İSTANBUL - Kan kusması sonucu hastaneye kaldırılan ve 16 gündür hastanede tutulan ağır hasta tutsak Süreyya Bulut’un kardeşi Saniye Bulut, ablasının durumundan endişe duyduklarını belirterek, OHAL gerekçesiyle görüşmelerine izin verilmediğini söyledi. 

 

Sivas’ta 1994 yılında çıkan bir çatışmada yaralı yakalanan ve hastaneye götürülmeden sorguya alınan, kafasında şarapnel parçası ile Sivas Cezaevi’ne götürülen Süreyya Bulut, bir süre sonra fenalaşması üzerine hastaneye kaldırılır. Doktorlar tarafından tedavi edilen ancak kafasındaki şarapnel parçası çıkarılmayan Süreyya, bununla yaşamaya devam eder. Birçok farklı cezaevine sürgün edilen Süreyya, son olarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilir.  

 

Kafasındaki şarapnel parçası sinirleri zedelediği için sağ gözü görme yetisini kaybeden Süreyya’nın, sol gözü ise yüzde 20 oranında görüyor. Vücudundaki şarapnellerin verdiği zararlardan dolayı 4 Nisan 2003 tarihinde İzmir Atatürk Eğitim Hastanesi’nde “Wernicke Korsakoff Sendromu” yani kalıcı hafıza kaybı tanısı konulan Süreyya için Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Adli Tıp Kurumu’ndan “cezaevinde kalamaz” raporu verilir. Ancak buna rağmen Süreyya, tahliye edilmez. Her geçen gün durumu kötüleşen Süreyya, en son 16 Mayıs’ta kan kusması sonucu İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesine kaldırıldı. Halen orada tutulan Süreyya’nın durumunun iyi olmadığı belirtilirken, Olağanüstü Hâl (OHAL( gerekçe gösterilerek ailesiyle de görüştürülmüyor. 

 

‘Yüzde 90 verem teşhisi konuldu’

 

MA’ya konuşan kardeşi Saniye Bulut, Süreyya’nın durumundan endişe duyduklarını belirterek,  “Ablam kalıcı hafıza kaybı yaşıyor. Çoğu zaman bizi dahi tanıyamıyor. Bazen anlatınca bizi fark ediyor. En son 16 gün önce kan kusması sonucu hastaneye kaldırıldı. Ablamın ciğerinde kanama olduğu için doktorlar bütün tetkikleri yapamamışlar ama yaptıkları kadarıyla yüzde 90 verem teşhisi konulmuş. Buna rağmen hiçbir şekilde görüşmemize izin verilmedi. Ablam şuan bakıma muhtaçtır. Ama bırakın bakmayı hiç göremiyoruz. Ablama temiz bir ortamda bakılması gerekir. Düzgün bir şekilde bakılmazsa ölümcül bir hastalığa dönüşebilir” dedi. 

 

‘Görüşmemize izin verilmiyor’

 

En son cezaevindeyken görüşme imkânı bulduklarını kaydeden Saniye, şöyle dedi: “14 gün önce ablam İstanbul Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı. Bakırköy’e refakatçi olmak için başvurduk. Ama izin verilmedi. Daha sonra görüşmek için gittiğimizde ise cezaevi savcısının saat 11.00’a kadar adliyede durduğunu ondan sonra cezaevine gittiğini söyledi. Yerine bakan savcı ise OHAL’i bahane ederek görüşmemize izin vermedi. Hastaneye gittiğimizde ‘şu anda burada gereken yapılıyor’ denildi. Durumu açıkçası nasıl bilmiyoruz. Sadece doktorun verdiği bilgiyle duruyoruz. Ablam için çaba harcamak istiyoruz. En azından sağlıklı bir şekilde bakılması için elimizden geleni yapmak istiyoruz. Hiçbir şeye izin vermiyorlarsa en azından görüşmemize izin versinler.”