‘52 yıllık mücadelenin dervişleri özgür siyaset yürütmeli’ 2025-07-16 09:01:22   Rozerin Gültekin   İSTANBUL – TJA aktivisti Didem Nur Acabey, 52 yıllık Kürt özgürlük mücadelesine ve barış sürecine dair değerlendirmelerde bulundu. Silahlı mücadelenin yerini özgür siyasetin alması gerektiğini vurgulayan Didem Nur Acabey, kadınların bu dönüşümde öncü rol oynaması gerektiğini belirtti.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın, 27 Şubat tarihinde yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından PKK, 5-7 Mayıs tarihlerinde düzenlenen 12’nci kongrede feshedildiğini duyurdu. 9 Temmuz’da Abdullah Öcalan, “Demokratik Toplum Manifestosu” başlığıyla görüntülü olarak ikinci bir çağrı yaptı. 11 Temmuz’da ise Barış ve Demokratik Toplum Grubu’ndan oluşan 15’i kadın, 15’i erkek 30 gerilla, Silêmanî kırsalında düzenlenen törenle silahlarını yaktı. Tüm dünyanın merakla izlediği sürece dair Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Didem Nur Acabey değerlendirmelerde bulundu.   ‘Yaşananlar soluksuz mücadelenin sonucu’   "Tarihi günlerden geçiyoruz; hepimiz için onurlu, coşkulu günler" diyen Didem Nur Acabey, ilk olarak 26 yıllık mutlak tecrit koşullarından sonra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 9 Temmuz’da sesinin ve görüntüsünün topluma ulaşmasının coşku ve umut yarattığını söyledi. Didem Nur Acabey, “Bu tarihsel an, 52 yıl süren soluksuz mücadelenin sonucuyla açığa çıkmış bir tarihsel andı. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın çağrısında ‘Benim için bireysel özgürlüğüm ön planda olmadı’ demesi, bize, topluma çağrıdır. Kolektif çıkarların esas alındığı, toplumsal öznenin esas alındığı barış ve demokratik toplum perspektifiyle bizlere bir çağrıydı, bunu bilmek gerekiyor.    52 yıldır bir halkı savunmak, ‘Kürdistan sömürgedir’ temelinden yola çıkıp kendine patikalar açan, kendini güncelleyen direniş ile bugün Kürt halkının varlığı tanındı. Bunun statüleşmesi ve hukuki zemine geçmesi gerekiyor. Bu direniş bir halkın dirilişinin tarihi. Kürdistan’ın genç, yiğit evlatlarının, şehitlerinin, annelerin ödediği bedeller ile bugünlere gelinmiş ve tarihsel kazanım elde edilmiş bir gerçeklik var. PKK gerçekliği, hem geleneksel Kürt direnişlerinden, reel sosyalizm yapılanmasında olan Marksist-Leninist yapılardan farklı bir yanı var; paradigma değişikliği ile kendini yaşamda tutan, toplumla birlikte örgütlenen ve kendi içinde de devrimini gerçekleştiren yapı, silahlı mücadele yöntemini bırakarak demokratik siyaset alanında yapılanarak özgür, örgütlenir hâlde kendini yeniden inşa ediyor” sözlerini kullandı.    ‘Mücadelenin dervişleri özgür siyaset yürütebilmeli’   Tarihi sürecin ilerleyebilmesi için yasal adımların atılması gerektiğini vurgulayan Didem Nur Acabey, “Özgürlük savaşçılarının güvenli bir şekilde özgür yaşar, çalışır koşullarının olması, kimliklerinin tanınması ve bunların hukuki güvenceye alınmış olması gerekiyor. Bizim açımızdan da demokratik, komünal örgütlenme alanlarının açılması gerekiyor. Özgürlük savaşçılarını komünal mahalle örgütlenmeleriyle, köy komünleriyle, mahalle komünleriyle örgütlenerek sahiplenmemiz gerekiyor. Bize çok büyük sorumluluk ve görev düşüyor komünlerin inşası noktasında. Örgütlülük hâline, özgürlük savaşçılarının deneyimleri, hafızası, tecrübesi bir derviş misali akıyor olmalı. 52 yıllık mücadelenin, toprakların, nehirlerin dervişleri özgür siyaset yürütüyor pozisyonda olmaları gerekiyor” diye kaydetti.    ‘Yakılan ateş Newroz ateşi gibiydi’   Kürt özgürlük hareketinin gelişen süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile 11 Temmuz’da silahlarını imha ettiğini dile getiren Didem Nur Acabey, “Bu hem iyi niyet hem de kararlılık temelinde yapılan bir törendi. Törene Bese Hozat’ın Kürt kadın kimliği ve KCK Eş Başkanı kimliğiyle öncülük etmesi, hem ciddi yaklaştıklarını hem de demokratik toplumun inşacısı olan kadınlara bir mesajdı. Bese Hozat ve Behzat Çarçel tarafından yakılan ateş, Newroz ateşi gibiydi. Yeni döneme geçildiğini ve farklı bir doğuşun gerçekleşeceğinin simgesi gibiydi ateş.”   ‘Demokratik modernite toplumunun inşasına kadınlar öncülük etmeli’   “Bu sürecin emekçisi, işçisi olacağız. Sömürgecilik son bulacak ve özgürlük kazanacak” diyen Didem Nur Acabey, bu süreçte kadınlara çok fazla rol düştüğünü belirtti. Didem Nur Acabey şöyle konuştu:  “Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan çağrılarında kadınlara büyük görev ve sorumluluk tanımlıyor. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın sosyalizm arayışı, reel sosyalizm arayışından farklı bir sosyalizm arayışı; kadın özgürlükçü, ekolojist bir sosyalizm arayışıydı. Kadınlar bu arayışa kadın özgürlüğü temelinde örgütlenerek katılmalı. Savaş gerçekliğinin hâlâ içindeyiz. Kadınların katledildiği, saldırıların devam ettiği savaş coğrafyasının içinde yaşıyoruz. Savaş ortamında en çok kaybeden kadın olduğu için barışa en çok kadınların ihtiyacı var. Bunun için demokratik modernite toplumunun inşasında kadınlar yer almalı ve öncülük etmeli. Örgütlülüğün ve mücadelenin yükseltilmesi ve demokratik siyaset alanındaki mücadelenin hukuk zemininde yürütülmesi çok kritik. Özgürlük savaşçılarının özgür yaşar ve çalışır koşullarda, demokratik siyaset alanlarına hafızalarını, deneyimlerini aktarabilmeliler.”