Eril medyanın ‘vampirleştiren’ dili 2021-02-28 09:06:05     Öznur Değer   HABER MERKEZİ - Erillikle ömrünü uzatmaya çalışan ana akım medya, kadın bedeni üzerinden militarizmi körüklüyor. Kadının, tarihten bu yana savaşlarda ve sonrasında ön planda tutulması ve bir savaş argümanı olarak kullanılması güncel örneklerle destekleniyor.  En son Pervin Buldan ve Dirayet Dilan Taşdemir’in hedef alınması ve görsellerde ‘vampirleştirilmesi’ sayısız örnekten yalnızca biri.   Siyasi gündemin yoğun yaşandığı ve etkisinin her alana sirayet ettiğini hissettiğimiz günlerden geçiyoruz. Ülkenin son durumunu ise kuşkusuz en iyi TSK’nin Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’ne bağlı Garê alanına düzenlediği “askeri operasyon” özetliyor. Jet hızıyla başlayarak jet hızıyla sona erdiği açıklanan operasyon, 10 Şubat’tan 14 Şubat’a kadar sürdü. Toplam 4 gün süren bu operasyon ve operasyona dönük tepkiler hala gündemde ki sıcaklığını koruyor.   Tartışmalar yaşana dursun ve Garê’de yaşananlar somut verilerle aydınlatılmaya başlansın, biz de bu süreçte ana akım medyanın “ihtişamlı” manşetlerine göz atalım! Artık AKP’nin 19 yıllık iktidarı boyunca, 7’den 70’e çoğumuzun edindiği bir tecrübe varsa o da; medya gücüyle, kendisi için eleştiri oluşturabilecek konularda kadınlar üzerinden siyaset yürütmesidir. İktidar medyasının körüklediği ve kışkırttığı militarizmde yine ön plana çıkarılan ve kirli politikaların öznesi haline getirilen kadın ve bedeni oldu.   Garê’ye giden o ‘kadın’ vekil!   İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katıldığı bir televizyon programında (cinsiyetçiliğin yeryüzündeki en iyi tezahürlerinden biri olan A Haber)  Garê’ye gittiğini iddia ettiği “o kadın” vekili büyük bir zafer edasıyla tüm kamuoyuna deklare etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir olduğu iddia edilen “kadın” vekilin ana akım medya tarafından “vampirleştirilmesi” en çok dikkat çeken durum oldu. Burada dikkatleri “kadın” kavramına da küçük bir parantez ile çekmek isterim. Özelde Kürt mücadelesinin kadına yüklediği anlam nedeniyle “o” vekilin “kadın” vekil olarak açıklandığını sanıyorum. Bir diğer sebebi de tarihten bu yana eril akıl tarafından kadın bedeninin obje haline getirilmesi olsa gerek.  İktidar medyası tarafından savaşlardaki zafer veya yenilginin kadın bedeni üzerinden ifade edildiğinin en güncel ve aynı zamanda da tarihsel örneklerinden biri oldu bu.   Öcüleştirilen kadın yüzü   Gel gelelim ülkede ırkçılığı, ayrımcılığı ve faşizmi körükleyen İçişleri Bakanı’nın açıklamasından sonra iktidar medyasının attığı manşetlere. Hafta içinde en çok tepki toplayan görüntü Sabah Gazetesi’nden geldi. Yaratılış mitolojisinden bu yana kadın “şeytanlaştırılan”, “cadılaştırılan” veyahut da sıklıkla kötülenen ve iyi hiçbir şeye hak görülmeyen bir “obje” olarak karşımıza çıkıyor. Adem ile Lilith mitolojisinde, erkek egemenliğine boyun eğmeyen Lilith’in günümüze kadar “şeytanlaştırıldığını” biliriz.  Cinsiyetçilik üreten günümüz erkek aklı ise bunu diri tutmak için elinden geleni yapıyor. Bunu ise en iyi medya aracılığıyla yürütüyor.   Cinsiyetçi medya   24 Şubat’ta Sabah’tan Özgür Cebe’nin  “İsmiyle ilgili çarpıcı gerçek” manşetli haberinin görselinde, Milletvekili Dilan’ın hedef gösterilerek “vampirleştirildiğini” görüyoruz. Görselde Dirayet’in gözleri dışında kalan yüz hattının bembeyaz bir pudra ile boyandığını, gözlerinin ise kırmızı bir renge büründüğünü görüyoruz. Bize “Bu kadar da olmaz” dedirten bu görsel erkek-devlet aklıyla haber yapan medyanın kadın düşmanlığının, cinsiyetçiliğinin ve militarizminin bir göstergesi.   Medyanın “düşmanlaştırdığı” iki kadın   Yine aynı medya organı tarafından 12 Şubat’ta atılan “HDP ile İyi Parti arasında kılıçlar çekildi” manşeti ve görseli de dikkatleri çeken haberlerden biri. Manşet görselinde HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener yer alıyor. Pervin ile Meral’in yüzlerinin birer yarısı montaj ile birbirine yapıştırılmış. İki farklı kadın yüzünün tek kafada birleştirilmeye çalışıldığını görüyoruz. Özelde Pervin’in bakışları savaşa giden bir kadın edasıyla sert bir görünüm ile lanse edilmek istenmiş görselde. Haber görselinin yanı sıra manşetindeki “kılıçlar çekildi” ibaresi yine kadının bir savaş aracı haline getirildiğinin yansıması oluyor. Fotoğrafta savaş içinde yer alan iki kadın betimlenmek istenmiş. Ancak doğal toplumda demokratik bir yaşamın inşacısı olduğu bilinen kadının aksine, avcılıkla ilgilenen erkeğin savaş mucidi olduğu da bilinen bir gerçek. Ana akım medyanın manipüle dili ve onu desteleyen görselleri kadın bedeni üzerinden yürütülmek istenen algının ve erkeğin kadını birbirine düşmanlaştırmaya çalıştığının en büyük göstergelerinden biri. Burada Barış Anneleri’nin savaşın önünü almak ve çocuklarının ölümünü durdurmak için gerçekleştirdikleri direnişin görsellerini hatırlatmak istiyorum. Barış Anneleri, kadının savaşın değil barışın sembolü olduğunun en güzel örneklerinden.     Cinsiyetçi dile alternatif kadın dili   Kadın ve kadın bedeni üzerinden haber ve görüntü servis eden Sabah, belli ki iktidarın eril yanını körükleyen medyanın en önemli adaylarından. İlk olmadığı gibi bizler bu tarz görüntüleri gördükçe şaşırmaya devam edeceğiz. Şaşıracağız ve cinsiyetçiliği yeryüzünden yok edene kadar kadın odaklı medya dilimize güzellikler katacağız. Biz de diyoruz ki kadınlar güçlendikçe militarist akıl çıldırsın…