Yaşam savunucularından AYM’ye: Suça ortak olmayın

  • 09:05 8 Ekim 2024
  • Güncel
 
Nazlıcan Nujin Yıldız 
 
İZMİR - Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişikliğin Meclis'ten geçmesinin ardından başlatılan AYM sürecine dair konuşan yaşam hakkı savunucuları, AYM’nin bu suça ortak olmaması gerektiğini vurgulayarak, yasanın derhal iptal edilmesi gerektiğini söyledi.
 
30 Temmuz’da Meclis Genel Kurulu'ndaki oylamada kabul edilerek Meclis’ten geçen ve yasalaşan 17 maddelik "160 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi", 2 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun teklifinin Meclis’ten geçmesinin ardından, kanunun iptali için 15 Ağustos’ta Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruldu. Başvuruda eksiklik tespit etmeyen AYM, davanın esastan görüşülmesine karar verdi. Gün ise daha sonra belirlenecek. AYM ayrıca, "yürütmeyi durdurma" talebinin de esas inceleme aşamasında karara bağlanmasına hükmetti.
 
Yasanın Meclis’ten geçmesinin ardından birçok yerde hayvan katliamları yaşandı. Bu katliamlara karşı ve AYM’nin yasayı iptal etmesi için çeşitli yerlerde mitingler düzenlendi. İzmir’de yapılan mitingde, yasaya dair konuşan yaşam hakkı savunucuları, devletin savaş politikalarını unutturmak için çeşitli uygulamalar getirdiğini ve hayvanların da bu nedenle hedef alındığını belirterek, AYM’nin yasayı iptal etmesi gerektiğini vurguladı. Yaşam hakkı savunucuları, mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek tüm halka örgütlenme çağrısında bulundu.
 
‘Yasa iptal edilmeli’
 
Seferihisar Hayvan Hakları Derneği (SEHAYDER) Başkanı Fevziye Özkan, Hayvanları Koruma Yasası’nın hayvanları korumadığını ve bu yasanın bir katliam yasası olduğunu vurguladı. Bu yasayı tamamen reddettiklerini ifade eden Fevziye, “Kabul etmiyoruz. Çünkü bu bir katliam yasasıdır, hayvanların öldürülmesine zemin hazırlamaktadır. İnsanların içinde uyuyan şiddet duygularını da uyandırmıştır. Çok korkunç günler yaşıyoruz. Tamamen reddediyoruz ve diyoruz ki, toplayamazsın, hapsedemezsin, öldüremezsin. Anayasa Mahkemesi’ne, yasanın iptali için başvuruldu. Bütün umudumuz Anayasa Mahkemesi’nde. Bu yasa mutlaka iptal edilmelidir, yürürlükten kaldırılmalıdır. Yirmi yıldır merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin görev ihmallerinin ceremesini sokaktaki masum hayvanlar çekemez. Buna izin vermeyeceğiz” dedi.
 
‘Devlet, savaş politikalarını unutturmak için hayvanları ortaya koydu’
 
Yaşam hakkı savunucularından Melisa Caymaz da, bu yasanın geçmemesi için uzun zamandır mücadele ettiklerini belirterek, devletin yıllardır savaş politikalarını unutturmak için çeşitli uygulamalar yaptığını ve şimdi de hayvanların hedef alındığını vurguladı. Melisa, “Bugün geldiğimiz nokta, aslında devletin tüm yaşam alanlarına saldırmasının bir sonucudur. Biz İzmir Yaşam Hakkı Savunucuları olarak ilk günden beri bunun mücadelesini veriyoruz. İlçe örgütlenmelerimiz var. İlçe örgütlenmeleriyle mahallelerimizde, sokaklarımızda örgütlenerek hem yerel yönetimlere hem de bu yasayı geçirenlere karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.
 
‘AYM, suça ortak olmamalı’
 
Melisa, Anayasa Mahkemesi’nin bu suça ortak olmaması gerektiğini dile getirerek şunları söyledi: “Yaşam herkesin hakkıdır. Biz de ancak birlikte mücadele edersek yaşamı savunabileceğimizi söylüyoruz. Tüm İzmir halkını ve diğer bölgelerdeki halkları ilçe örgütlenmeleriyle yaşam hakkı savunucularının yanında yer almaya çağırıyorum. Örgütlenmek en temel koşulumuz.”
 
‘Yaşam hakkına saygı duymayanlar cesaretlendi’
 
Yaşam hakkı savunucularından Aleyna Caner ise, bu durumu tamamen bir katliam olarak nitelendirerek, “Yaşatmak için canla başla mücadele ediyoruz,” dedi. Aleyna, insanların düşüncelerini suistimal etmenin, hayvanlarla birlikte insanlığı ve merhameti de yok etmek anlamına geldiğini belirtti ve yasanın bazı insanları cesaretlendirdiğini sözlerine ekledi. Aleyna, “Yasa, normalde yapmayacakları şeyler için insanlara adım attırdı. Hayvan sevmeyen, yaşam hakkına saygı duymayan insanlar zaten cesaretlendi. Bu gerçekten bir katliamdır, başka hiçbir şey düşünmüyorum. Bunun bir an önce durdurulması gerekiyor. Bunu durdurmak için biz de elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Hayvanlara güvenli ortamlar sağlamak bizim görevimiz’
 
Yasanın hayvanları korumak için çıkarılmadığını söyleyen bir diğer yaşam hakkı savunucusu Ayşegül Kocaaslan, AYM’nin bu yasayı iptal etmesi gerektiğini belirtti. Ayşegül, “Çok kötü şeyler yaşadık. Toplum bu yasayla da bir şekilde karşı karşıya getirildi. Hiç gerek yoktu. Bütün canların ve tüm türlerin bir arada yaşayabileceği bir dünyadayız. Biz onların yaşam alanlarına evlerimizi kurduk. Onları dar yerlere, başka alanlara hapsettik ve açlığa mahkûm ettik. Şimdi onlara güvenli ortamlar sağlamak bizim görevimiz olmalı” ifadelerini kullandı.