BMMYK: Zorla yerinden edilenlerin sayısı 117 milyonu aştı
- 14:17 19 Aralık 2025
- Dünya
HABER MERKEZİ - BMMYK, 2025 yılında dünya genelinde zorla yerinden edilenlerin sayısının 117,3 milyona ulaştığını ve insani trajedinin son on yılda iki katına çıktığını açıkladı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), 2025 yılı itibarıyla dünya genelinde zorla yerinden edilenlerin sayısının yaklaşık 117,3 milyona ulaştığını açıkladı.
Açıklamada, bu sayının yalnızca son on yılda insani trajedinin neredeyse iki katına çıktığını gösterdiği, buna karşın uluslararası insani yardım finansmanında ciddi bir düşüş yaşandığı kaydedildi. Silahlı çatışmaların tırmanması, iltica yasalarının giderek siyasallaşması, kabul eden ülkelerde göç politikalarının sertleşmesi ve mültecilere ayrılan mali kaynakların azaltılması nedeniyle, mülteci politikalarına ilişkin stratejilerin kapsamlı biçimde gözden geçirilmeye başlandığı vurgulandı.
Göçü hızlandıran etkiler
Son on yılda Suriye, Yemen, Sudan, Ukrayna ve Myanmar’daki çatışmaların derinleştiğine işaret edilen açıklamada, Sahra Altı Afrika’nın geniş kesimlerinde istikrarsızlığın yeniden arttığına dikkat çekildi. Açıklamada, iklim değişikliğinin ise geçim kaynaklarını tahrip ederek göçü hızlandıran çarpan etkisi yarattığının altı çizildi.
Milyonlarca insan göç yollarında
Çad Gölü Havzası’nın bu duruma çarpıcı bir örnek oluşturduğuna yer verilen açıklamada, dünyanın iklim değişikliğinden en fazla etkilenen bölgelerinden biri olan havzada, bir zamanlar dünyanın en büyük tatlı su göllerinden olan Çad Gölü’nün küçülmesi, derin çevresel ve ekonomik dönüşümlere yol açtığı kaydedildi. Açıklamada bu durumun, Çad, Kamerun ve Nijer’de milyonlarca insanı doğrudan etkileyerek geniş çaplı göç dalgalarını tetiklediği vurgulandı.
Güven kaybı
Öte yandan “Arab Barometer” (Arap Barometresi) ağı tarafından yayımlanan önceki raporlarda, Arap ülkelerindeki nüfusun yaklaşık üçte birinin ülkeleri dışına göç etme isteği taşıdığına dikkat çekiliyor. Bu eğilimin nedenleri arasında derinleşen ekonomik krizler, siyasi baskılar ve güvenlik endişeleri ile eğitim olanaklarının sınırlılığı gösteriliyor. Bu artan yönelimin ise kısa vadede iç istikrarın sağlanabileceğine dair güven kaybına yol açtığına yer veriliyor.
ABD mülteci kabul sayısını düşürdü
Söz konusu durumun, yabancı karşıtı söylemlerin güçlenmesi ve iltica hakkı ilkesine yönelik uluslararası bağlılığın zayıflamasıyla daha da karmaşık hale geldiğine işaret ediliyor. Bu tablonun özellikle ABD’de belirginleştiği belirtiliyor; ABD yönetimi, 2025 yılında ülkeye kabul edilecek mülteci sayısını, önceki yıllarda yaklaşık 100 bin iken, yalnızca 7 bin 500 kişiyle sınırlama kararı aldı. Bu keskin düşüş, politikalardaki yön değişimini yansıtıyor ve artan zorluklar karşısında uluslararası sistemin mültecilerin ihtiyaçlarına yanıt verme kapasitesine dair ciddi endişelere neden oluyor.







