeleri lazım. Bu durumdan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Her şeyin fiyatı uçuyor. Hiçbir şey satın alınamıyor. Hayatımda böyle bir kriz görmedim. Markete bir şeyler almaya gidiyorum, kalan parayı bana vermesini bekliyorum ama verdiğim para eksik çıkıyor, para ekliyorum. Durum çok kötü. Türkiye'de paranın karşılığı yok. Bu krizin sebebi bugün ülkeyi yönetenlerdir. İnsanların bu yönetimi eleştirme hakkı var. Bu nedenle halkımızın eleştiri hakkını kullanması gerekiyor. Zamanı gelince kendimizi eleştiririz ama onları da eleştirebilmemiz lazım” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınlara, gençlere iş yok’
 
İlknur Kol da bir kadın olarak bu krizden çok etkilendiğini söyleyerek, şunları söyledi: “4 çocuğum var, okuyorlar. İstediğim her şeyi alamıyorum. Hayat çok pahalı hale geldi. Faturalarımızı ödeyemiyoruz. İhtiyaçlarımızı kendi başımıza karşılayamıyoruz. Çocuklarımızın sadece eksiklerini alabiliyoruz, onlar için başka hiçbir şeyi alamıyoruz. Örneğin çocuk ayakkabılarında 4-5 ayakkabı ihtiyacı oluyor ama biz sadece bir veya iki ayakkabı alabiliyoruz. Onlara kıyafet aldığımızda gelecek sene de kullanabilecekleri tarzda alıyoruz. Çünkü daha sonra alamayacağımızı biliyoruz. Türkiye hiçbir zaman bu kadar derin bir kriz yaşamadı. Gelecek hakkında çok düşünüyorum. Çocuklarımı düşünüyorum. Türkiye iflas etti. Herkes mağdur. Hükümetin bu krize bir an önce çözüm bulmasını istiyoruz ama artık bu hükümete inancımız kalmadı. Kadınlara ve gençlere iş yok. Bugün gençlerimiz ülkeyi terk etmek zorunda kalıyor. Kötü koşullar nedeniyle gençlerimiz göç etme hayali kuruyor.”
 
‘Türkiye'de söyleyecek söz kalmadı’
 
Zehra Dalar ise 6 kardeşi ve annesiyle birlikte İstanbul'da yaşadığını ve tekstil sektöründe çalıştığını kaydederek, kriz nedeniyle çok sıkıntı çektiklerini belirtti. Zehra, “Orada kiralar çok pahalıydı. Kimse kirada yaşayamaz. Biz de mecburiyetten Van'a gelip buraya yerleştik ama şimdi iş arıyorum ama iş yok. Burada kirada yaşıyorlar ve kiralarını ödeyemiyorlar. Bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Günde 200 TL’ye iş var ama bu yetmiyor. Ancak ailenin kalabalık olması nedeniyle geçinmek zor. Buna nasıl çözüm bulacağımızı bilmiyoruz. İnsanlar bunu kendi elleriyle yaptılar. Çünkü seçimde AKP'ye oy vermeselerdi bu olmayacaktı. İnsanlar bu durumdan şikayetçi ama bu şikayet edilecek bir şey değil, çaba harcamanız ve oyunuzu doğru kişilere vermeniz gerekiyor. Hiçbir şey söylenemez. Seçim öncesi verilen sözleri yerine getirmediler. Bugün kira 20 bin civarında. Asgari ücret 11 bin 400 TL oldu. 3 kez yardıma başvurduk ama reddedildi. Biz kadınlar asgari ücretin artırılmasını ve bu krize çözüm bulunmasını istiyoruz. İş başvurusunda bulunuyoruz, deneyimli çalışan istiyorlar. İşi yapmadan deneyim nasıl olacak? İnsanlar çalışmadan deneyim kazanamaz. Türkiye'de söyleyecek söz kalmadı. Söylesek de boş” sözlerine yer verdi.
 
‘Halka ayrılan para savaşa harcanıyor’
 
Öğrenci Esmanur Alp kriz koşullarında ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayamadığını vurgulayarak, “Her şey çok pahalı hale geldi. Alışveriş yapamıyoruz. Öğrenciyim ama okul malzemelerimi alamıyorum. Eğer ülke bugün bu durumdaysa, bu liderler ve hükümet nedeniyledir. Çünkü bugün emekçiler eziliyor ve bu yüzden bu durumdayız. Herkes kendisi için bir şeyler çalıyor. Bunun nedeni iktidardır. Çünkü halka ayrılan para bugün savaş için kullanılıyor. Özellikle öğrenciler bu durum karşısında mağdur. Böyle bir süreçte okumak oldukça zor” dedi.
 
 ‘Telefonumu satarak ev için alışveriş yapacağım’
 
Ayşen Dindar da şunları söyledi: “Kızımla yalnız yaşıyoruz. Kendimi geçindirecek hiçbir gelirim yok. Kızım da öğrenci. Başka çalışanımız yok. Şimdi telefonumu satmaya gidiyorum. Telefon parası ile ev için alışveriş yapacağım.”