İlerici Kadınlar Meclisi'nden 'Söz sırası bizde' paneli

  • 16:31 23 Şubat 2020
  • Güncel
İSTANBUL - İlerici kadınlar "Söz sırası bizde" sloganıyla Şişli ilçesinde panel düzenledi.
 
İlerici kadınlar "Söz sırası bizde" sloganıyla İstanbul Şişli ilçesinde bulunan Nazım Hikmet Kültür Merkezi  koonferans salonunda panel düzenledi. Moderatörlüğünü Arzum Yalçın'ın yaptığı panelde İlerici kadınlardan  Meltem Kolgazi, Eşitlik, Adalet ve Kadın Platformu' ndan Avukat Hülya Gülbahar, Doç. Dr. Feryal Saygılıgil konuşmacı olarak katıldı.
 
Kadınların yoğun katılımıyla gerçekleşen panelde, girişe kurulan stantta bulunan kadın emeği ürünleri yoğun ilgi gördü. 
 
Panelde ilk olarak  konuşan İlerici Kadınlar Meclisi üyesi Sevgi Özlem Gülmez, kadınların birbirinden aldığı güçle direndiğini belirterek kadın düşmanı politikalara karşı mücadeleyi büyütmenin önemine dikkat çekti. Sevgi, "Kadın cinayetleri davalarında mahkeme salonlarında, kayyım atamalarında, eşbaşkanlık sistemine dönük saldırılara karşı sokaklarda, hep beraber olduk. Ne yiyeceğimize, kaç çocuk doğuracağımıza, gülüşümüze, gece sokağa çıkıp çıkmayacağımıza, nafaka hakkımıza ve aslında hayatımızın her alanına karışma hakkını kendisinde bulan iktidara boyun eğmeyen ilerici kadınlarız biz" ifadelerini kullandı. 
 
Kadın işçi grevine ve direnişine dikkat çekildi
 
‘Kadınlar Grevde’ isimli sinevizyon gösterimi ardından söz alan Doç. Dr. Feryal Saygılıgil, kadın işçi grevlerine ve direnişlerine dikkat çekti. İş alanlarındaki cinsiyet eşitsizliği, kadınların zorlu çalışma koşullarında görünmeyen iş ve emek gücüne dönük sorunlar olduğunu hatırlatan Feryal, "Erkeklerin çalıştığı mesleklerin daha değerli olarak görüldüğü bir handikap var. Bu feminizm açısından büyük bir sorun olduğunu söyledi. Ev içindeki cinsiyetçi iş gücü ve dağılımına dair roller kendisini iş yerine gösteriyor diyen Feryal, “Kadınlar kazanç sağladıkça daha öz güvenli olduğunu görebiliyoruz. Serbest bölgelerde, fabrikalarda çalışmak vb. alanların her birinin kendine ait dinamiği var. Bu nedenle bu alanlar kadın örgütleri tarafından devamlı görülmesi ve dayanışması gereken alanlar" diye konuştu.
 
'Partiakal dayatmaları kadın emeğiyle bağlantılı'
 
Avukat Hülya Gülbahar ise konuşmasında , çocuk istismarına dönük af tasarısı, nafaka hakkına dönük saldırılara dikkat çekti. Cinsiyet eşitsizliğine ve cinsiyetçi iş bölümüne de değinen Hülya, " Partiakal dediğimiz şey ve dayatmaları kadın emeğiyle doğrudan bağlantılı. Kadının evde ve dışarıdaki emeği erkeğe mal edilmeye çalışılıyor. Kadın işi olarak görülen işlerin erkek işi olarak, erkeklerin işi olarak görülen işlerin kadınların yapması, bunun için bu alanların genişletilmesi gerek" dedi. 
 
'Kadınların üremeyle ilgili  hakları var'
 
Son olarak konuşan Meltem Kolgazi, üreme ve cinsel haklara dönük Türkiye'deki saldırılar, kürtaj yasağına ilişkin konularda sunumda bulundu. "Hiçbir kadının yaşamı gebelik nedeniyle tehlikeye atılmamalıdır. Hiçbir gencin yaşamı sağlık hizmetine, cinsel sağlık ya da üreme sağlığı hizmetlerine ya da bilgi ve danışmanlığına ulaşamamak nedeniyle tehlike altına kalmamalıdır. İktidar kadınların her türlü hakkına dönük saldırılarda bulunduğu çok açık. Ailenin ve Dinamik Nüfus Yapısının Korunması Programı Eylem Planı ile birlikte kadınların bedeni hedef alındı. Gebeliği teşvik eden seminerlerde bulunuldu ve kitapçıklar çıkarıldı. Doğum kontrol yöntemlerine ulaşma yöntemlerine ulaşma engellendi. Tüm kadınların gebeliğin güvenli sonlandırması da dahil olmak üzere üremeyle ilgili seçimler yapma hakkı var" diye konuştu. 
 
Panel soru cevap bölümü ardından son buldu.