27 Temmuz 2015: 200 avukat Abdullah Öcalan için Gemlik'te
- 09:05 27 Temmuz 2024
- Tarihte Bugün
200 avukat Gemlik’te PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecridi protesto etti. Kürdistan Hukukçular Meclisi'nin çağrısı ile Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği ( ÖHD) üyesi 200 avukat, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukatlarının görüşlerinin 4 yıldır engellenmesini protesto etmek ve görüş başvurusunda bulunmak amacıyla Gemlik Jandarma Komutanlığı ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Gemlik Jandarma Komutanlığı önüne gelen yüzlerce avukat adına MDH ve ÖHD üyesi avukatlardan Ebru Günay ve Serhat Eren, müvekkilleri ile görüşmek için Jandarma Karakolu'na geçmek istedi. İlk defa savcılıktan izin alınmadan müvekkilleri ile görüşmeye gitmek isteyen avukatlar, Jandarma Komutanlığı'nın kapısına girişlerine izin verilmeden geri çevrildi. Savcılık tarafından avukatların görüş başvurusu, "gemi bozuk" gerekçesi ile reddedildi.
Avukatlar başvuru yaptığı sırada kitlede "İmralı tecridine hayır, Öcalan'a özgürlük" pankartı açtı. Ebru ve Serhat'ın yaptığı başvurunun ardından basın açıklaması başladı. Açıklamada ilk olarak konuşan Ebru Günay, Türkiye'nin çok tarihi bir süreçten geçtiğini belirterek, Abdullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin "savaş" demek olduğunu kaydetti. Ebru, 16 yıldır Abdullah Öcalan üzerinde devam eden ağırlaştırılmış tecridi kabul etmediklerini, bundan sonrada tecridi kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Tarihte bugün öne çıkan diğer kimi önemli gelişmeler ise şöyle:
1927: Fransız feminist avukat, eylemci ve yazar Gisele Halimi, doğdu. 20. yüzyılın en önemli hukukçularından olan Gisele 70 yılı aşkın bir zamanı feminist mücadele içinde geçirdi ve 28 Temmuz günü, 93’üncü doğum gününden bir gün sonra Paris’teki evinde vefat etti.
Zeiza Gisele Elise Taieb, 27 Temmuz 1927’de Tunus’ta, son derece geleneksel ve erkek egemen bir ailede doğdu. Gisele, erken yaşlarından itibaren erkek kardeşleri ile aralarındaki eşitsiz muameleye, görücü usulü evliliğe (proposed arranged marriage) başkaldırdı. 10 yaşındayken aile içinde daha eşit koşullar için açlık grevine girdi. Hukuk okumak üzere Paris’e gitti ve Sorbonne’da felsefe eğitimi ve hukuk derecesini aldı. 21 yaşında, Tunus barosuna girdi, birkaç yıl burada çalıştıktan sonra Paris’e dönerek hayatının sonuna kadar orada çalıştı.
Gisele için dünyada, bir ezenler bir de ezilenler vardı. Hem kadınlara yönelik adaletsizliklere karşı hem de savaş sonrası dönemde, Fransız kontrolündeki Tunus ve Cezayir’deki işkence mağdurlarının hakları için mücadele etti. Genelde emsal teşkil edecek, yüksek profilli davalara baktı. Bunlar aynı zamanda Fransa’daki kabullerin ve yasaların değişimine yön veriyordu. 1960’ta, Cezayir Bağımsızlık Savaşı sırasında, bir kafe civarına bomba bırakmakla itham edilerek Fransız yetkililerce tutuklanan, işkence ve tecavüze maruz bırakılan Cezayir milliyetçisi Djamila Boupacha’yı temsil etti. Gisele, hayatta kalan Boupacha’yı karşı dava açmaya teşvik etti ve bu tutum o sıralarda görülmemiş bir şeydi. (Bu dava, Gisele tarafından daha sonra kitaplaştırılmıştır ve ilk kitabıdır. Kitabın girişi Simone de Beauvoir tarafından yazılmıştır. Kitabın kapağı ise Boupacha’nın Picasso tarafından çizilen portresidir.)
