'1 Mayıs'ta bulunduğumuz her yerden ses çıkarıyoruz'

  • 16:09 30 Nisan 2020
  • Güncel
DİYARBAKIR - HDP Diyarbakır il ve ilçe örgütleri 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle gerçekleştirdikleri açıklamalarda, yarın hayatı durdurma ve herkesi bulunduğu yerde ses çıkarmaya davet etti.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl ve ilçe örgütleri 1 Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin Sur, Yenişehir HDP İlçe binasında ve HDP İl binasında ayrı ayrı açıklama gerçekleştirdi. HDP Diyarbakır İl Binası önünde yapılan açıklamaya HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ve il yöneticileri katılırken, Sur ilçe binası önünde yapılan açıklamaya HDP Diyarbakır Milletvekili Dersim Dağ, Yenişehir'de yapılan açıklamaya ise Yenişehir ilçe eşbaşkanı Remziye Sızıcı ile ilçe yöneticileri katıldı. Açıklamalarda, "Newroz'dan 1 Mayıs'a emek, barış, özgürlük ve adalet mücadelemiz sürüyor" pankartı açıldı.
 
Açıklamalarda ortak hazırlanan basın metninde şu ifadeler yer aldı:
 
“2020'de Dünya Türkiye halkları İşçilerin Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele günü olan 1 Mayıs'ı; Korona virüs salgını eşliğinde, daha önceki yıllarda görülmemiş ölçüde emekçilerin haklarına, özgürlüklerine, hayatlarına, demokrasiye karşı girişilmiş bir saldırı dalgası altında karşılıyor. Bu 1 Mayıs'ta salgın tüm dünyada ve Türkiye'de kapitalist krizin derinleşmesiyle birlikte keskinleşen bir sınıf mücadelesi olarak yaşanıyor. Trump, salgınla mücadelenin ekonomik faturası, hastalıktan daha kötü derken. Trump'ın faşist Teksas valisi, 'ekonomi çökeceğine yaşlılar ölsün' diyerek dünya egemenlerinin yaklaşımını ortaya koyuyor. İngiliz emperyalizminin Başbakanı sağcı Boris Johnson da 'bırakalım yaşlılar ölsün. Toplum bağışıklık kazansın, para da cebimizde kalsın' diyenlerdendi. Ne yazık ki Türkiye'deki yönetim anlayışı da aynı yolda ilerliyor. Tekçi rejim 'Evde kal' diye kampanya düzenleyip sorumluluğu halka, bireylere yüklüyor. Sermayeyi gözetip, milyonlarca işçiyi çalışmaya mecbur ediyor. Bu adı konulmamış bir 'sürü bağışıklığı' uygulamasıdır.
 
'Salgın siyasal bir karantinaya dönüştürüldü'
 
Bu salgın aynı zamanda sağlık sistemi krizidir. Kar oranlarını artırmak için, sermayeye yeni değerlenme alanı olarak sunulan, öznesi insan olan sağlık alanının kamusal hizmet olmaktan çıkarılması, ticarileştirilmesi, özelleştirilmesi, dinleyici sağlık hizmetlerinin devreden çıkarılması, hastanelerin otel hizmeti vermesi ve hastaları müşteri olarak görmesi, düşük ücret, fazla iş yükü ile çalıştırılan sağlık emekçileri, sağlık emekçilerinin KHK ile ihraç edilmesi krizin bir başka boyutudur. Bu salgın aynı zamanda bir ekoloji krizidir. AKP ve saray rejimi, kendi eserleri olan bu krizi, ölüm korkusu, panik ve izolasyon ortamı üzerinden, sermaye birikim modelini sürdürmek ve tekçi rejimini tahkim etmek için bir fırsat olarak değerlendirdi ve topluma karşı siyasal bir karantinaya dönüştürdü.
 
'Yaşam hakkı hiçe sayıldı'
 
Totaliter, baskıcı, bir gözetim toplumu inşasına karşı dikkatli olmalıyız. İşçiler, emekçiler açlıktan ölmekle ve salgından ölmek gibi bir seçeneksizlikle baş başa bırakıldı. Salgın riskine karşı işçilerin üretime zorlanması, salgının İstanbul, Kocaeli, Bursa, Zonguldak ve Soma gibi maden ve üretim merkezlerinde yoğunlaşmış olması bir rastlantı değildir. Çarkların dişlilerine teslim edilen işçilerin yaşam hakkı hiçe sayıldı. İşsizlik yüzde 30'lara dayanırken ve söz düzeyinde yasaklanmasına rağmen işten atmalar devam edilmektedir.
 
'Hayatı durduruyoruz'
 
Kayıt dışı, düşük yevmiye ile çalışanlar. hiç geliri olmayanlar, çifte katmerleşmiş sömürüye maruz kalan kadınlar, yoksullar, kaç kişinin aldığı belirsiz olan bin 166 lira ile yaşamaya mahkum edilenler. Eşitsiz infaz yasasıyla ölüme terk edilenler itiraz ediyor. Tercih belli. Bu 1 Mayıs'ta işçiler de bir tercih yapmakla yüz yüzeler. Bir dönüm noktasındayız. Ya bu sermaye zulmü altında çığlıklarımız içimizde patlayacak ya da çığlıklarımızı birleştireceğiz. Dayanışmayla, birbirimize el vererek, kendi içimizde ağlar örerek, kendi kaderimizi kendi ellerimize alacağız. Yeni bir yaşam örmek için bu 1 Mayıs'ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, hastane bahçelerinde, fabrikalarda, zılgıtlarda, marşlarda mücadeleyi yükseltiyor, hayatı durduruyor 1 Mayıs'ı kutluyoruz."