
'AKP'nin Kürt halkına olan nefreti onların sonunu getirecek'
- 17:45 15 Nisan 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - Maxmur kampına yapılan saldırıya ilişkin açıklama yayınlayan DTK ve HDP, "AKP Hükümetinin Kürt halkına karşı öfkesi ve nefreti onların sonunu da getirecektir. Maxmur Kampı üzerinde bir yandan ambargoyla diğer yandan hava saldırılarıyla sürdürülen işkencenin bir an önce bitirilmesi için duyarlı olmaya çağırıyoruz" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait Silahlı İnsansız Hava Araçları, bugün öğlen saatlerinde Maxmur (Şehit Rüstem Cudi) Mülteci Kampı'nı bombaladı. Bombardımanda 3 kadın katledildi. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) saldırıya ilişkin yazılı basın açıklaması yayınladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Tüm dünyanın Covid-19 salgını ile mücadele ettiği şu günlerde, kendi halkına maddi ve manevi hiç bir yardımda bulunamayan AKP Hükümetinin aylardır abluka altında bulunan Mahmur Kampını bombaladığını basından öğrenmiş bulunmaktayız. Türkiye’ye ait SİHA'larla yapılan saldırıda siviller hedef alınmış, saldırıda ikisi olay yerinde olmak üzere koyunları sağmaya giden 3 kadın yaşamını yitirirmiş birçok sivil yaralanmıştır.
Kürt halkına olan nefretleri sonlarını getirecek
Irak topraklarında bulunan ve 12 bin sivil insanın yaşadığı Maxmur Mülteci kampını hukuksuz bir şekilde bombalayan Türkiye'nin saldırısını kabul etmiyoruz. insan haklarına ve yaşam hakkına saygısı olan hiç kimse bu saldırıları kabul etmemelidir. Saldırılar bir an önce durmalıdır. AKP Hükümetinin Kürt halkına karşı öfkesi ve nefreti onların sonunu da getirecektir. Devletin baskılarından dolayı göç edip başka bir ülkenin sınırları içinde kampta yaşamak zorunda kalan sivil insanları bombalamak insanlık suçudur. Dünyanın hiçbir yerinde örneği yoktur. Tüm uluslararası kamuoyunum gözü önünde gerçekleşen bu saldırılarla bir yere varılamayacağını AKP hükümeti çok iyi bilmektedir.
Saldırıyı kınıyoruz
Kürt halkına dönük yapılan saldırıyı kınıyor ve halklarımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz. Türkiye'deki muhalefet partilerini, demokratik kamuoyunu ve uluslararası toplumu Maxmur Kampı üzerinde bir yandan ambargoyla diğer yandan hava saldırılarıyla sürdürülen işkencenin bir an önce bitirilmesi için duyarlı olmaya çağırıyoruz."
HDP'den açıklama
Saldırıya ilişkin bir açıklama da Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu’ndan (MYK) geldi.
HDP açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Devletin 90’lı yıllardaki saldırıları ve teslim alma dayatmalarından dolayı topraklarını terk ederek mülteci durumuna düşen ve yerleştikleri Maxmur’da yeni bir yaşam kuran Kürt mültecilere yönelik saldırılar tırmanıyor. IŞİD saldırılarına karşı direnen, bin bir zorluk ile mücadele ederek topraklarından uzak yaşayan Maxmur halkına yönelik saldırılar son dönemlerde gittikçe sistematik hale gelmiştir. AKP hükümeti her fırsatta Maxmur Mülteci Kampı’nı hedef gösterirken, Kürdistan Bölgesel Yönetimi tarafından uygulanan ambargo ile yiyecek, ilaç ve yaşam malzemesi sıkıntısı çeken yerleşimciler, evrensel hukuka, BM’nin mültecilere yönelik aldığı bütün uluslararası kararlara aykırı uygulamalar ile karşı karşıya bulunmaktadır. Ambargo nedeniyle salgın riskinin zirve yaptığı mülteci kampına yönelik saldırıların devam etmesi kabul edilemezdir.
Saldırıların gerekçesi onurlu duruşa olan öfkedir
Maxmur halkının hikayesi, onurunu ve kimliğini her türlü zorluğa rağmen sahiplenen bir toplumun hikayesidir. Her fırsatta Maxmur’a yönelik gerçekleştirilen bu sistematik saldırıların gerekçesi, bu onurlu duruşa karşı duyulan kin ve öfkedir. Bu saldırı, mültecilerin topraklarını terk etmesine sebep olan 90’lı yılların karanlık zihniyetin yarım bıraktığı işi tamamlama girişimidir.
Roboskî’de planlanmış bir şekilde köylüleri bombalayarak katleden zihniyet bugün Maxmur’a yönelik gerçekleştirdiği saldırı ile Kürtlük adına özgürlük isteyen hiç kimseye yaşam hakkı tanımayacağını bir kez daha ilan etmiştir. Bu saldırganlığı ve düşmanlığı reddediyoruz.
Halka yaşam hakkı tanımayan bu saldırganlık özgürlük ve demokrasi mücadelesini yükseltme sorumluluğumuzu büyütmektedir. Mağdur ve mazlum Maxmur halkının yanında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Bölge yönetimine ambargoyu en kısa zamanda kaldırması çağrısında bulunurken, TSK’nin bugün gerçekleştirdiği saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz.”