Çocukları işsiz kalınca evini atölyeye çevirdi

  • 09:04 7 Temmuz 2020
  • Emek/Ekonomi
Filiz Zeyrek 
 
ADANA - 30 yıllık terzi Pero Kutluk, salgın sürecinde çocukları işsiz kalınca evini atölyeye çevirdi. Dayanışma ile yaşamın sürdüğü mahallede Pero da hem evde hem de mahallede bu dayanışmanın bir parçası.
 
Pandemi süreci ile daha çok hissedilmeye başlayan ekonomik kriz nedeniyle birçok sektör olumsuz etkilenirken, birçok kişi de işsiz kaldı. İşsizlik, yoksulluk artarken, halk dayanışmayla, kendi çabalarıyla bu sürecin üstesinden gelmeye çalıştı. Toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle, evde kalmanın getirdiği bütün sorumluluklar, zorluklar kadına yüklendi.
 
Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Dağlıoğlu Mahallesi’nde yaşayan Pero Kutluk da çocukları işsiz kalınca evini atölyeye çeviriyor.
 
‘Yağmasa da damlıyor’ 
 
Devletin göç ettirme politikası sonucu Şırnak’tan Adana’ya göç eden Pero, dikişi çocuk yaşta iken annesinden öğreniyor.  Pero’nun asıl mesleği yöresel kıyafet (kiras fîstan) dikimi. Ancak bu süreçte nişan, düğün gibi özel günler olmadığı için bu elbiselerin satışı olmuyor. Bu nedenle ağırlıklı olarak günlük kıyafet diken ve onarım yapan Pero, “Çok kazanamıyorum ama en azından yağmasa da damlıyor. Mutfak masrafımız çıkıyor. Bu süreçte çocuklarım işsiz kaldı, kimse çalışamaz oldu, herkes perişan” diye belirtiyor. 
 
‘Her kadının bir mesleği var’
 
Mahallenin genelinin kendileri gibi zorunlu göç sonucu gelenler olduğunu kaydeden Pero, “Hepimiz yaşadığımız tüm zorluklara rağmen ayakta kalmayı başardık” ifadelerini kullanıyor. Dayanışmanın olduğu mahallede her kadının da bir mesleği olduğunu söyleyen Pero, ancak hem evdeki işler, hem de geçim derdinin kadınların omuzlarına yüklenmesinin çok zorladığını vurguluyor. Pero, “Çok zorlanıyoruz ama yine de her işin altından kalkıyoruz, ayakta kalmayı başarıyoruz” diye ekliyor.
 
Salgın nedeniyle herkes gibi kendilerinin de çok zorlandığını söyleyen Pero, “Ben de 30 yıldır yaptığım terziliğe daha fazla yüklenerek bugünleri atlatmaya çalışıyorum” diyor.