Mardin, Adana, Van ve Şırnak'ta 15 Şubat protestoları

  • 13:05 15 Şubat 2020
  • Güncel
HABER MERKEZİ -  Mardin, Adana, Van, Şırnak ve ilçelerinde 15 Şubat’a ilişkin yapılan açıklamalarda, tecridin komplonun bir devamı olduğu vurgulanarak, “Kürt halkı direnişi ile bu tecridi kıracak ve yeni bir sayfa açacak” denildi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP), 15 Şubat 1999’da PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası bir komplo ile Türkiye'ye teslim edilmesinin 21'inci yılı nedeniyle Şırnak ve ilçeleri, Adana, Van ve Mardin'de basın açıklaması gerçekleştirdi. 
 
Şırnak
 
HDP Şırnak İl Örgütü tarafından partilerinin il binasında basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya HDP Şırnak Milletvekili Hasan Özgüneş, HDP Şırnak il yönetimi katıldı. Açıklamayı  HDP’li Hasan Özgüneş yaptı. 
 
‘Sayın Öcalan halklar için mücadele içindedir’
 
Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı ve Türkiye halkı için bir mücadele içinde olduğunu vurgulayan Hasan, “Sayın Öcalan 2013-2014yıllarında Türkiye çözümü, özgürlük ve barış için önerilerde bulunmuştu. Ama AKP hükümeti önerileri kabul etmeyip Sayın Öcalan üzerinde tecridi ağırlaştırdı. Tecridin ağırlaştırılması bu komplonun bir devamı. Bu ağırlaştırılmış tecrit planlanmış bir şekilde yürütüldü. Şu ana kadar da bu komplo sürmektedir. Ağırlaştırılmış tecrit hak ihlallerini kapsamıyor. Hukuksuz bir şekilde tecrit yürütülüyor. Ağırlaştırılmış tecrit sadece Sayın Öcalan üzerinde değil, aynı zamanda tüm Kürt halkı üzerinde de uygulanmakta. Tüm Kürt halkı ve Türkiye halkları tecrit altındadır. Kürt halkı direnişi ile bu tecridi kıracak ve yeni bir sayfa açacak” ifadelerini kullandı.   
 
Cizre
 
Cizre’de de ilçe binasında yapılan açıklamaya HDP ilçe yönetimi ile çok sayıda kişi katıldı. Burada da açıklamayı HDP Cizre İlçe Eşbaşkanı Üzeyir Kılınç okudu. Abdullah Öcalan üzerine uygulanan tecride dikkat çeken Üzeyir şunları kaydetti: “İmralı’da Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecridi, 1999 yılında devreye konan uluslararası komplonun bir üst aşaması olarak değerlendiriyoruz. Aynı zamanda hem AKP-MHP ittifakının devreye koyduğu mutlak tecridi hem de uluslararası kurumların ölüm sessizliğini kabul etmiyoruz. Bu sessizliği yırtmak için her geçen gün sesimizi daha fazla çıkaracağız. Kapanan kulakları ve görmek istemeyen gözleri açıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu bizim tarihsel görevimizdir ve mücadelemizi başarıya ulaştırana kadar inançla direnmeye devam edeceğiz.” 
 
Açıklama, “Bê Serok Jiyan Nabe” sloganıyla sona erdi.
 
Van
 
Van’da ise HDP İl binası bahçesinde basın açıklaması düzenlendi. Açıklamaya HDP Van milletvekilleri Muazzez Orhan ve Murat Sarısaç, HDP İl ve ilçe eşbaşkanları ile yöneticiler, Meclis üyeleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Türkçe ve Kürtçe  "Taritıya tecride da bı ronahıya tékoşine ték bıçe", "Tecridin karanlığı mücadelenin aydınlığına yenilecektir" pankartının yer aldığı açıklamayı HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan okudu. 
 
'Küresel güçler komplo ile hukuku askıya aldı' 
 
Muazzez, "Bundan 21 yıl önce uluslararası güçler ve Türkiye’deki derin devlet bağlantıları, Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik bir komplo düzenleyerek halkların barış, özgürlük ve eşitlik taleplerini bu topraklara gömmek istediler.1999 yılındaki komplonun bir tarafında hukuk ve insan haklarını askıya alan küresel bir mekanizma öbür tarafta eşit ve özgür bir toplum kurmak için mücadele eden halkların gerçekliği yer almaktadır" dedi. 
 
'Kürt ve Türk halklarının barış talebi komployu boşa çıkardı'
 
"Egemenlerin bizlere dayattığı felaket senaryolarına karşı bizlerin demokratik yaşamı ve eşitliği esas alan mücadele alanımız bütün saldırı ve tasfiye dalgalarına karşı hala dimdik ayakta durmaktadır" sözlerini kullanan Muazzez, "Dolayısıyla 15 Şubat 1999 yılında devreye konan uluslararası komplo Öcalan şahsında, Türk ve Kürt halklarının duruşu ve barış talebiyle boşa çıkarıldı" diye belirtti. 
 
'Tecrit Öcalan şahsında ülkenin tümüne yayıldı’
 
Muazzez şöyle devam etti: "AKP ve ortakları, ulusal ve uluslararası hukuku askıya aldı. Her otoriter yönetimin yaptığı gibi siyasal taleplerle ve mücadelelerle meşruluk zemininde baş edemeyince hukuku ihlal eden ceberut devlet aklına sarıldı. AKP, MHP ve derin devlet ittifakı ile 1999 yılında devreye konan hukuksuzluğu, derinleştirerek bütün ülkeye yaymaya yöneldi. 2015’ten itibaren şiddete dayanan bu yönetim biçimi önce bölgede Kürtler üzerinde, sonra tüm Türkiye’de ve Rojava’da yayılmak istendi. Büyük bir toplumsal kuşatma, paramiliterleştirme, görünmez kılma ve baskının her türlü aygıtı devreye konarak tecrit Öcalan şahsında ülkenin tümüne yayıldı.”
 
'Tecrit uluslararası ve Türkiye hukukuna aykırıdır'
 
"İmralı tecridi, mevcut ceza yasalarına, anayasaya aykırıdır" diyen Muazzez, "Bu tecrit, hükümlüye hangi ceza nedeni ile ilgili olursa olsun ‘gayri insani yahut haysiyet kırıcı’ bir ceza infazına ve muamelesine tabi tutulamayacağını belirten Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 3 üncü maddesine ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına aykırıdır" diye konuştu. 
 
Açıklama, "Biji berxwedana İmrali" ve " Tecrit bitecek barış gelecek" sloganlarıyla sona erdi. 
 
Adana 
 
Adana’da HDP İl Örgütü de partilerinin il binasında bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kişinin katıldığı açıklamayı HDP Adana il Eşbaşkanı Memet Karakış yaptı. 
 
“15 Şubat 1999 yılında devreye konan uluslararası komplo Öcalan şahsında, Türk ve Kürt halklarının duruşu ve barış talebiyle boşa çıkarıldı" diyen Memet şunları dile getirdi: "Bugün Türkiye’de AKP-MHP ittifakının hukuku rafa kaldırması ve adaletsizliği örgütlemesi büyük bir tehlikeyi çağırmaktadır. Bu sebeple tecride karşı mücadele, aynı zamanda demokratik siyasetin onurunu ve barış umudunu korumaya yönelik de bir mücadeledir. Ve biz, hukuksuzluğa karşı çıkan bütün birey ve kurumlar olarak demokrasi ve barış mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’de demokrasi ve siyasetin gücünü korumak isteyen bütün siyaset kurumları, insan hakları örgütleri ve sivil toplum örgütlerini de mücadeleye çağırıyoruz. Bu vesileyle, bir kez daha, mutlak tecridin bir an evvel sonlandırılmasını talep ediyoruz. Yine mutlak tecridin yarattığı toplumsal gerilimin büyüklüğünü gören kurumlar olarak başta CPT olmak üzere, Avrupa Konseyi ve Birleşmiş Milletleri göreve çağırıyoruz." 
 
Mardin
 
HDP Mardin İl Örgütü 15 Şubat Komplosu’nun yıldönümü nedeniyle HDP İl binasında açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya HDP il ve ilçe yöneticileri ile birlikte HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay katıldı. Açıklamayı yapan Ebru, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük komplonun içinde olan devletleri ve yaşanan süreci anlatarak, komplo ile uluslararası hukukun ve insan haklarının çiğnendiğini söyledi.
 
‘Komplo ile halkların umutları çiğnenmeye çalışıldı’
 
Komplo ile Ortadoğu halklarının kardeşlik, barış ve özgürlük umutlarının çiğnenmeye çalışıldığını belirten Ebru, "Bu sürecin sonucunda Sayın Öcalan İmralı’da tüm baskı, zulüm ve tecrit politikalarına karşı barışçıl çizgisinden hiçbir zaman taviz vermedi. Bulunduğu her alanda her zeminde barış çağrısı yapmaya, Ortadoğu’da barışı, özgürlüğü ve kardeşliği geliştirmek için elinden gelen bütün çabayı sarf etti. Uluslararası güçler ve özelde AKP-MHP ittifakı Sayın Abdullah Öcalan’ın barış mücadelesine karşı komplo, Kürt düşmanlığı ve tecrit ile cevap verdi" dedi. 
 
‘Sonuç ne olursa olsun barış ve özgürlük mutlaka kazanacaktır’
 
Abdullah Öcalan ile yapılan her görüşmede insanlarda umudun yeşerdiğini sözlerine ekleyen Ebru, Abdullah Öcalan’ın duruşunun AKP-MHP’nin uygulamalarına kaybettirdiğini söyledi. İmralı’da tecridin devam etmesinin savaşı, Ortadoğu’da savaşın sürmesinin ise tecridi derinleştirdiğini ifade eden Ebru, bir kez daha uluslararası komployu kınadıklarını ve kabul etmediklerini dile getirdi. Ebru, “Sonuç ne olursa olsun barış ve özgürlük mutlaka kazanacaktır. Sayın Öcalan İmralı tecrit sisteminin dışına çıkarak, Kürt halkı ile buluşacak ve hayalini kurduğu, Kürt halkının hayalini kurduğu özgürlük günlerinin yakın olduğunu belirtiyoruz” diye konuştu. 
 
Açıklama alkışlar eşliğinde sonra sona erdi.