Rozerin Gültekin

 

İSTANBUL- Seçimlerden önce gerçekleşecek olan 1 Mayıs’a ve Yeşil Sol Parti’nin emekçilere sunduğu vaatlere dair konuşan Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Kezban Konukçu Kok, savaşa ayrılan bütçeyi emekçilere ayıracaklarını belirterek kendilerinin emekçiler için en doğru parti olduklarını dile getirdi.

 

Her geçen gün ekonomik kriz ve emek sömürüsü mevcut AKP-MHP iktidarın uyguladığı kapitalist sistem ile derinleşiyor. Halklar bu derinleşen emek sömürüsüne karşı yıl içerisinde gerçekleştirdikleri eylemlerde dile getirdikleri gibi büyük direnişlerin verildiği ve sembol haline gelen 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde de mücadelelerini birleştirerek meydanlarda buluşmaya hazırlanıyor. Bu yıl ki 1 Mayıs’ı seçimden kısa bir süre önce karşılayacak olan emekçiler, işçiler seçimlere cevap olmak üzere alanlarda olacak. Seçimde belirleyici bir güç olan ve yaşamın ana kurucuları olan emekçileri özne olarak görmeyen iktidara karşı emekçiler “buradayız” demek için alanlarda olacak. 

 

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 1'inci bölge milletvekili adayı Kezban Konukcu Kok, iktidarın politikalarının aksine emekçilerin sorunlarına onlarla birlikte çözüm olmaya çalıştıklarına dikkat çekerek 1 Mayıs alanlarının emekçilerin iktidara cevap olması açısından önemli olduğunu dile getirdi.

 

‘Tek adam gittiğinde emekçiler rahatlayacak’

 

1 Mayıs’ın işçilerin, emekçilerin dayanışma günü olarak tüm dünyada kutlandığını ve emekçilerin kendi taleplerini, duruşlarını alanlara taşıdığını belirten Kezban, bu yıl ki 1 Mayıs’a büyük bir yıkıma neden olan depremin gölgesinde ve seçim sürecinin coşkusu ile gidildiğini dile getirdi. Kezban, “Yeşil Sol Parti olarak emekçilerin, işçilerin, yoksulların, güvencesizlerin, tüm emek katmanlarının, kadınların, Kürt halkının, gençlerin 1 Mayıs’ta kendini net bir şekilde ortaya koyabilmesi için elimizden gelen çalışmayı yapıyoruz. Mesela depremin de en yoksul insanları, emekçileri vurduğunu onları çaresiz bıraktığını görüyoruz. Bu açıdan seçim ezilen halklar için bir hayat meselesine döndü. Bu seçimler tek adam rejiminden kurtulmak için önemli bir dönüm noktası olarak önümüzde durmakta. İnsanları yoksulluğa iten, kadınların, işçileri yaşamını elinden alan rejimden kurtulmak için önemli bir fırsat seçim. Seçim bu açıdan 1 Mayıs ile bağlantısız değil. Çünkü tek adam rejiminden kurtulduğumuzda en çok rahatlayacak kesim emekçi kesimi olacak” dedi.

 

8 Mart’ın, Newroz’un coşkusu ile alanlara çıkılmalı

 

Seçim öncesi gerçekleşen 8 Mart’ta, Newroz’da halkların sokaklarda oluşturduğu görüntülerin seçimin nasıl sonuçlanacağına dair mesaj taşıdığını söyleyen Kezban, 1 Mayıs’ta oluşacak olan görüntünün de seçim sonuçlarının bir göstergesi olacağını vurguladı. Kezban, “8 Mart’ta bütün yasaklamalara rağmen buluşmayı başarabildik ve tek adam siz gideceksiniz dedik. Newroz'da Kürt halkı, emekçiler kitlesel bir şekilde kendilerini ortaya koydular. 1 Mayıs'ta seçimden kısa bir süre önce olacağı için alanların coşkulu bir şekilde doldurulması gerekiyor. Emekçilerin alanlarda kendi talebiyle var olabilmesi gerekiyor” diye söyledi.

