SILÊMANÎ - NADA kongresinde konuşan kadınlar, PKK kurucularından Sakine Cansız’ı anarak, “Sakine Cansız’ın dediği gibi; özgürlüğe giden yol çok zor ama özgürlük yoludur. Rojava’daki kadınlar değişimin kendisidir” dedi.

 

Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu’nun (NADA), Silêmanî’de gerçekleştirdiği kongresi ikinci gününde sürüyor. Yapılan atölye ve sonuçlarının paylaşılmasının ardından, üçüncü oturuma geçildi.

 

Üçüncü oturumda, “Kadınların Ortak Bir Vizyonla Siyasi Çıkışı – Barış İçin Kadın Ağı”, “Dünya Demokratik Kadın Konfederalizminde NADA’nın Rolü”, “Çağımızın Sorunlarına Kadın Cevabı Olarak Kadın Devrimi”, “Barış ve Demokratik Toplum İnisiyatifi'nde Kadın Öncülüğü” başlıklı sunumlar yapıldı. 

 

‘Kişisel olan her şey politiktir’

 

Kongrede Dr. Ghada Mûsa, “Kadınların Ortak Bir Vizyonla Siyasi Çıkışı – Barış İçin Kadın Ağı” başlığı üzerine sunum gerçekleştirdi. Kadınların siyasi rolleri gereği kendini güçlendirmesi gerektiğini belirten Ghada Mûsa, “Kişisel olan her şey politiktir, kişisel olan siyasettir. Sosyal sistemler ve yapılar kadınlarla ilişkilendirilir. Feminist söylem, aynı zamanda ilişkiyi anlamak ve yeni bir dil gelişimine de yardımcı oldu. Kadınlar özel alanlarda direnişi ifade eder. Feminist kültür, işbirlikçi değerleri yansıtır. Bazı eski doğu toplumlarındaki kadınlar, barışçıl direnişe başvurmuşlardır. Savaşları reddettiklerini göstermek için barışçıl gösteriler düzenliyorlar” dedi.

 

NADA’nın rolü

 

Ardından Rûken Ehmed, “Dünya Demokratik Kadın Konfederalizminde NADA’nın Rolü” üzerine sunum gerçekleştirdi. Buraya gelmelerinin bir sebebi olduğunu belirten Rûken Ehmed, “Krizlerin derinleştiği bir dünyada kadınların istenilen çerçevede çıkmasına acil ihtiyaç var. Demokratik konfederalizm bu konuda önemli bir yer tutuyor. NADA kurulduğu günden bu yana dünyanın dört bir yanında kadınların güçlerinin birleştirilmesini amaçladı. NADA, demokratik kadın konfederalizmiyle, kadın örgütleri alanlarını yaratan, alternatif toplumsal modellerini oluşturan, sınır ötesi olarak ortaya çıktı. Ortak mücadeleyi güçlendirerek, yaşamı güçlendiren radikal feminist bir bakış açısıyla kadın mücadelesini güçlendirmeye çalışıyor. Suriye, Irak, Filistin gibi ülkelerdeki kadınlar cinsel şiddete, göçe zorlanıyor. Kadınları siyasal ve toplumsal alandan uzaklaştırmaya çalışan diktatörler tarafından bu yöntem sürekli kullanılıyor. Kadınlar için demokratik konfederalizm bir siyasi düşünce değil, toplumu yeniden inşa etmeye yönelik geniş bir projedir. NADA’nın rolü; kadınların dağılmış gücünü küresel düzeyde geliştiren, büyüten bir model olarak duruyor. NADA, kadınların karar mekanizmalarına aktif katılımları için mücadele ediyor. Örgütsel, politik ve ideolojik donanıma sahip kadınların bir araya gelmesini sağlar” diye belirtti.

