ANKARA - Adalet Bakanlığı önünde yapılan açıklamada, EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros’un serbest bırakılması istenirken, 1 Mayıs’ta adalet ve özgürlük mücadelesinin büyütüleceği vurgulandı. 

 

Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) yönelik İstanbul merkezli başlatılan soruşturmada tutuklanan Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros’un serbest bırakılması talebiyle, Ankara EMEP İl Yönetimi tarafından Adalet Bakanlığı önünde basın açıklaması düzenlendi. "Sema Barbaros’a Özgürlük" pankartının yer aldığı açıklamada basın metnini, Emek Gençlik Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Bilgesi Kiper okudu.

 

‘Saray rejimi herkesi susturmaya çalışıyor’

 

Açıklamadan önce EMEP Genel Başkanı Seyit Arslan, Kobanê davasından dolayı çok sayıda kişinin cezaevinde olduğunu hatırlatarak, yeni davalar açılarak Gezi Direnişi'nde yer alanların ikinci, hatta üçüncü kez yargılandığına dikkat çekti. Seyit Arslan, “Saray rejimi, karşısında muhalif olan herkesi susturmaya, gözaltına almaya devam ediyor. Elindeki yargı sopasıyla, elindeki hakimler ve savcılarla göz açtırmama konusunda mahir bir tutum sergiliyor. Ama şunu bilmiyorlar; ne kadar baskı politikaları uygularlarsa uygulasınlar, bu ülkede tek adam rejimine karşı hiçbir zaman yılmayacağız.” dedi.

 

‘Hukuk normları ayaklar altına alınıyor’

 

Açıklamada, iktidarın her alanda yargıyı kullandığı ve muhalefeti zayıflatmaya çalıştığı belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “İşçi ve emekçileri sömürü düzenine mahkûm etmeye, faşist bir rejimi inşa etmeye çalışıyor, faşizan uygulamaları devreye sokuyor. Bu uygulamalara ve saldırılara, yargı eliyle HDK soruşturması adı altında bir kumpasla İstanbul İl Başkanımız Sema Barbaros’u ve beraberinde onlarca kişiyi de tutsak etmiştir. Sema Barbaros’un tutukluluğu iki ayı geride bıraktı. 19 Mart’tan itibaren, başta gençler olmak üzere emekçi halkımızın adalet, güvenceli gelecek ve insanca yaşam özlemiyle sokaklarda, kampüslerde itirazlarını yükselttiği eylemler de aynı saldırganlıkla karşı karşıya kaldı. Kolluk güçlerinin fütursuz saldırılarına, aleni biçimde işkence uygulamalarıyla gözaltılar ve tutuklamalar eşlik etti. Tüm bu saldırıların tek dayanağı, tek adam rejiminin politikalarıdır. Suç, delil ve hatta iddianame dahi aranmamaktadır. Egemen sınıfın hukuk normları dahi ayaklar altına alınmaktadır.”

 

‘1 Mayıs, mücadeleyi ileriye taşıyacağımız gündür’

 

Saldırıların, mücadeleyi büyütmek ve bileşenlerin örgütlenmesini engellemek amacıyla yapıldığı ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi: “Bu saldırı silsilesi, kapitalist sistemin ve onun saray rejiminin; işçilerin, emekçilerin, gençlerin ve kadınların her gün büyüyen sorunlar karşısında birleşmesini, mücadele etmesini ve örgütlenmesini engellemek içindir. Tüm olanak ve imkanlarını, milyonları ezmek için kullanıyorlar. Ancak barikatlar yıkılıyor, engeller aşılıyor ve korku duvarları parçalanıyor. Önümüz 1 Mayıs: İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü. Her yandan sınırsızca gelen bu saldırılara karşı sınıfımızın gücünü göstereceğimiz gün. Sema Barbaros ve tüm siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşması ve baskıların son bulması için mücadeleyi ileriye taşıyacağımız gün. Ankaralı işçileri, gençleri ve kadınları adalet talebini büyütmeye, 1 Mayıs’ta alanlara çağırıyoruz.”