İSTANBUL - Ölüm orucunda olan Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in kaldığı eve sabaha karşı polis baskını düzenlendiği duyuruldu. Hastaneye götürülen iki grup üyesi için sosyal medya hesabından paylaşım yapan Halkın Hukuk Bürosu, “Zorla müdahale işkencedir” dedi.

 

Grup Yorum üyelerinin, çalışmalarını yürüttükleri İdil Kültür Merkezi’ne dönük baskıların, konser yasaklarının son bulması, üyelerinin İçişleri Bakanlığı'nın “arananlar listesi”nden çıkarılması ve üyelerinin serbest bırakılması talebiyle başlattıkları ölüm orucu devam ediyor. Tutukluluk sürecinde başladıkları açlık grevini ölüm orucuna dönüştüren grup üyelerinden İbrahim Gökçek ve Helin Bölek’in kaldığı eve sabah saatlerinde baskın düzenlendiği duyuruldu.

 

Grup Yorum’un Facebook sayfasından “Şu an Helin ve İbrahim’in kaldığı Armutlu’daki direniş evi basılmıştır. Direnişçilerimizin kılına gelecek en ufak bir zarardan AKP iktidarı ve onun eli kanlı polisleri sorumludur” açıklaması paylaşıldı.

 

Hapishanede kalamayacağı yönünde rapor hazırlanarak tahliye edilen İbrahim Gökçek ölüm orucu eyleminin 268’inci, Helin Bölek de 265’inci gününde. Grubun iki üyesinin Ümraniye Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü belirtildi.

 

Grup Yorum’dan çağrı

 

Grup Yorum’un Twitter hesabından yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Arkadaşlarımız Helin Bölek ve İbrahim Gökçek Ümraniye Eğitim ve Araştırma hastanesindeler. Helin'in kaydı var. Zorla müdahaleyi kabul etmiyorum diye beyanda bulunmuş. Tüm halkımızı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sahiplenmeye çağırıyoruz.”

 

‘Zorla müdahale işkencedir’

 

Helin ve İbrahim’in hastaneye götürülmesine tepki gösterenlerden Halkın Hukuk Bürosu da sosyal medya hesabından yaptıkları paylaşımla, “Zorla müdahale ile sakat bırakılan yüzlerce insanın avukatlığını yaptık. Zorla müdahale işkencedir. Müvekkillerimizin müdahaleyi kabul etmediklerine dair beyanlarına rağmen onlara dokunmak suçtur. Zorla müdahale cinayettir” dedi.

 

‘Zor yoluyla götürmek suçtur’

 

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Genel Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Şebnem Korur Fincancı ise sosyal medya hesabından duruma tepki gösterdi. Şebnem’in mesajı şu şekilde:

 

“Akıl alır gibi değil! Helin ve İbrahim’i ev basıp almak ne demek? Zaten uzamış açlık nedeniyle sağlık durumları ortada. Böyle bir muameleye maruz kalmak sağlıklarını daha da olumsuz etkileyecektir. Beslenmeyi kabul etmeyen bir insana zorla müdahale de bu olumsuzluğu artıracaktır. Kaldı ki Dünya Tabipler Birliği Malta Bildirgesine göre zorla müdahale etik ihlaldir.

 

Ev basıp bu durumda insanları zor yoluyla götürenler ayrıca vücut dokunulmazlığına karşı yaşamsal tehlikeye yol açacak düzeyde yaralama suçunu işlemektedirler. Ayrıca bu suç; BM İŞKENCEYE KARŞI SÖZLEŞME’de yer alan acı verme kastıyla yapılan ve TCK94 kapsamında İşkence suçu olarak da değerlendirilmelidir.

 

(1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı işlendiğinde 8-15 yıl, yaşamı tehlikeye sokan duruma yol açtığında bu ceza bir kat artırılır.