15 yıldır ceviz ayıklayarak geçimini sağlıyor

  • 09:03 10 Temmuz 2020
  • Emek/Ekonomi
Filiz Zeyrek
 
ADANA - Ekonomik zorluklar nedeniyle 15 yıl önce Bitlis’ten Adana’ya göç etmek zorunda bırakılan Selime Çoban, ceviz ayıklayarak geçimini sağlamaya çalışıyor. 
 
Bölgedeki baskı politikaları ve ekonomik zorluklar nedeniyle 1990’lı yıllarda toprağını terk etmek zorunda kalan on binlerce insan, metropollerde devlet baskısına maruz kalmaya devam ederken bir yanda da işsizlik ve yoksulluğa karşı mücadele veriyor. Kendi toprağını işleyen kadınlar, kentlerde geçimlerini sağlamak için çeşitli işlerde çalışırken, kimileri de kendi işlerini kurdu. Türkiye’nin en fazla göç alan kentlerinden biri olan Adana’da binlerce göç hikayesiyle karşılaşmak mümkün. 
 
‘Keşke toprağımızda kalabilseydik’ 
 
O hikayelerin sahiplerinden biri de Bitlis’ten göç ettirilen Selime Çoban. Selime, toptan alınan cevizleri ayıklayarak geçimini sağlıyor. Ailesinin büyük bir bölümünün 90’larda Adana’ya göç ettiğini kendilerinin de işsizlik nedeniyle 15 yıl önce geldiğini belirten Selime, “Kent hayatını sevmedim. Mutlu değiliz burada, memleketimizin toprağı bereketli, keşke orada alabilseydik, buralara gelip başka insanların kölesi olmasaydık. Bu duruma çok üzülüyorum” dedi. 
 
Türkiye’deki tüm sorunların devletin savaş politikasına son vermesiyle çözüleceğini vurgulayan Selime, “Ancak ondan sonra dönüş olabilir. Buralarda hayat kurduk, insanlar çocuklarını yetiştiriyor” sözlerini kullandı. 
 
‘Bitlis cevizi yerine ithal ediyoruz’ 
 
“Bu iş artık benim mesleğim” diyen Selime, 15 yıldır ailece yaptıkları ceviz işini de anlattı. Yeteri kadar ceviz üretimi olmadığından Avrupa’dan ithal edildiğini belirten Selime, “Bitlis ceviziyle meşhur olmasına rağmen kendi memleketimizden değil de başka ülkelerden ceviz almak zorunda bırakıldık. Antep’ten toptan aldığımız cevizi temizlemek için her sabah saat 08.00 da başlıyoruz geç saatlere kadar çalışıyoruz. Ben her gün bu işi yapıyorum. Gerçekten çok zor bir iş, belim, başım ağrıyor ama bu benim işim, geçimimi bu işle yapıyorum. En azından tarlanın sıcağından kurtuluyorum” dedi. 
 
‘Yerli ceviz daha ucuza satılıyor’
 
Cevizi temizledikten sonra pastanelere ve kuruyemişçilere sattığını söyleyen Selime, Çok iyi bir kazancı olmasa da tarla yevmiyesinden daha iyi. Şu an temizlediğim ceviz Ukrayna’nın cevizi. Çoğu zaman da Amerika cevizi geliyor. Bu cevizler daha dayanıklı olduğundan daha çok tercih ediliyor.  Cevizin kalitesine göre fiyatı değişiyor. Bu temizlediğim kabuksuz geliyor. Kilogramı 35 TL. Amerika’dan gelenin ise kilogramı 40 TL olarak satıyoruz. Bizim yerli ceviz daha ucuza satılıyor maalesef” diye konuştu.   
 
‘Emeğimize sahip çıkmalıyız’ 
 
Tüm kadınlar gibi kendisinin de emeğinin karşılığını alamadığını vurgulayan Selime, “Kadınlar yaşamın her alanında en çok emek verenler ama söz hakkı dahi verilmiyor. Ama artık böyle gitmemeli. Biz kadınlar emeğimize sahip çıkmalı, kimseye de boyun eğmemeliyiz” diye ekledi.