1972 yılında, yine dönüm noktası olan, tecavüze maruz bırakılan genç bir kadının (Marie-Claire Chevalier) kürtaj olma hakkını savunan bir davaya baktı. O esnada Fransa’da, yalnızca hayati açıdan riskli gebeliklerin sonlandırılması yasaldı. Marie-Claire, suçsuz bulundu ve bu dava ülkenin kürtaj yasalarının değişimine ve en nihayetinde kürtajın suç olmaktan çıkarılmasına yol açtı.
Fransa’da, kürtaj yaptıran kadınlar cezalandırılıyordu. 10 haftaya kadar kürtaj, mücadeleler sonucu 1974’te yasallaştı. Gisele, müvekkilleriyle, lobi gruplarıyla ve hükümet içindeki çalışmalarıyla tecavüze karşı yasaları güçlendirdi ve ölüm cezasının kaldırılmasına da yön verdi.
Gisele, politik olarak angajeydi. 1967’de filozof, savaş karşıtı eylemci Bertrand Russell tarafından kurulan ve başkanlığını Jean-Paul Sartre’ın yaptığı The Russell Tribunal’da görev aldı. ABD’nin Vietnam’da işlediği savaş suçlarını tespit etti. 80’lerde, Fransız Ulusal Meclisi’nde, Fransa’nın UNESCO elçisi olarak çalıştı. Feminist mücadeleyi dert edinen yirmi civarı kitaba katkıda bulundu. 1982’de, Şirin Tekeli’nin de örgütleyicilerinden olduğu YAZKO Kadın Sorunları Sempozyumuna katıldı. İstanbul Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan buluşmada feminizm sözcüğü ilk kez kürsüden dillendirilmişti.
90’lı yaşlarında dahi toplumsal adalet için bitip tükenmez bir inanç ve tutku sahibiydi. Ölümünden birkaç ay önce Maria Cornaz Bassoli ile buluştuğunda “Bir sonraki mücadelemiz ne olacak?” diye soruyordu.
1927: Fana Koçovska Yugoslavya’nın Lavci köyün’de 27 Temmuz 1927 yılında doğdu. Yugoslavya Komünist Gençlik Birliği'nin (SKOJ) aktif bir üyesi olarak çalıştı. Yugoslavya'nın ulusal kahramanları arasında yer alır. Çocuk yaşta Nazilere karşı mücadelede gösterdiği kahramanlıklarıyla bilinir. 1942'de Bitola müfrezesi "Goce Delchev" de partizan ve "Stiv Naumov" askeri birliğinde gençlik lideriydi. Fana ayrıca Nazilere karşı Şubat Baskını olarak bilinen baskınına da katıldı.
Fana, o dönem "yasadışı" olarak anılan faaliyetlerini sürdürmeye devam etti. Kısa bir süre sonra, 15 yaşına gelmeden önce, partizan birimi "Jane Sandanski" ye girdi. 1944 baharında, bir madende üretimi durduran bir partizan grubunun içerisinde yer aldı. Görevi işgalci Bulgar makamlarınca korunan sığınaklara saldırmaktı. Görev başarıyla gerçekleştirildi, ancak Fana yaralandı. Arkadaşları onu köyde tedavi edilmesi için bıraktılar fakat Fana, köyde kalmayı reddetti ve tugayda savaşmaya devam etti.
Fana Koçovska, 17 Nisan 2004'te Üsküp'te yaşamını yitirdi.
1946: Amerikalı romancı ve deneme yazarı olan Gertrude Stein, 3 Şubat 1874 yılında Pennsylvania’da doğdu. Avusturya kökenli Yahudi bir ailenin kızı olan Gertrude, yaşamının ilk yıllarım Viyana, Paris, daha sonra da Oakland ve San Francisco’da geçirdi. Özellikle felsefe ve ruhbilime ilgi duymaya başlayınca, Radcliffe Üniversitesi’ne girdi ve burada William James’in en gözde öğrencisi oldu. 1903’te Paris’e döndü ve bu kente yerleşti. Fleurus sokağındaki, daha sonra da Christine sokağındaki dairesinin salonlarını uluslararası sanat ve edebiyatla ilgili her türlü öncü harekete açtı.
