Patnos Cezaevi raporu: İşkence ve insanlık onuruna aykırı muamele var

  • 13:32 20 Ocak 2025
  • Güncel
  
 
WAN – Patnos L Tipi Cezaevi’ne dair raporu açıklayan hukuk ve sivil toplum örgütleri, “Cezaevinde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmadığı tespit edilmiştir” diyerek tutsakların şiddet, hakaret ve hak ihlallerine maruz kaldığını, hasta olanların tedavilerinin aksatıldığını iletişim ve bilgi edinme hakları engellendiğini belirtti. 
 
Agirî, Colemêrg ve Wan Barosu, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Colemêrg, Wan şubeleri ve Hapisane komisyonları, İnsan Hakları Derneği (İHD) Agirî şubesi, Patnos L Tipi Cezaevi’nde yaşanan ihlallere dair rapor açıkladı. Wan Barosu Tahir Elçi Konferans salonunda düzenlenen açıklamaya çok sayıda hukukçu katılırken, rapora dair açıklama metnini ise ÖHD Wan şube üyesi Dilan Çiftçi okudu.
 
Patnos L Tipi Kapalı Cezaevinde H.G, H.Ö ve R.B, 18 Aralık 2024 tarihinde akşam yemeği dağıtımı sırasında ekmekte kuş dışkısına benzer bir madde bulunmasını infaz kurumunun görevli memuruna bildirilmesiyle başladığını belirten Dilan Çiftçi, “Bu durumu dilekçe ile ileten tutuklular, birkaç gün sonra, infaz koruma memurları ve idari personel tarafından gerekçesiz bir şekilde fiziksel şiddet ve kötü muameleye maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Mahpuslar, sayısını tam bilmemekle birlikte erkeklerin yoğunlukta olduğu yaklaşık 40-50 idare personeli tarafından yapılan müdahale sırasında, cop ve kalkanlarla darp edildiklerini, yerde sürüklendiklerini ve ciddi şekilde yaralandıklarını belirtmişlerdir. H.Ö.’nün kollarının zorlanarak acıya maruz bırakıldığını, H.G. ve R.B.’nin ise duvara itildiği ve yerde sürüklendiğini, R.B.’nin saçlarının çekilerek koparıldığını belirtmişlerdir” diye aktardı.
 
Keyfi ve hukuka aykırı uygulamalar
 
İşkence ve kötü muamelenin yanı sıra, olay sonrasında tutsakların kantin haklarının kısıtlandığını söyleyen Dilan Çiftçi, “Tutukluların ayrıca telefon görüşmelerinin engellendiği ve disiplin cezalarıyla hücreye konuldukları hususları tarafımıza aktarılmıştır. Bununla birlikte heyetimizce ilgili başvurular üzerine mahpuslarla yapılmak istenen görüşmeler esnasında ve devamında birçok keyfi ve hukuka aykırı uygulama gözlemlenmiştir. Mahpuslarla görüşme yapmak amacıyla cezaevine girildiği esnada infaz koruma memurlarının keyfi davranışları heyetimizce gözlemlenmiştir. Heyetimizce görüşülmek istenen üç kadın mahpus aynı odada bulunmalarına rağmen, infaz koruma memurları tarafından ısrarlı bir şekilde aynı anda üç kadın mahpusun odadan çıkarılamayacağı, dolayısıyla üç kadın mahpusun aynı anda farklı görüş odalarında avukat görüşüne çıkarılamayacağı, ancak bir mahpusun görüşü bittikten sonra diğer bir mahpusun getirileceği belirtilmiştir. Bu hususa ilişkin olarak heyetimizce hapishane müdürüyle görüşülmek istenilmişse de sonuç alınamamıştır. Son çare olarak ceza infaz kurumu savcısı ile yapılan görüşme sonrası bu keyfi tutumdan vazgeçilmiştir” dedi.
 
