İZMİR - Basın Konseyi, yaptığı yazılı açıklama ile tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması çağrısı yaptı.

 

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, yayımladığı yazılı açıklama ile TBMM başkan ve üyelerine tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için seslendi. Yazılı açıklamada, gazetecilere dönük tutuklama kararlarının hem mevzuata hem de Türkiye’nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu belirtildi.

 

Türkiye’de ve dünyada virüs salgınına ilişkin önlemler alınırken bu süreçte cezaevlerinde tutuklu ve hükümlüler için Meclis’in bir takım koruyucu önlemleri ele aldığı belirtilen açıklamada, “En son 6 gazetecinin de sadece gazetecilik yaparak haber paylaşmalarına rağmen önce gözaltılar ardından gelen tutuklama kararları sonucu cezaevlerine konulmalarını kabul etmedik, edemeyiz de. Global olarak yaşanan ve ‘pandemi’ ilan edilen, tüm ülkelerle birlikte Türkiye'nin de teyakkuza geçtiği böyle bir dönemde tutuklu gazetecilerin derhal salıverilmesini istiyoruz. Aksi takdirde bu vebalin altında tüm yetkililerle birlikte insanlık kalacaktır. Verilen tutuklama kararları, kendi mevzuatımıza ve bu konudaki uluslararası sözleşmelere açıkça aykırıdır” sözlerine yer verildi.

 

‘Meslektaşlarımızın beraat edeceğine inanıyoruz’

 

Yazılı açıklamada, altı gazetecinin tutuklanmasına gerekçe olan MİT haberine ilişkin şunlar belirtildi: “Devlet sırrı / gizli bilgilerin yayınlanmasına ilişkin gerekli güvencelerden biri 19 Aralık 2006 tarihinde Birleşmiş Milletler Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Topluluğu Medyanın Özgürlüğü Temsilcisi, Amerikan Devletleri Örgütü İfade Özgürlüğü Özel Raportörü ve Afrika İnsanların ve Halkların Hakları Komisyonu İfade Özürlüğü ve Bilgiye Ulaşma Özel Raportörü tarafından yayınlanan ortak bildiride şu şekilde ifade edilmiştir: ‘Gazeteciler, elde edilmelerinde herhangi bir kusurlu davranışları bulunmaması halinde yayınladıkları sır niteliğindeki/gizli bilgilerden dolayı sorumlu tutulmamalıdır. Meşru olarak gizlilik kapsamındaki bilgileri korumak bunları elinde bulunduran kamu görevlilerine düşer.’

 

Meslektaşlarımızın tutuklanma kararlarında isnat edilen suçun yalnızca kamuoyu bilgisinde bulunan bilgileri derleyip haber formatında yaymak olduğu, meslektaşlarımıza hukuka aykırı şekilde bu bilgilere ulaşma suçu yüklenmediği ve bilgilerin zaten kamuoyu tarafından erişilebilir bilgilerin derlemesi olduğu dikkate alındığında kendilerinin bağımsız mahkemeler önünde beraat edeceklerine inanıyoruz.”

 

Açıklamada ayrıca demokrasi ve hukukun üstünlüğü prensipleri çerçevesinde, “sadece eleştirel gazetecilik yaptıkları için tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılmaları yolunda, salgın hastalığın da dikkate alınarak bu konudaki hassasiyetlerinin, tarihi bir karar olacağı” hatırlatıldı.

 

Mart ayında 8 gazeteci tutuklandı

 

Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek gözaltına alınan Yakın Doğu Haber Genel Yayın Yönetmeni Alptekin Dursunoğlu 1 Mart’ta, Edirne’de mültecilerin sınıra taşınmasını takip ederken gözaltına alınan gazetecilerden Rudaw TV muhabiri Rawîn Sterk de 6 Mart tarihinde tutuklanmıştı.

 

OdaTV’de 3 Mart günü yayımlanan “Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Odatv ulaştı” başlıklı haber sebebiyle Oda TV Haber Müdürü Barış Terkoğlu, muhabir Hülya Kılınç, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan’ın 6 Mart günü tutuklanmasının ardından aynı haber nedeniyle Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik, Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser ve Yeniçağ Gazetesi yazarı Murat Ağırel 8 Mart günü çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanmıştı.