Rabia Önver- Pelşin Çetinkaya

 

AMED - Kadınların kent yaşamında yok sayılmasına karşı “Kadın Kenti” perspektifini anlatan Özden Gürbüz Sümer, kentlerin erkek egemen akılla inşa edildiğine dikkat çekerek, kadın bilgisi, deneyimi ve hafızasıyla şekillenen eşit, erişilebilir ve güvenli kentlerin mümkün olduğunu vurguladı.

 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) belediyeleri, 20 Aralık'ta düzenlediği toplantıda Amed, Nisêbîn (Nusaybin), Gever (Yüksekova), Artemêt (Edremit) ve Cizîr’i (Cizre) “kadın kenti” ilan etti. 

 

"Kadın kenti" ile kadınların kentlerde görünmez kılınan emeği, güvensiz, kamusal alanlara ve artan bakım yüküne karşı özgür, güvenli ve eşit biçimde yaşam kurabileceği kentlerin inşası hedefleniyor.

 

Amed Büyükşehir Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Özden Gürbüz Sümer, "Kadın kent"lerinin amacı ve hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

'Kadın kenti' bir fikirden öte...

 

Özden Gürbüz Sümer, "Kadın kenti"nin yalnızca bir fikir olmadığını, dünya genelinde kadın dostu kentler olduğunu ve birçok modelin tartışıldığı bir fikriyat olduğunu söyledi. Özden Gürbüz Sümer, “Kadın kenti kadın bilgisiyle, deneyimiyle, tecrübesiyle, hafızasıyla, kadın bakış açısıyla şekillenmiş, erişilebilir, ve güvenlikli özgürlükçü alanların olduğu  mimari altyapısından üst yapısına kadar birçok alanda eşitliği ve güvenli kentleri ifade ediyor. Toplumun tüm kesimleri yaşlısından, engellilere, çocuklara kadar birçok kesimin aslında yararlanabileceği bir modeldir" dedi. 

 

'Yeniden inşa kadın ile mümkün'

 

Kentlerin yüzyıllardır erkek egemen akılla oluşturulduğuna dikkati çeken Özden Gürbüz Sümer, kentlerin inşasından, hizmet alanlarına kadar kadınların söz ve karar alma hakkının olmadığını söyledi. Kentlerin yeniden kadın eliyle inşa edilmesinin mümkün olduğunu söyleyen Özden Gürbüz Sümer, “Kadın kentlerini bunun için ilan ettik. Bunu kentlerin nihai oluşumları olarak görüyoruz. Olması gereken belediye politikası, hizmet politikası olarak görüyoruz. Ama tabii bunları yaparken salt belediyeler olarak değil ya da yerel yönetimleri salt belediyeler olarak algılamıyoruz” diye belirtti. 

 

Özden Gürbüz Sümer, kentin dinamiklerinden yararlanarak, söz ve karar mekanizmalarına dahil olabilecekleri bir model yaratacaklarını da sözlerine ekledi. 

 

'Kadınların taleplerini alıyoruz'

 

Kadınların yok sayıldığı, kentin ve karar mekanizmaların dışına itilmeye çalışıldığını ifade eden Özden Gürbüz Sümer, buna karşı kadınların söz sahibi olabilmesini önemsediklerini aktardı. 2 yıldır bunun ön hazırlık çalışmalarını yaptıklarını hatırlatan Özden Gürbüz Sümer, “İlk aşama olarak Kadın Kentlerine Doğru deklarasyonunu yayınladık. Deklarasyona öncesi birçok çalışma yürüttük. Odak grup toplantıları yaptık. Bütün yereldeki bileşenleri bir araya getirerek, fikir önerileri aldık. Mahallelerde kadınların taleplerini dinlemek için buluşmalar yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. Bu görüş ve önerileri biriktirdiğimiz bir havuzumuz var. O havuz doğrultusunda yol haritasını belirliyoruz” diye aktardı. 

 

Kadın kentleri meclisi kurulacak

 

Kadın kentleri meclisinin de kurulacağının bilgisini paylaşan Özden Gürbüz Sümer, detaylarına dair şunları söyledi. 

 

“Bu meclis hem yapılan çalışmaları denetleyecek. Hem de kente dair gündemleri oluşturabilecek. İlk aşamada daha çok pilot mahalle uygulaması üzerinden gideceğiz. Buralarda kadınlara ait yaşam merkezleri kuracağız. Yine kadınların bakım yüklerini hafifletecek kreşler kuracağız. Buralarda psikososyal destekler de özellikle şiddetle mücadele mekanizmalarının da oluşturulmasını sağlayacağız" 

 

Merkezden ilçelere yayılan bir çalışma olacak 

 

İkinci aşamaya geçtiğimizde artık bu pilot uygulamaların daha geniş çaplı uygulanması olacak. Merkezden başlayarak ilçe belediyelerimize kadar her yerde bu uygulamaların hem ekonomik boyutuyla hem de genel olarak sosyal konut boyutuyla geliştirmek istiyoruz. 

 

Genel politikaya dönüşmesini istiyoruz

 

Özellikle yaşlılar, yalnız yaşayan ve çocuk bakım yükü olan kadınların yükünü hafifleten çalışmalar yürüteceğiz. Yoksullara yönelik sosyal konut projeleri, yine ekonomi alanları, komünler, kooperatifleşme, gibi oluşumları hedefliyoruz. Üçüncü aşamada ise artık kadın kentini inşa etmiş olacağız. Bunun kentten kırsala genel bir politikaya dönüşmesini umut ediyoruz” diye konuştu.