 

Sömürün son bulmasının çözümü 3’üncü yol

 

İşçilerin daha fazla sömürülmesine ve ekonomik krizin derinleşmesine kapitalizmin neden olduğunun altını çizen Kezban, Yeşil Sol Parti olarak işçilerin taleplerinin karşılığının, sorunlarının çözümünün ve ekonominin düzelmesinin yolunun 3’üncü Yol’dan geçtiğini belirtti. Kezban, “Üretimde robotlaşma ile birlikte işgücü sayısında azalma var ama çok ciddi karlar elde ediliyor. Biz örgütsüzleştiriliyoruz, sömürülüyoruz birileri de aşırı kar elde ediyor. Ekonomik krizin faturası biz emekçilerin sırtına yükleniyor. Bunun yanında ülkemizde katmanlı bir şekilde savaş politikaları yürütülüyor. Bütçenin ciddi bir kısmı savaşa ayrıldığından iş içinden çıkılmaz hale geliyor. Biz bu durumu emekçilere anlatmaya çalışıyoruz.  1 Mayıs'ta tekrardan anlatacağız” ifadelerini kullandı. 

 

Yeşil Sol Parti savaşa ayrılan bütçeyi emekçilere ayıracak

 

Yeşil Sol Parti’nin işçilere, emekçilere ne vaat ettiğine ve işçilerin kendilerinden ne talep ettiğine ilişkin konuşan Kezban, oluşturulan her proje için sorun yaşayan kesim ile bir araya geldiklerini ve bunun sonucunda projeler oluşturduklarını ifade etti. Kezban, şöyle dedi: “Emekçilerle ilgili maddelerimizi onlarla temas halinde oluşturuyoruz.  Emekçilerin güvenceli çalışması, işten atılmayacağının garantisinin olması, iş koşullarının iş güvenliği açısından sağlıklı olması yönelik politikalarımız var. Enflasyonun düşürülmesi gerekiyor sadece yapılması gereken işçiden yana düşünmek. Çok kazanandan çok vergi alalım, asgari ücretliden vergi almayalım. İşi olmayanlara gelir güvencesi verilecek. Kadın emeğine yönelik politikalarımız var. Görünmeyen emek olan ev içi emeğinin görünür olması ve emek harcayan kadınların emeklilik haklarının olması gibi maddelerimiz var. Savaş politikalarına ayrılan bütçe olduğu gibi ortadan kaldırmak gerekiyor.  Bu bütçeyi halka ve emekçilere dönük harcanmasını sağlamamız gerekiyor biz bunu yapacağımızı söylüyoruz. İşçilerinde bizden ilk isteği enflasyonun, işsizliğin, barınma krizinin bitmesi yönünde talepleri var.”

 

‘Yeşil Sol’a işçilerden ilgi var’

 

İşçilerin Yeşil Sol Parti’nin vaat ettiklerinden ve kendileri ile oluşturdukları samimiyetten dolayı umut olarak gördüğüne işaret eden Kezban, “Bizim kadar neoliberal politikalara karşı söz söyleyen ve bundan dolayı ortaya çıkan sorunların çözümüne dönük politika üreten parti yok. Yeşil Sol’a işçilerden ilgi var. İşçi havzalarından bildiri dağıtıyoruz coşku ile bizi karşılıyorlar ve yanımızda olduklarını söylüyorlar. Bunların yanında bizim daha çok çalışmamız lazım” ifadelerini kullandı. 

 

Yaşanabilir ülke için 1 Mayıs alanlarına çağrı

 

Değişimin, dönüşümün sadece sandıkta olmadığını halkların alanlarda mücadele etmesi gerektiğinin altını çizen Kezban, bundan dolayı 1 Mayıs alanların her zamankinden daha kalabalık olması gerektiğinin çağrısını yaptı. Kezban, “Tek adam rejiminin geri gelmemek üzere göndermek için ve yerine gelecek olanlara karşıda buradayız, taleplerimizi yerine getirmek zorundasınız demek için meydanları kitlesel bir şekilde doldurmamız gerekiyor. Yeşil Sol Parti gücünü bu toplumsal dinamiklerden alıyor. Bu dinamiklerin temsilcilerini içinde barındıran parti olarak emekçiler için en doğru seçenek. Bize oy verin beş yıl gerekeni yaparız demiyoruz katılımcı demokrasi modeline doğru gitmek üzere sürekli mücadele dinamikleriyle iletişim halinde olarak yönetmek için kendimizi ortaya koyuyoruz. Mutlaka kazanacağız ancak kazanmak yetmeyecek değiştirmek gerekiyor. Yaşanabilir bir ülkeyi hep birlikte kurmamız gerektiğinin inancıyla bütün emekçileri 1 Mayıs’ta meydana çağırıyoruz” dedi.