'Baskı gözlemlenmiştir'
 
Heyet olarak görüşülmek istenen tutsakların ayrı ayrı 4-5 infaz koruma memuru eşliğinde farklı avukat görüşme odalarına getirildiğini aktaran Dilan Çiftçi, infaz koruma memurları, tutsaklarla yapılan görüşmeler sırasında görüşme odasının hemen dışında tutsakla yapılan görüşmeyi duyabilecek ve görebilecek şekilde beklediğini aktardı. Heyet olarak yaşanan duruma itiraz edilmesine rağmen olumlu bir sonucun elde edilmediğini ifade eden Dilan Çiftçi, “Rapora konu işkence ve kötü muameleyi uyguladığı ileri sürülen memurların, avukat görüşmeleri esnasında bu şekilde mahpuslara kurduğu baskı heyetimizce gözlemlenmiştir. Cezaevinde iddia edilen tüm olayların, işkencenin önlenmesine dair İstanbul Protokolü hükümlerine uygun hareket edilmediği tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı. 
 
'İşkence savcılığın kontrolünde olduğu gözlemlenmiştir'
 
Tutsaklar ve infaz kurumu savcısıyla gerçekleştirilen görüşmelerde, infaz kurumu savcısının genellikle cezaevinde bulunduğu, hapishane idaresinin savcı tarafından yürütüldüğü gözlemlendiğini belirten Dilan Çiftçi, “Ayrıca yapılan görüşmede infaz kurumu savcısının kendi beyanıyla koğuş aramalarına dahi katıldı. Yine kendi beyanıyla 18.12.2024 günü yapılan müdahaleler sırasında, olay kameralardan sonuna kadar takip ettiği ancak olay yerine gidip müdahale etmediği şeklindeki ifadelerinden hareketle, olay günü olayın en başından itibaren infaz kurumu savcısının kontrolünde olduğu gözlemlenmiştir” şeklinde konuştu. 
 
Etkin soruşturma ve sorumluların cezalandırılması talebi
 
Tutsakların gözlem ve rapor sonrası sürgün edilmemesi yönünde cezaevi infaz savcısında yapılan başvuruya rağmen, görüşme gerçekleştirildikten üç gün sonra farklı cezaevlerine sürgün edildiğini söyleyen Dilan Çiftçi, “H.Ö’nün Erzincan ili, H.G’nin Diyarbakır ili, R.B’nin de Kayseri ilinde bulunan farklı hapishanelere sevk edildikleri bilgisi edinilmiştir. Patnos L Tipi Kapalı Hapishanesinde yaşandığı ileri sürülen işkence olayına karışan ve mahpuslara işkence uygulayan personeller hakkında derhal etkin bir soruşturma yürütülerek gerekli ceza davalarının açılması ve sorumlular hakkında yargılamalar yapılarak ilgili cezalar verilmelidir. Hakikatin ortaya çıkarılması ve sorumluların cezalandırılabilmesi için Patnos L Tipi Hapishanesinin olay gününde dair tüm kamera görüntü kayıtları ile olaya müdahale ettiği belirlenen tüm infaz kurumu personelinin yaka kamera görüntülerinin, hiçbir silinme olmadan muhafaza altına alınarak soruşturma dosyasına eklenmesi gerekmektedir. Ayrıca üç kadın mahpusa yönelik müdahalelerin gerçekleştiği yerlerde bulunan kameraların yönü, müdahaleyi göstermeyecek şekilde çevrilmişse, bu kameraların yönünü çeviren personel veya kişilerin belirlenerek haklarında ilgili suçlardan adli ve idari soruşturma yürütülmesi gerekmektedir” diye vurguladı.
 
'Hak ihlallerine son verin'
 
Patnos L Tipi Kapalı Cezaevi’nde insanlık onuruna yakışır muamele yapılmadığını dile getiren Dilan Çiftçi, tutsakların şiddet, hakaret ve kötü muameleye ve hak ihlallerine maruz kaldığını, hasta olanların tedavilerinin aksatıldığını, iletişim ve bilgi edinme hakları engellendiğini vurguladı. Tespit edilen işkence, sağlık ve tedavi hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, haberleşme özgürlüğü, ifade özgürlüğü ihlallerinin sebebi olan hapishane idaresi ve personeli uygulamalarının ve eylemlerinin sonlandırılması talebinde bulunan Dilan Çiftçi, şöyle dedi: “İdarenin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. Devlet, Anayasa ve kanunlarda kendisine yüklenen yükümlülüklerini ve sorumluluklarını yerine getirmeli, mahpuslara yönelik uygulanan hak ihlallerine son vermelidir. Tüm bu hukuksuzlukların bir an önce kaldırılması için ilgili yerlere sesleniyor ve söz konusu yaşanan hak ihlallerine son verilmesi çağrısında bulunuyoruz.”