Kadınlar ‘İlham Veren Kadınlar’ panelinde buluştu

  • 08:47 11 Mart 2020
  • Güncel
VAN - Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “İlham Veren Kadınlar” paneli düzenledi. 
 
Van Barosu Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde “İlham Veren Kadınlar” konulu panel düzenledi. Baronun Konferans Salonu’nda dün düzenlenen panele, 2016 yılında tutuklanarak, önceki dönem Erciş Belediye Eşbaşkanı Diba Keskin, feminist aktivist Zozan Özgökçe, Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Emekçileri Sendikası (Tüm Bel-Sen) Van Şubesi eski Eşbaşkanı Eylem Uca, uzun yıllardır barış mücadelesinde yer alan Zekiye Kaya, tiyatrocu Fatma Şelem, esnaf Asalet Önder Özdemir, zabıta Menica Sarıhan Aydemir ve genç girişimci Rumeysa Ruken Polat konuşmacı olarak katıldı. Van Barosu Genel Sekreteri Rabia Özgökçe’nin moderatörlük yaptığı panele, çok sayıda kadın katıldı.
 
Kadın konulu sinevizyon gösterimi başlayan panelde konuşan Rabia, kadınların 8 Mart’ını kutladı.
 
40 yaşında oyuncu oldu
 
İlk olarak konuşan tiyatrocu Fatma Şelem, kendi yaşamından örnekler vererek, kadın olma halini anlattı. 14 yaşında çocuk yaşta evlendirildiğini söyleyen Fatma, 9 yıllık evliliğinde ve boşandıktan sonra yaşadıklarını kısaca paylaştı. Tek başına mücadele etmenin yol ve yöntemlerini etrafındaki kadınlarla da paylaştığını dile getiren Fatma, sanatla nasıl tanıştığını anlattı. Çocukken kapıldığı tiyatro büyüsünün Van’a geldiğinde yeniden açığa çıktığını söyleyen Fatma, yazıp oynadığı ilk skeçin hayatında yeni kararlar almasına neden olduğunu vurguladı. 40 yaşından sonra ilgilendiği tiyatronun hayatının merkezinde yer aldığını ifade eden Fatma, bundan sonra da bu temelde yol alacağını belirtti.
 
‘Bütün kadınlar ilham vericidir’
 
Erciş Belediye eski Eşbaşkanı Diba Keskin, Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında kadın siyasetçi olmanın sorumluluğuna ve zorluklarına değindi. Erkek zihniyetiyle mücadele etmenin başlı başına bir başarı olduğunu söyleyen Diba, “Tek başına olmuyor. Bizi destekleyen, mücadele eden kadınlar da olmalı” dedi. Kürt kadınlarının tarihsel mücadelesi görülmeden bir başarının sağlanamayacağını ifade eden Diba, bu mücadelenin kadınlara çok şey kattığını söyledi. Belediye Eşbaşkanı olduğu dönemde karşılaştığı kimi durumları paylaşan Diba, “Bir zihniyet var ki kadını asla görmek istemez. Bu zihniyetle mücadele ederken toplumda var olmak çok zor bir şey” diye belirtti. Bütün kadınların topluma ilham verecek düzeyde olduğunu dile getiren Diba, her kadının bir devrimci, her kadının bir mücadeleci olduğunu ifade etti. İnançların, yaşam şeklinin, kültürün, kısacası yaşamın tamamının erkeğe göre şekillendiğini dile getiren Diba, buna karşı verilen mücadelenin önemine vurgu yaptı. Kadınların siyasetin içinde yer almasının önemini yineleyen Diba, toplumun ancak kadınların hayatın her alanında yer almasıyla değişebileceğine işaret etti.
 
‘Dayanışmak ve örgütlenmek gerekiyor’
 
Feminist aktivist Zozan Özgökçe de 8 Mart’ta kadınların İstanbul’daki eyleminde yaşananları anlatarak konuşmasına başladı. AKP hükümetinin kadınlardan çok korktuğunu söyleyen Zozan, iktidar ve erkek zihniyeti arasındaki bağa ve benzerliğe dikkat çekti. Feminizmle nasıl tanıştığını anlatan Zozan, 1990’lı yıllarda gördüğü, tanık olduğu dayanışmanın hayatını nasıl şekillendirdiğini söyledi. Zozan, daha çocukken aile içinde kız ve erkek çocuğa karşı davranış şeklinin kendisini sorgulamaya yönelttiğini söyledi. 
 
2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Van Kadın Derneği’ni (VAKAD) nasıl kurduklarını anlatan Zozan, kadınlar için örgütlenmenin ve dayanışmanın önemine vurgu yaptı.  
 
Göç, yoksulluk ve yoksunluk ile mücadele
 
Kürtçe konuşan Zekiye Kaya, mücadele veren tüm kadınların 8 Mart’ını kutladı. Göç, yoksulluk ve yoksunluk ile geçen mücadelesini anlattı. Kadın olmanın başlı başına bir zorluk olduğunu dile getiren Zekiye, katledilen kadınları, şiddete maruz kalan kadınları ve cezaevlerindeki kadınları hatırlattı.
 
‘Erkek işi’ denildi,  o vazgeçmedi
 
Esnaf Asalet Önder Özdemir, Başkale’nin bir köyünde dünyaya geldiğini ve en büyük hayalinin ise okumak olduğunu söyledi. Kendi yaşam mücadelesini anlatan Asalet, toplumda “erkek işi” olarak görülen esnaflığı yapmaya neyin sebep olduğunu ve nasıl başladığını paylaştı. Karşısına çıkan tüm engellere rağmen vazgeçmediğini dile getiren Asalet, 8 yıldır bir market işlettiğini dile getirdi. “İyi ki vazgeçmedim” diyen Asalet, toplumun “erkek işi” mantığına inat mücadele etmek gerektiğini vurguladı. Etrafındaki kadınlara da destek olmaya çalıştığını dile getiren Asalet, dayanışmanın önemini vurguladı.  
 
‘Başarabildiğimiz işler eşbaşkanlıkla doğru orantılı’
 
Tüm Bel-Sen Van Şubesi eski Eşbaşkanı Eylem Uca, sendikal mücadeleyle daha küçük yaşlarda tanıştığını söyledi. Sokağın bir insanın en iyi öğrenme alanı olduğunu dile getiren Eylem, 6 yıl süren sendikal mücadelesini anlattı. “Başarabildiğimiz bütün işler eşbaşkanlıkla çok doğru orantılıydı” diyen Eylem, kadınların karar alma organlarında yer almasının getirdiklerine dikkat çekti.
 
Belediyelere atanan kayyımların ilk saldırdığı alanın kadın alanları olduğunu hatırlatan Eylem, KHK ile işine son verilen kadınların mücadelesine işaret etti. Eylem, dayanışma ve örgütlenmenin önemini yineledi.  
 
‘Kadınlık birileri tarafından bahşedilen bir şey değildir’
 
Eski zabıta Menica Sarıhan Aydemir de konuşmasında toplumsal cinsiyet rollerine dikkat çekti. Menica, kadınlığın birileri tarafından bahşedilen bir durum olmadığını vurguladı. Zabıtalığın da “erkek işi” olarak görüldüğünü hatırlatan Menica, sahada karşılaştığı cinsiyetçi, aşağılayıcı tutum ve tavırları anlattı.
 
Son olarak konuşan genç girişimci Rumeysa Ruken Polat ise sosyal girişimciliğe nasıl başladığını anlattı. Rumeysa, başarmanın temel sırrının inatla mücadeleden geçtiğine işaret etti.  
 
Panel, panelistlere plaket verilmesinin ardından sona erdi.