 

Rûken Ehmed şöyle devam etti: “NADA, coğrafik sınırları aşan, otoriter rejimlere karşı koyabilen gerçek bir güce sahip. NADA, bağımsız ve etkili bir kadın mücadelesi oluşturan ve kadın konfederalizmini güçlendirmeye çalışan bir örgüt. NADA, yoksulluk ve çatışma ortamlarında kadınları öne çıkaran bir örgüt. Kadınların ekonomik birliğini oluşturmakta önemli. Suriye’de NADA’ya dair birçok önerimiz var. Ekonomik düzlemde adil bir yapı olması için çabalarımız var. Uluslararası davaların takip edilmesi ve bunlara sahip çıkmamız gerekiyor. Birbirimizle ilişki içinde olmamız ve farklı ülkelerdeki kadınların sorunlarını da tartışmamız lazım. Kadın tarihi yazımına ihtiyaç var. Bunun belgelenmesi ve arşivlenmesi çok önemli. Gelecek nesillere aktarabiliriz. 21’inci yüzyıl kadın yüzyılı olacak. Demokratik toplumun güçlendirilmesi kadın öncülüğünde olacak.”

 

‘Dünya krizine karşı Rojava model olabilir’

 

Daha sonra Şehrezad El Casêm, “Çağımızın Sorunlarına Kadın Cevabı Olarak Kadın Devrimi” başlıklı sunum gerçekleştirdi. Ataerkil sistemin kadınların bütün yaratıcı güçlerinden yararlanmasına engel olduğuna vurgu yaparak, “Ataerkil sistem kadınlar üzerinde birçok olumsuz tahribat yarattı. Bunların birçoğu psikolojik. Kadının varlığı, toplumsal adaletin sağlanmasına neden oluyor. Kadınlar, toplumun yüklerini omuzlarına yükledikleri için eşitlik konusunda fikirleri ve düşünceleri daha fazla. Kadınlar demokrasiyi güçlendiriyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar devrim gerçekleştirdi. Siyasetin birçok alanında, yönetimde yer alıyorlar. Aynı zamanda eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet işleniyor ve meclislerde çıkan kanunlar kadınları koruyan noktada. Kadınların kendilerini korumak için bir alan yaratıldı. 

 

DAİŞ’in saldırılarına karşı kadınlar kendilerini örgütlediler. Kadınlar kendi hakları için önümüzdeki projelerde kendilerini örgütlediler. Yeni Suriye’nin yönetimi içinde kendilerini örgütlüyorlar. Rojava’da sadece kadınların durumlarını daha ileriye taşımak için değil, demokratik bir toplumun inşası için de adım atıldı. Bu kolay olmadı; çok fazla zorluk vardı, sürekli saldırılara maruz kaldık. Kadınların varlığı siyasal İslam için bir tehdit olarak görülüyor ama kadınlar buna rağmen kadın devrimini başardı. Bu saldırılara karşı ilk örgütlenen kadınlar oldu. Bu mücadele bize miras kaldı, kadınlar tarihten bugüne örgütlenmeleriyle mücadele ediyorlar. Bugünkü kadın devrimi bir gerçekliktir ve o gerçeklik Kuzey ve Doğu Suriye’dedir. Dünyadaki krize karşı Rojava bir model olabilir.

 

Sakine Cansız anıldı

 

Sakine Cansız kadın devrimcilerinden biri ve burada anmak isterim. Kadın özgür olmadan toplum özgür olmaz; bu bir slogan değil, bir yaşam felsefesi ve kadınlar bunu ispatladı. Kadınlar, ekonomik, toplumsal ve siyasal olarak adımlar attılar. Rojavalı kadınlar bunların nüvesidir. Sakine Cansız’ın dediği gibi; ‘Özgürlüğe giden yol çok zor ama özgürlük yoludur. ‘Rojava’daki kadınlar değişimin kendisidir’.” sözlerini kullandı.

 

Kongre, soru-cevap şeklinde sürdü.

 

Kongre, yarın üçüncü gününde sonuç bildirgesinin okunmasıyla sürecek.