Aylin Akçay: Ekmek almaya giden halk değil hükümet suçlanmalı

  • 09:14 12 Nisan 2020
  • Güncel
ANKARA - SES Hukuk Sekreteri Aylin Akçay, iki günlük sokağa çıkma yasağı ilanının ardından oluşan görüntülerin sorumlusunun hükümet olduğunu belirterek, bir ayda oluşacak bulaşma riskinin bir saatte gerçekleştiğini belirtti. Aylin bu durumun “hükümetin beceriksizlik ve basiretsizliğinin göstergesi” olduğunu vurguladı.
 
İçişleri Bakanlığı tarafından koronavirüs (Covid-19) salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında 10 Nisan'da büyükşehir statüsündeki 30 il ile Zonguldak’ta 48 saat sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasağın başlamasına iki saat kala yapılan açıklamayla birlikte 31 kentte insanlar ihtiyaçlarını temin etmek için dışarıya akın etti. Fırın ve marketlerin dolup taşması, önlerinde uzun kuyruklar oluşmasıyla salgına dair risk şartları yasak kararıyla birlikte oluşmuş oldu. Koronavirüs ile mücadelede yer alan bilim insanları, iki saatlik durumun “çok ciddi sonuçlara neden olacağı" uyarısında bulunurken,  muhalefetten hükümetin krizi yönetemediği eleştirisi geldi.
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hukuk Sekreteri Aylin Akçay, koronavirüs (Covid-19) nedeniyle iki gün sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine, “İnsanın sağlığı için böyle sıkıyönetim gibi önlem alınamaz” diye tepki gösterdi.
 
‘Kararın bu şekilde alınması doğru değildi’
 
Cuma gecesi sokağa çıkma yasağının ilanından sonra yaşanan izdihamın önümüzdeki günlerde koronavirüsün yayılmasını daha fazla artıracağını belirten Aylin, “Sonuçta kontrolsüz ve panik halinde bütün önlemler bir tarafa bırakılarak, kontrolsüz bir sokağa çıkış ve kalabalıklar oluşturma hali meydana geldi, kavgalar meydana geldi. Böyle bir kararın bu şekilde alınması doğru değildi. Buna uygun bir ortam da yoktu” dedi.
 
‘Salgınla mücadele kritik yerde duruyor’
 
Salgınla doğru mücadelenin kritik bir yerde durduğuna dikkat çeken Aylin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nisan’ın başından itibaren, ‘Evde kalın’ deniyor ama bunu için gerekli koşullar sağlanmadı. Binlerce insan bugün üretimin devam ettiği yerlerde çalışmaya devam ediyorlar, işe gitmeye devam ediyorlar. Bu yüzden öncelikle zorunlu olan üretim dışındaki bütün üretimlerin durdurulması ve buralarda da çalışanlara da geçim kaygısı, gelecek kaygısı taşımayacak bir şekilde hem ücret hakkı tanınması hem de bu hakkın güvence altına alınması gerekiyor. Bütün temel ihtiyaçların karşılanacağı bir sistem oluşturması gerekir. ‘Bir taraftan üretime devam etsin, bir taftan yaşam devam etsin ama herkes kendi önlemini alsın’ diye bir dünya yok.”
 
‘Ekmek almaya giden kişiler değil hükümet suçlanmalı’
 
İki günlük sokağa çıkma yasağının ilanı sonrası ortaya çıkan tablonun hükümetin politikalarını özetlediğine vurgu yapan Aylin, “Bunu yapmamak için, üretimi durmamak için şirketlerin, patronların karını engellememek için yalnızca hafta sonu yasak geldi. Burada ‘halkın sağlığını değil asıl olarak üretimi önceliyorum’ mesajı verildi” ifadelerini kullandı. Aylin, iki günlük sokağa çıkma yasağının organize edilmemesi ile birlikte bir ay boyunca oluşacak vakanın bir günde oluşabileceğini vurguladı.  Sokağa çıkma yasağı kararının bir gün önce alındığını ve o gün açıklama yapan Sağlık Bakanı’na “Yasak gelecek mi?” sorusunun sorulduğunu hatırlatan Aylin, “Buna rağmen yasağa ilişkin bir sinyal verilmedi. Böyle ciddi bir konuda bu şekilde karar alınamaz. Ekmek alamaya çıkan kişiler suçlandı, burada suçlanacak halk değil hükümettir. Böyle sıkıyönetim ilanı gibi önlem alınamaz. Bu kadar paniğin oluşmasının nedeni, bu kararın alınış ve duyuruluş biçimidir. Birkaç saatlik virüsün yayılması bakımından bizi bir ay ileriye attı” diye belirtti.
 
‘Suçu halka yıkmaya çalışan her türlü değerlendirmeyi reddediyoruz’
 
Aylin konuşmasının devamında, hükümetin acil alması gereken önlemleri şöyle sıraladı: “Üretimi durdurun, evde kalma olanaklarını yaratın, insanların gelecek, geçim ve bakım gibi kaygıları devlet tarafından güvence altına alınsın. Şimdi yasa hazırlığı var, işten çıkarmalar yasaklanacak denildi. Burada ücretsiz izni dayatan, patronların şirketlerin önünü açan yoksulu ise açlığa mahkum eden insanların işinden ederek çeşitli yolların önünü açan bir düzenleme. Bunların hiçbiri doğru değil ve çok kaygılıyız. ‘İki gün ekmeksiz kalsalardı ne olacaktı’ gibi suçu halka yıkmaya çalışılan her türlü değerlendirmeyi ve suçlamayı reddediyoruz.”
 
‘Beceriksizlik ve basiretsizliğin göstergesi’
 
Hükümetin daha önce sokağa çıkma yasağını haber vermemesinin kaosa neden olduğunu belirten Aylin, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bu kararın haber verilmeden ilan edilmesinin açıklanacak hiçbir yönü yok. Zaten çok açıktır ki herkesin hayatını tehlikeye attı. Bu durum beceriksizlik ve basiretsizlik olduğunu bize gösteriyor. Memleketin sosyal durumunu tahmin etmelilerdi. Gece izdiham yaşanması hükümetin halkı umursamadığının göstergesidir.”