Gertrude, Picasso, Matisse, Braque’a destek oldu. juan Gris, Apollinaire, Max Jacob, Erik Satie, René Crevel gibi o dönemde tanınmayan sanatçı ve edebiyatçıları keşfetti ve iki savaş arası yeni Amerikan edebiyatının hazırlayıcısı oldu. Ortaya attığı yitik kuşak (“The lost generation”) deyişi altında çağımızın en önemli Amerikan yazarlarını bir araya getirdi; özellikle Hemingway’in, Dos Passos’un, Ezra Pound‘un, Scott Fitzgerald’ın, T.S. Eliot‘un “okunma”sına katkıda bulundu. Gertru’denin sayesinde, böylece üç kuşağın yazarları, ozanları ve ressamların kişiliği, görüşleri ve eleştirel düşünce biçimi kendini gösterdi.
Gertrude Stein, Mide kanseri sebebiyle 27 Temmuz 1946 yılında Paris’te yaşamını yitirdi.
2011: PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüşmesi engellendi. O tarihten sonra avukatlar müvekkilleri görüştürülmedi.
2015: Paris'te katledilen 3 kadın siyasetçiden Leyla Şaylemez'in mezarının bulunduğu Mersin'de yapılan kitlesel yürüyüşün ardından mezar anıtı açılışı yapıldı.
2016: Qamişlo'da sivillere dönük bombalı saldırının ardından Rojava Kantonları Genel Koordinasyonu, 3 günlük yas ilan etti.
2016: Şırnak'ta 126 gün boyunca çıkmayan ve yaşananlara tanık eden HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, kuşatma ve yıkımın sürdüğü kentte yaşanan olayları Meclis’te anlattı. Aycan, ayrıca Şırnak’ta uygulanan kuşatma ve yıkımda sorumluluğu olan tüm askeri, mülki ve idari yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
2016: HDP Grup Başkanvekilleri Çağlar Demirel ve İdris Baluken, Irak ve Suriye’deki 73’üncü Ferman olarak bilinen Êzidî halkına yönelik gerçekleştirilen katliamların Meclis’te soykırım olarak tanınması için kanun teklifi sundu.
2017: Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Tuğba Hezer Öztürk ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın vekillikleri, Meclis tarihinde bir ilke imza atılarak “devamsızlık” gerekçesiyle düşürüldü.
2019: Işılay Saygın, 4 Nisan 1947 yılında İzmir’in Buca ilçesi’ doğdu. Mimar olan Işılay aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın Turizm Bakanı ve ilk kadın Çevre Bakanı olarak 51’nci hükumetten 55’nci hükümete kadar aralıksız olarak bakanlık yaptı.
Işılay Saygın, 27 Temmuz 2019'da tedavi gördüğü İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
2021: Êzidî kadınlar özgürlük yürüyüşü gerçekleştirdi. DAİŞ’in Şengal’e yönelik 3 Ağustos 2014’te gerçekleştirdiği katliamın yaklaşan yıldönümü nedeniyle Ezidî kadınlar, Suka Kevin’de bir araya geldi. Yüzlerce kadın, ellerinde taşıdıkları fermanı anlatan fotoğraflar, zincirler ve kara çarşaflarla şahit olduklarını bir kez daha ortaya koydu. “Özerklik istiyoruz”, “Yaşasın Şengal direnişi”, “Kahrolsun ihanet”, “Kadınların direnişi ve mücadelesi fermanların önünü alacak” sloganlarını atan Êzidîler, Suka Kevin’den Şengal lüfleri (zikzakları) olarak bilinen mıntıkanın başına kadar yürüyüşlerini sürdürdü.
Yürüyüş esnasında yaşananları anımsayan kadınlar, taşıdıkları pankartlarla, yaşananların dünya genelinde soykırım olarak tanınmasını istedi. Kadınlar yeni saldırıların gerçekleşmemesi için ise Şengal Özerk Yönetimi’nin tanınmasını talep etti.
Açıklamanın ardından yürüyüş sırasında kara çarşaf giyen ve ellerinde zincirlerle temsili yürüyüş yapan kadınlar, zincirlerini çıkarıp, kara çarşafları ateşe verdi.