Türkiye’de derinleşen ekonomik krizle beraber çalışan işçi sayısı azalırken buna bağlı olarak işsizlik oranında artış yaşanmaya devam ediyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2021 yılı için en son yayımladığı işsizlik oranı verilerine göre geniş tanımlı (gerçek işsizlik oranı) yüzde 22,1 olarak verilirken, işsiz sayısı 39 bin kişi artarak 3 milyon 777 bin kişi olarak açıklanmıştı. Genç nüfusta ise işsizlik oranı bir önceki aya göre 1,7 puan artarak yüzde 22,3 olmuştu. Emek örgütleri bu verilerin doğru hesaplanmadığını gerçeğin çok daha fazla olduğunu ifade ediyor.

 

Türkiye’de ekonomik krizle beraber artan işsizlik ve yoksulluk durumuna ilişkin değerlendirmede bulunan Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Diyarbakır 2 No’lu Şube sekreteri Hanife Kardaş, Türkiye’de artan işsizlik ve yoksulluk oranından iktidarın sorumlu olduğunu vurguladı.

 

‘İşyerleri kepenk kapatmak zorunda kaldı’

 

Ekonomik krizle beraber Türkiye’de çöküntü yaşandığını dile getiren Hanife, işsizlik oranında yaşanan artışların çözülmeyen sorunlardan kaynaklandığını belirtti. Hanife, “Esnaflar ve diğer iş kurumları ekonomik sorunlardan kaynaklı işyerlerini çalıştıramıyor. Bundan dolayı esnaflar ve diğer kurumlar çalışan işçilerin ücretlerini veremiyor. Çoğu iş yeri ise içerisinde bulunduğumuz süreçten kaynaklı kepenklerini kapatmak zorunda kalıyor. Birçok iş kurumu da iflas etmeyle karşı karşıya kaldı. İşçilere verilen düşük gelirli maaşla geçinemeyen işçiler ise istifa etmek zorunda bırakıldı. İşyerini işletemeyen esnaflar da çoğu işçiyi işten çıkarttı. Artık bir iş yeri 100 işçiyi çalıştırmak yerine 50 işçiye büyük iş sorumluluğu yükleyerek çalıştırıyor. Bu da durumun ne kadar kötüye gittiğini gösteriyor” dedi.

 

‘İşçilerin ücretleri patronların cebine giriyor’

 

Türkiye’de artan ekonomik sorunlardan dolayı halkın yüzde 50’sinin işsiz olduğunu belirten Hanife, “Türkiye’de çoğu üniversite mezunu iş bulamadıklarından yakınıyor. Bırakın bir kamu kuruluşunda iş imkanlarının öğrencilerine sağlanmasını bir çözüm bile üretilmiyor. Öğrenciler sokakta boş boş gezmek zorunda bırakılıyor. Düşük ücretli bir işyerinde çalışamıyor. Bazı fabrikalar devlet kurumları tarafından çalıştırılıp İŞKUR üzerinden işçi alıyor. İŞKUR üzerinden alınan işçilerin maaşının yarısını patronlar cebine koyuyor. Bu şekilde işçilerde ancak hak ettikleri ücretin yarısını almak zorunda bırakılıyor. İşçiler de mecbur olduklarından dolayı düşük ücretle çalışmak zorunda kalıyor” diye ifade etti.

 

‘Halk Türkiye’nin ne durumda olduğunu biliyor’

 

İktidarın Türkiye’de yaşanan ekonomik krizi reddetmeye devam ettiğini vurgulayan Hanife, “İktidar her ne kadar Türkiye’de ekonomik krizin olmadığını inkar etse de sadece kendilerini kandırmış oluyorlar. Ama halk ekonomik açıdan Türkiye’nin ne durumda olduğunu çok iyi biliyor. Ekonomik kriz olmadığını söyleyenlere ise şunu söylemek gerekiyor. Sadece bir günlüğüne pazara ya da marketlere gidip bir saatliğine dolaşsınlar ve halkın durumunu görsünler işte o zaman ekonomik krizin olup olmadığını çok iyi anlarlar. Halkın açlıktan nasıl haykırdığını ve sefalet içinde olduğunu görmüş olurlar” diye belirtti.

 

‘Halkı dilenci konumuna koydular’

 

Ekonomik krizle birlikte Türkiye’nin giderek fakirleştiğini söyleyen Hanife, iktidarın halkı yoksulluğa sürüklediğini kaydetti. Ekonomik krizin Türkiye’nin her alanına sirayet ettiğinin altını çizen Hanife, “Ülke öyle bir duruma geldi ki bugün 13 yaşında olan bir çocuk bile ekonomik krizi tartışıyor. Ülkenin hangi aşamada olduğunu bu duruma bakınca bile anlayabiliriz. Aynı şekilde iş bulamayan aileler yoksulluktan kaynaklı çocuklarını sokaklarda çalıştırmaya başladı. Çocuklar sokaklarda ve caddelerde ya mendil satıyor ya da dileniyor. Bundan kaynaklı çocuk işçiliğindeki oranlarda artmaya başladı. Kendi ülkesinde yaşayan halkı dilenci konuma koydular. Örnek vermek gerekirse çoğu insan evine ekmek götüremediği için intihara sürüklendi” şeklinde ifade etti.

 

‘İnsanlar ülkeden kaçmak istiyor’

 

İşsizlikten dolayı insanların ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Hanife,  yoksulluk yüzünden ülkede mülteci konumuna girdiklerini ifade etti. Açlık ve yoksulluktan kaynaklı insanların haykırmaya başladığını söyleyen Hanife, “İnsanlar gerçekten sefalet içinde. İnsanlar ‘açız’ diye haykırarak yardım talebinde bulunuyor. Bunların hepsi yoksulluğun göstergesidir. Bunlar küçümsenecek sorunlar değil.  Suriyelileri Türkiye’ye getirip onlara yardım ettiğini söylüyor. İktidar yardım gösterişi yapması yerine ülkesinde yaşayan halkı görmesi gerekiyor. İnsanlar artık çıkış yolu bulamadıkları için kaçmak istiyor. Bu şekilde çıkarımlar yaparak halkı ve ülkeyi bu duruma getirdiler” dedi.

 

‘İktidar kirli savaş politikalarından vazgeçmeli’

 

Türkiye’deki ekonomik sorunların çözülebilmesi için iktidarın kirli savaş politikalarından vazgeçmesi gerektiğini belirten Hanife, iktidarın savaş politikaları için harcama yapmak yerine halka yardım etmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’de giderek büyüyen sorunlara biran önce çözüm üretilmesi gerektiğini vurgulayan Hanife, “Ülkede büyümeye devam edilen işsizlik oranının giderilmesi için iş imkânlarının sağlanması gerekiyor. Belki bir nebzede olsa ülke ekonomik ve yoksulluk anlamında toparlanabilir. Çünkü gerçekten bu ülke bunları hak etmiyor. Ama bu mantıkla yürümeye devam ederlerse toparlanmaları gerçekten çok zor olacak” şeklinde konuştu.