Dertleri ve söylemleri ortak: Geçinemiyoruz!

  • 09:04 15 Ağustos 2023
  • Emek/Ekonomi
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Art arta gelen zamanlar, yaşam koşullarını giderek kötüleştirirken, İstanbul’da yaşayan öğrenci ve emekli kadınların ortak söylemi “Geçinemiyoruz” oluyor. 
 
AKP-MHP iktidarının savaş politikalarını sürdürme ısrarları sonucu ekonomik krizi giderek derinleştirirken halkı da yoksulluğa itiyor. Her gün üst üste gelen zamların haddi hesabı yok. Ürün fiyatının etiketine her gün yenisi takılırken yurttaşların cepleri ise hep eksilerde. Halkı derinden etkileyen ekonomik kriz genç, yaşlı, genç, emekli, öğrenci yediden yetmişe tüm toplumun yaşamını derinden etkiliyor. İnsanların bir yandan geleceğe dair kaygıları gün be gün artarken bir yandan da en temel ihtiyaçlarını bile karşılamıyor. 
 
İstanbul’da mikrofon uzattığımız kadınlar üst üste gelen zamlar ve ekonomik krizin getirdiği zorluklara ilişkin konuştu. 
 
‘Evimizden dışarı çıkamaz hale geldik’
 
Emekli olduğunu ve emekli maaşıyla geçinemediğinden yakınan Emine Çakıcı’nın, ağzından çıkan ilk sözcük “geçinemiyoruz” oldu. Emekli maaşının çok az olduğunu söyleyen Emini, buna karşı hayatın çok pahalı olduğunu ifade etti. “Her şey çok pahalı” diyen Emine, evde üç kişi olduklarını ve iki emekli maaşıyla geçinemediklerini aktardı. Emine, “Markete gidiyorum hiçbir şey almadan eli boş eve geri dönüyorum. İstediğimiz hiçbir şeyi alamıyorum. Emeklilikte ne yapılır gezilir yenilir içilir değişik kültürler tanınır biz hiçbir şey yapamıyoruz. Tüm sosyal aktivitelerden uzağız, evimizden dışarı çıkamaz hale geldik. Kültür falan da tanımıyoruz.  Evimizde oturuyoruz. Kitap bile alamıyoruz okumak için. Hiçbir şey yapamıyoruz” diyerek art arda gelen zamlara tepki gösterdi. 
 
Zamlara yetişemiyoruz….
 
Art arda gelen zamlara yetişemediklerini kaydeden Emine, markete her gidişinde fiyatların değiştiğini söyledi. Emine bunun  yanı sıra ev kiraları, elektrik, doğalgaz ve su faturalarının çok yüksek olduğunu da sözlerine ekledi. Emine, “Ekonomik olarak çok dardayız ve çok zordayız. Her gün yeni zamlar, yeni etiketler artık markete gitmek istemiyorum. Her markete gidişimde alacak listem kabarık fakat eli boş dönüyorum geçinemiyoruz. Türkiye'de gelir adaletsizliği var. Türkiye de hiçbir şeyde adaletin olmadığı gibi bunda da adalet yok. Zengin tam zengin fakir tam fakir oluyor” şeklinde konuştu. 
 
‘Hep beraber baş kaldırmamız lazım’
 
Ekonomik krizin çözümüne değinen Emine, “Biran önce adalete kavuşmamız gerekiyor. Adil olmamız gerekiyor. Adil bir ülke olmamız gerekiyor. Adaletin olmadığı yerde eşitlik de olmaz, ekonomi de çöker hiçbir şey olmaz. Bizim halk olarak biran önce örgütlenmemiz lazım. Ama o bilinç de yok. Çünkü hepimiz korkuyoruz. Başımıza bir şey mi gelir, ne olur diye korkularımız da oluyor. Hep beraber baş kaldırmamız lazım” sözleri ile tepki göstermek gerektiğinin altını çizdi. 
 
‘Kitap dahi alamıyorum artık!’ 
 
İstanbul’a, üniversite okumak için gelen Meltem Öksüz ise, iki yıldır İstanbul’da olduğunu ve çok zorlandığını kaydetti. Kalacak bir yerinin dahi olmadığını anlatan Meltem, "Her şeyi geçtim kalacak yer dahi bulamıyorum. Yurtta kalıyordum, burstan aldığımı parayı da okul yurduna ödüyordum. Şu anda bir akrabamın yanına taşındım. Ama onlar da kalabalık ve zor şartlarda yaşayabiliyorlar. Ben kendime ev tutmak istedim ama maddi durumum yok. Hem çalışıp hem de okumak istiyorum ama ikisini bir arada yapamıyorum. Çalışınca okulu aksatıyordum okula gidince de maddi olarak zorlanıyorum. İkisini bir arada yapmak beni çok yoruyor. Ya kitap dahi alamıyorum artık” dedi.
 
‘Zam üstüne zam’
 
Ekonomik krizin tüm yurttaşları derinden etkilediğine değinen Meltem, “ Sürekli zam üstüne zam ile uyanıyoruz. Ben okumak istiyorum okumak içinde çalışmak zorundayım. Öğrencilerin okuyabilmesi için çalışmaları şart oldu artık.  İş bulmak apayrı zor hem çalışmak hem de okumak ayrı bir zor. Okulumu bitirdim şu an iş arıyorum. Fakat iş yok. Okuyoruz ama kendi mesleğimizi bile yapamıyoruz.  Bütün gece oturdum ev kiralarına baktım. En uygun ev kirası 13 bin TL diyorlar, asgari ücret zaten ortada bu şartlarda imkânsız gibi bir şey yani. Ben öğrenciyim ve çok fazla yaşam ile ilgili kaygılarım var. Hangisine yetişeceğimi bilmiyorum artık. Kendi işimi kurmak istiyorum ama bunun imkânsız olduğunu biliyorum. Artık hayal bile edemiyorum” ifadelerini kullandı. 
 
‘Devletin bir şeyler sağlaması gerekiyor’
 
Ekonomik krizi önleyecek olanın da devlet olduğunu belirten Meltem, “Devletin bir şeyler sağlaması gerekiyor. Devlet bu krizlere engel olmaya çalışsa kimse buna engel olmayacak zaten. Nasıl ki destek vermeyince hiç kimse buna engel olmuyorsa destek olunsa da buna engel olunmayacak. Türk tarihine de bakıldığında böyle bir lider görülmedi. Herkesin lideri halkı için çabalarken bizim ülkede bu maalesef yok. Kendisi geçinsin yeterli oluyor. Halkın hiçbir önemi yok onun için.  Bu ekonomik krizi durdurabilseydim ben durdururdum. Ama elimde hiçbir şey gelmiyor. Yapabileceğim bir şey olsaydı mutlaka yapardım” sözlerine yer verdi. Meltem son olarak öğrenciler için şu çağrıda bulundu: “Üniversite okuyan öğrencilere bir destek verilmeli. Para desteği bence şart. Geri ödemeli krediler falan olmamalı. Mezun olduktan sonra da destek vermeleri gerekiyor. Mezun oluyoruz ama işsiz kalıyoruz.”
 
‘İnsanlar değişim istiyor’
 
Geçim sıkıntısı yaşayan öğrencilerden bir diğeri ise Elif Kılıç. Türkiye'nin ekonomik krize doğru sürüklendiğini kaydeden Elif, bunun dur-durak bilmediğini söyledi.  Elif, ekonomik krizin her geçen gün daha da kötüye gittiğini aktardı. Elif, “İnsanlar değişim istiyorlar ama değişim olmuyor. Ben sadece kendi temel ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum şu an da ve  onun haricinde hiçbir şey yapamıyorum. Hobilerimi gerçekleştiremiyorum. Hayal bile kuramıyorum. Yeteneklerimiz var ama ekonomik kriz bunun önünde engel. Bir kitap bile alamıyorum bunlar artık lükse kaçıyor.  Çözüm üretmek gerekiyor bu da ekonominin baştan sona bir elden geçirmek gerekiyor. Ekonominin başındakilerin değiştirilmesi gerekiyor” diyerek ekonomik krizin giderek derinleştiğini ve yaşam alanlarını daraldığına dikkat çekti.   
 
‘Türkiye de asgari ücreti doğru bulmuyorum’
Ekonomik krizin Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkede baş gösterdiğini dile getiren Güllü Taş da, “Her şeyin fiyatı git gide yükseliyor. Ve bir de serbest piyasa var. Herkes kendi kafasına göre zam yapıyor. Piyasada bir fiyat belirleme durumu yok. Durum bu olunca dizginler rastgele gelişiyor. En baştan bunlara dur demeliyiz. Yemek yemeğe gidiyorum bir kola için onlarla tartıştım. Bir kola 60 TL olur mu hiç? Türkiye üretim noktasında da zayıftır. Çiftçi üretemiyor. Tohum alması gerek bunun için çokça para lazım. Üretimidir, kaldırmasıdır, bakımıdır pahalı alıyorlar ve pahalı satmak zorunda kalıyor. Artık bu ekonomik krize bir dur demek gerekiyor. Yoksa sonumuz Macaristan gibi olur. Bizim de sonumuz kötüye gider herhalde” dedi.