Şehriban Aslan-Rojda Aydın

 

AMED - Ülkede gittikçe derinleşen ekonomik krize ilişkin yaşadıklarını anlatan Amedli kadınlar bu denli büyük bir ekonomik kriz görmediklerini ve durumun artık kıtlığa doğru gittiğini söyledi. 

 

Ülkede ekonomik kriz her geçen gün derinleşerek devam ederken, iktidarın kriz karşısında hala bir çözümü yok. Ekonomik anlamda halk kaderine terk edilirken, iktidarın ekonomi politikasındaki belirsizlik döviz kurlarında rekor üstüne rekor kırılmasını, TL’deki değer kaybını beraberinde getiriyor. Doların yükselişi ile tezgahlardaki ürünlerin fiyatları da hızla katlanınca, mutfaklara giren gıda da giremez oldu. Amed’de mikrofon uzattığımız kadınlar, krizin kendilerine etkilerini paylaştı.

 

‘Hükümet bu duruma bir an önce el atmalıdır’

 

İlk olarak konuşan Mine Sır, ülkenin bittiğini, artık insanların normal alışverişlerini dahi yapamadığını söyledi. Market market dolaşıp ucuzluk kovaladıklarını kaydeden Mine, “Mesela ben emekliyim ve geçinemiyorum. Ekonomik krizin durumu ortadayken bu durumu vatandaş düzeltmeyecek elbet. Hükümetin başında olanlar bir an önce bu duruma el atmalıdır” dedi.

 

 

‘Ne karnımız doyuyor ne de evin ihtiyaçları karşılanıyor’

 

Mikrofon uzattığımız Saadet Güler de maaşının olmadığını, 24 yaşında bakıma ihtiyacı olan bir oğlunun olduğunu ve sadece oğlunun engelli maaşıyla da geçimlerini sağlayamadığını dile getirdi. Saadet, “Oğlumun maaşı bazen artıyor bazen azaltılıyor. Elektriğimin faturası 800 ya da bin TL geliyor. Önceki ayı ödeyemedim. Su parasından hiç bahsetmek bile istemiyorum. Ne karnımızı doyurabiliyoruz, ne evime, ne oğluma doğru düzgün bakabiliyorum ne de faturalarımı ödeyebiliyorum. Her gün fırınları gezip bana hayırlarına ekmek vermelerini istiyorum. Oradan aldığım ekmeklerle karnımı doyuruyorum. Kendi yakınlarımdan da isteyemiyorum, çünkü herkes bu krizin altında kalmış” ifadelerini kullandı. Deprem sürecinde de engelli çocuğu nedeniyle çok zorlandığını belirten Saadet, çözüm bulunmayınca hasarlı evine geri dönmek zorunda kaldığını ekledi.

 

‘Kıtlık noktasındayız’

 

Konuştuğumuz kadınlardan biri de Fahriye Dursun. Fahriye ekonomik kriz sorumuza, şu yanıtı verdi: “Kızım ben 72 yaşındayım ama hayatımda bu kadar büyük bir ekonomik kriz görmedim.  Haftalardır pazara gitmiyorum. Sebzeye, meyveye, kuru bakliyata dokunamıyorsun. En önemlisi artık kırmızı ete dahi dokunamıyorsun. Kırmızı et insanlar için lüks hale gelmiş. Eskiden kimse tavuğa bakmazdı şimdi tavuğun fiyatı almış başını gidiyor artık tavuk almak da lüks hale geldi. Eşim vefat etti, 6 çocuğumu kendi başıma bağımla bahçemle büyüttüm ama bu dönem kadar zorlanmadım. Bu dönem ne bağ var, ne bahçe ne de geçim var. Her şey bitmiş durumda. Kıtlık noktasına gelmişiz. Bu durum böyle gitmez. Devlet artık bir çözüm getirsin. İnsanlar gerçekten aç ve geçinemiyor.”

 

‘Hayatı artık günlük yaşıyoruz’ 

 

Soyadını vermek istemeyen Sabiha da diğer kadınlar gibi ekonomik krizin getirdiği zorluklara değindi. Sabiha, “Ben de diğer kadınlardan çok farklı bir şey demeyeceğim. Hepimiz aynı sorunları yaşıyoruz. Ben ayrıca bu ekonomik krizde küçücük eve 5 bin TL kira ödüyorum. Artık açlığımızı unutup dışarıda kalmamak için mücadele veriyoruz. Ev sahipleri evlere tonlarca lira para istiyor. Hayatı günlük yaşar hale geldik” sözlerini kullandı.

 

 

‘Aylardır pazara gitmiyorum’