
‘Cezaevleri ölüm hücrelerine dönüşme tehlikesi ile karşı karşıya’
- 09:14 3 Nisan 2020
- Güncel
Medya Üren - Rengin Azizoğlu
DİYARBAKIR - Tutsak anneleri, cezaevlerinde koronavirüs sebebiyle yaşanabilecek riskleri dile getirerek, “Virüsün cezaevlerine bulaşması durumunda zaten hasta olan binlerce tutsak büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak. Bu virüs cezaevlerine sıçrarsa 300 bin insan risk altında olacak. Bununla başa çıkamazsınız. Tabutlar çıkmadan cezaevlerini boşaltın” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle 50 bine yakın insan yaşamını yitirdi. Salgına karşı en savunmasız ve risk altındaki alanlardan biri olan cezaevlerinde tehlike sürüyor. İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre Türkiye genelinde 458’i ağır olmak üzere bin 333 hasta tutuklu bulunuyor, 40 tutsak ise yaşamını yitirdi. Salgın sebebiyle çocuklarının sağlığından tedirgin olan tutsak anneleri Fatma Kaydun, Aysel Tufan ve Aysel Ateş hükümete çağrıda bulundu.
‘Ceza infazları ertelensin’
Cezaevlerinde şu anda kapasitelerinin çok üstünde tutsağın bulunduğunu ifade eden tutsak Mehmet Veysel Ateş’in annesi Aysel Ateş, virüsün cezaevlerine bulaştığı takdirde bir dehşetin yaşanacağını söyledi. Aysel, “Biz anneler olarak yaşama da ölüme de hazırız. Adalet Bakanı, Sağlık Bakanı bu infaz yasasını genişletin. İnsanlar yaşasın. Ölümü beklemeyelim. Virüs bulaştığında artık hiçbir önlemin anlamı kalmayacak. Cezaevleri kapalı, hijyen yok. Tutsaklara sabah yalnızca bir kova su veriliyor. 5 kişiye 3 kişilik yemek veriliyor. Ne maske var, ne deterjan var. Sadece çamaşır suyu var. 6 kişilik koğuşlarda 20 kişi kalıyor. Çok sayıda ülke tutsaklarını bıraktı. Ceza infazları ertelensin, cezası az kalanlar serbest bırakılsın. Yaşamak ve yaşatmak için el ele verelim. Krizi beraber atlatalım. Bizler hükümetin yansıttığını görüyoruz, yansıtmadığını bilmiyoruz. Cezaevine gardiyanlar girip çıkıyor, yemekler gelip gidiyor. Bu insanlar çıksın, bu salgın bittikten sonra yine cezalarını yatarlar” dedi.
‘En ufak bir virüs tutsakların canına mal olabilir’
Açlık grevi sonrası tutsakların bünyelerinin zayıfladığını hatırlatan Aysel, çoğu tutsağın tedavi edilmediğini kaydetti. Tutsaklara ilaçlarının dahi verilmediğini anlatan Aysel, “Çocuklarımıza verdikleri yemek yemek değil. En ufak bir virüs tutsakların canına mal olabilir. Siz devlet büyükleri kendinizi koruma altına aldınız, ya bu çocuklar? Sizin de evlatlarınız var. Biraz sizler de kendinizi bizim yerimize koyun. Biz anneler uyuyamıyoruz. Acı içerisindeyiz. Onlarca insan bir odada, binlerce insan kapalı alanlarda. Cezaevleri ölüm hücrelerine dönüşme tehlikesi ile karşı karşıya. Biz uyuyamıyoruz, yemek yiyemiyoruz. Huzurumuz kalmadı. Sokaklara çıkıp bağırmak istiyorum. Çocuklarımızı öldürmeyin. Bu virüs cezaevlerine sıçrarsa 300 bin insan risk altında olacak. Bununla başa çıkamazsınız. Tabutlar çıkmadan cezaevlerini boşaltın. Bizleri duyun” diye vurguladı.
‘Bu yapılan adaletsizliktir’
Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde kalan oğluyla düzenli olarak telefonla konuştuğunu anlatan Aysel Yesure Tufan, tutsakların durumunun iyi olmadığını dile getirdi. Aysel, “Çocuklarımız koğuşlarda hijyenin olmadığını söylüyor. Maske ve dezenfektan bir tarafa sıcak su ve temizlik malzemesi dahi verilmiyor. Koronavirüs sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın sorunudur. Neden burada bu kadar tedbirsizlik var? Bu yapılan adaletsizliktir. Çocuklu anneler, hastalar, yaşlılar başta olmak üzere tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Ölümler başlamadan tahliye sürecini başlatın” şeklinde konuştu.
‘Binlerce tutsak tehlike ile karşı karşıya kalacak’
10 yıldır cezaevinde bulunan Bekir Kaydun’un annesi Fatma Kaydun ise, oğlunun tutsak olduğu süre zarfında Diyarbakır’a ardından Adana'ya, oradan Balıkesir’e, Balıkesir'den de Maraş’a gönderildiğini söyledi. Çocuğunun sürgün sırasında farklı hastalıklar kaptığını anlatan Fatma, “Oğlumun böbreklerinde taş var ve hasta. Daha önce iki defa açlık grevine girdi. Son girdiği açlık grevi sonrası tedavileri yapılmadı. Hastaneye dahi götürülmediler. Durumu hiç iyi değil. Kalp ve ciğeri rahatsız. Virüsün cezaevlerine bulaşması durumunda zaten hasta olan binlerce tutsak büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacak. Bir an önce tutsakların tahliye edilmesini talep ediyoruz. İdamın olduğu İran'da dahi 85 bin insan cezaevlerinden serbest bırakıldı. Bu hastalık yüzünden çocuklarımızın tahliye edilmesini istiyorum. Daha geç değil. Tahliye edilme haberleri var, infaz yasasından bahsediyorlar ancak siyasiler tutsakları dahil etmiyorlar. Acilen çocuklarımızın tahliye edilmesi çağrısında bulunuyoruz” diye konuştu.