WAN – Wan sokaklarından, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne yaklaşırken kadınlar, “Savaşlarda en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Biz de bir savaş ortamındayız. Savaş olmasın diyoruz" ifadelerini kullandı.

 

1 Eylül Dünya Barış Günü gelirken dünyada, özellikle Türkiye ve Kurdistan’da Orda Doğu’da halklar, kadınlar, çocuklar hala savaşların ortasında. İktidarın savaş politikaları her geçen gün devam ederken barışın sağlanması daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bu savaş ortamı ve devam eden savaş politikaları insanların psikolojik, ekonomik, sosyal hayatının bütün alanlarına yansıyor. Dünya Barış Günü dolayısıyla Wan sokaklarında kadınlara barışın onlar için ne ifade ettiğini sorduk.

 

‘Biz de savaş ortamındayız’

 

Rozerin Demir, barışın kadınların ve çocukların öldürülmediği huzurlu bir hayat anlamına geldiğini belirtti. “Herkes birbirine düşman gözüyle bakarken barış mümkün değil” diyen Rozerin, kendilerinin de halk olarak savaş ortamında olduklarına dikkat çekti. Rozerin, “Düşüncelerimizi söyleyemiyoruz, halkımızı savunamıyoruz, Kürt olduğumuzu bile söyleyemiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

‘Savaş olmasın diyoruz’

 

Savaşların yaşandığı bir dünya istemediklerini dile getiren Münevver Başkurt, barışın sağlanması için Kürt halkının birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğine dikkat çekti. Münevver, “Biz hakkımızı istiyoruz. Savaş olmasın diyoruz. Vicdanı olan insanlar savaşlarda ölen çocuklardan dolayı savaşı kabul etmemeli. Keşke herkes savaşa tepki gösterse” dedi.

 

‘En çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor’

 

Barışı “çocukların ağlamadığı ve insanların gelecekte ne olacaklarını, nasıl yaşayacaklarını düşünmedikleri bir ortamın sağlanması” olarak tanımlayan Sema Kiyağ,  kadınların kendi düşüncelerinden dolayı baskı altında olmalarının da bir savaş olduğunu vurguladı. Sema, “Savaşlardan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. Geçmişte savaşlarda kadınlar başörtülerini yere attıkları zaman savaş dururdu. Bu da aslında kadınların savaştan ne kadar etkilendiğinin ve savaştan en çok onların zarar gördüğünün kanıtı” sözlerine yer verdi.

 

‘Türkiye’de barış ortamı yok’

 

Ülkede barış olmadığını ve barışın toplumun refah içinde yaşaması olduğunu kaydeden Kader isimli yurttaş da şunları söyledi: “Barış insanların huzur içinde yaşamasıdır. İç savaşlar var, İsrail- Filistin savaşı hiçbir şekilde bir huzur ortamı yok. Barış da söz konusu değil. Barış toplumlar için çok önemli bir noktada. Türkiye’de de bir barış ortamı olduğunu düşünmüyorum ve bu yüzden Türkiye’nin ilerleyebileceğini düşünmüyorum. Geleceğimizin de iyi olacağına inanmıyorum.”