KESK’ten ek zam ve vergilere ilişkin açıklama

  • 14:08 16 Mart 2021
  • Emek/Ekonomi
 
ANKARA - Pandemi sürecinde bütçede hedeflenenden 50 milyar TL fazla vergi toplandığını belirten KESK Ankara Şubeler Platformu, bu vergilerin yükünü ise emekçilerin taşıdığını vurguladı. Platform, “Şimdi yıllardır bizim vergilerimizden, hazineden bir avuç mutlu azınlığa aktarılan yüzlerce milyar görmezden geliniyor” dedi. 
 
Kamu Emekçiler Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, “İnsanca yaşamaya yetecek maaş için ek zam istiyoruz” diyerek Sakarya Caddesi’nde bulunan Çankaya Belediyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. Belediye önünde açıklamaya izin vermeyen polis, emekçileri, Eğitim Sen 5 No’lu Şube binasına yönlendirdi.  Bunu kabul etmeyen kitle ve polis arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Gerginliğin ardından emekçiler, Eğitim Sen 5 No’lu Şube binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, “İnsanca yaşamaya yetecek maaş için ek zam istiyoruz” pankartı açıldı. Emekçiler adına açıklamayı platform sözcüsü Cemal Erdoğan okudu.
 
‘Cebimizden alınanlar patronlara aktarıldı’
 
Yıllardır yaşanan her krizin faturasının emekçilere çıkarıldığı ve iktidarın her açıklamasında, “Büyümede rekor kırdık. Dünya bizi kıskanıyor” sözleri hatırlatılan açıklamada, “Büyüyen Türkiye’de emekçilerin payına vergiler ve gittikçe güvencesiz hale getirilen bir çalışma yaşamının düştüğü aktarıldı. Açıklamada, “Bize hep o geminin kazan dairesi reva görüldü. Bir avuç mutluluk azınlık ise bizim alın terimizle, emeğimizle su yüzünde tuttuğumuz geminin lüks kamaralarında keyif çatmaya devam etti.  Bizim cebimizden alınanlar, teşvik, vergi affı, vergi yapılandırması olarak sermayeye, patronlara araç, yolcu, hasta garantisi olarak, köprü otoyol, havalimanı, şehir hastanelerine ve müteahhitlere aktarıldı” diye belirtildi. 
 
‘Vergi yükünü biz taşıdık’
 
Koronavirüs (Covid-19) pandemisiyle beraber derinleşen ekonomik krizin enkazının  yine emekçilerinin omuzlarına yüklendiğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Salgın nedeni ile toplam 52.7 milyar TL kullanıldığını bunun 4.2 milyarının işsizlik fonundan 2.1 milyarının bağış kampanyalarından karşılandığını, hazineden aktarılanın ise sadece 6.4 milyar TL kaldığını biz söylemiyoruz. Devlet, resmi rakamları söylüyor. Sadece geçen yıl bütçede hedeflenen 50 milyar TL fazla vergi toplandı. Vergi yükünü yine biz taşıdık. Ama her zaman olduğu gibi kaynaklar yine sermayeye, patronlara aktarıldı. Şimdi yıllardır bizim vergilerimizden, hazineden bir avuç mutlu azınlığa aktarılan yüzlerce milyar görmezden geliniyor. Buna karşın pandemiye sağlık harcamaları dahil milli gelirin sadece yüzde birinin ayrılması büyük bir ‘maliyet’ gibi gösteriliyor.”
 
Açıklamada sıralanan talepler ise şu şekilde: 
 
“*Sadece geçtiğimiz yılın kayıplarını telafi etmek için maaşlarımızın 2021 yılının başından itibaren geçerli olmak üzere seyyanen bin TL artırılması,
 
*Çoktan iflas eden mevcut sisteme son verilerek evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu grev hakkı ile tanımlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesi,
 
*Yıllardır sahte enflasyon rakamları ile maaşlarımızda yaşadığımız kayıpların telafisi için gerçek toplu pazarlık masasının bir an önce kurulması,
 
*En düşük kamu emekçisi maaşının, kira, yakacak, ulaşım gibi sosyal ödemelerle yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması, 
 
*Tüm yükün emekçilerin üzerine yıkıldığı vergi adaletsizliğine son verilmesini, bunun için kar, faiz ve servet gelirine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınması, 
 
*Birinci vergi diliminin yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşlardan yapılan kesintinin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz.”