Gülistan Azak

 

İSTANBUL - Şırnak’ta 30’u aşkın öğrenciye cinsel istismarda bulunan Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan’ın ‘güvenlik’ gerekçesiyle İstanbul’da bir okula atanmasına tepki gösteren Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Özlem Tolu, söz konusu kararı “siyasi” olarak nitelendirdi. Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Kadın Sekreteri Hürriyet Tarhan ise hükümetin istismar suçuna ortak olduğunu vurguladı.

 

Şırnak’ta Cizre Merkez Anadolu Lisesi Müdür Yardımcısı Burak Ercan’ın ‘güvenlik’ gerekçesiyle İstanbul’daki bir okula atanmasına tepkiler sürüyor. Kadın örgütleri hükümetin verdiği karara tepki göstermek üzere meydanlarda protesto eylemleri düzenlerken, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Kadın Meclisi de tepkisini ortaya koydu. KESK İstanbul Kadın Meclisi, geçtiğimiz gün Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) İstanbul 2 No’lu Şube’de yaşananları protesto etmek üzere düzenlediği basın açıklamasında, hükümetin verdiği kararlarla istismar suçuna ortak olduğu ifadelerini kullanmıştı. 

 

KESK İstanbul Kadın Meclisi Eğitim Sen İstanbul 7 No’lu Şube Başkanı Özlem Tolu ve Eğitim Sen 1 No’lu Kadın Sekreteri Hürriyet Tarhan, faili derhal cezalandırmasını istedi.

 

‘İstismarın görmezden gelindiğinin göstergesi’ 

 

Özlem Tolu, 30 öğrenciyi taciz ettiği belirlenen bir ‘öğretmenin’ acilen meslekten ve çocuklardan uzaklaştırılması gerektiğini vurguladı. Özlem, Eğitim politikalarına karşı düşüncelerini ifade ettikleri için açığa alınan ve ihraç edilen öğretmenlere cezayı reva gören hükümetin aynı cezayı öğrencileri istismara maruz bırakan öğretmenlere uygulamadığına dikkat çekti. Hükümetin yaşananlara dönük tavrının kadın ve çocuk üzerinde uygulanan bir siyasi karar olduğunu ifade eden Özlem şunları dile getirdi: “Bu kabul edilebilir bir şey değil. Şırnak gibi küçük, izlenebilir, gözlenebilir bir ilde bunu yapabilen bir kişinin İstanbul gibi devasa bir şehirde üstelik kimliği gizlenerek görevine devam etmesi oldukça tehlikeli ve kabul edilemezdir. Bu karar, ‘Hadi bakalım git İstanbul’a yapmak istediklerini devam ettir, hatta daha fazla suç işle’ anlamına gelerek, bir ödüllendirmedir. Bunun başka açıklaması yok. Taciz, tecavüz, istismar ve her türlü sömürünün görmezden gelindiğinin en temel en somut göstergesidir. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Bu şahsın İstanbul’un hangi okulunda çalıştığının açıklanmasını istiyoruz. Bu kişinin ayrıca açığa alınmasını ve yasal süreç tamamlanıncaya kadar eğitim görevinden uzaklaştırılmasını istiyoruz.”

 

‘Hükümet böyle bir kararı nasıl verir’

 

Hürriyet Tarhan da hükümetin verdiği kararla suça ortak olduğuna dikkat çekerek, “İstismar ve taciz olayları son dönemlerde gittikçe artmakta. İstismar bir insanlık suçudur. Bu suçu görmezden gelmek bu suça ortak olmaktır.  30’u aşkın öğrenciyi istismara maruz bırakan Burak Ercan’ın ‘güvenlik’ gerekçesiyle İstanbul’da açıklanmayan bir okula atanması akıl alır şey değil. Hükümet böyle bir kararı nasıl verir? Toplumda büyük bir infial yarattı. Bu olayın peşini bırakmayacağız. Bu kişinin görev yapmasına izin vermeyeceğiz. Çocuklardan uzak kalması gerekirken, İstanbul gibi bir metropole atanmasına izin veren hükümetin aksine,  failinin cezalandırılması için olayın takipçisi olacağız” diye konuştu.