TUAY-DER: Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun
- 11:41 15 Şubat 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye getirilişinin 21'inci yılına ilişkin basın açıklaması yapan TUAY-DER, komplonun Abdullah Öcalan'ın şahsında boşa çıkartıldığını belirterek, "Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun" çağrısında bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye getirilişinin 21'inci yılında Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER) Diyarbakır Şubesi basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, 78'liler Derneği, Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEDYA-DER), HDP Gençlik Meclisi üyeleri ve tutsak yakınları katıldı. Açıklamayı TUAY-DER Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Mehmet Emin Güzel okudu.
'Komplocuların amacı boşa çıkarılmıştır'
15 Şubat'ın 21'inci yılına girdiğini hatırlatarak konuşmasına başlayan Mehmet Emin, Abdullah Öcalan'ın uluslararası bir komplo ile esaret altına alındığını belirtti. 15 şubat komplosu ile halkların bir arada yaşama mücadelesine ket vurulmak istendiğini ifade eden Mehmet Emin, "Komplonun amaçlarından biri olan faşizmin tırmandırılması, Türk ve Kürt halkının çatışmalı bir ortama sürüklenmesiydi. Ancak Sayın Abdullah Öcalan'ın gladyo örgütlere karşı halkların kardeşliğini savunan sağduyulu yaklaşımı ve çözüm arayışları tüm amaçları boşa çıkartmıştır. Sayın Abdullah Öcalan'ın sağduyulu yaklaşımları ile uluslararası komplocu güçlerinin amaçlarını boşa çıkartılmıştır" diye kaydetti.
Mehmet Emi, 2013 Diyarbakır Newroz'unda Abdullah Öcalan'ın "çözüm süreci" için yazdığı mektubun okunması ile ülkenin barış iklimine evirildiğini söyledi.
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:
"Ancak iç savaş hedefine ulaşamayan uluslararası güçler ve Türkiye'deki bağlantıları komployu derinleştirerek Kürt halkının hassasiyetleri ile oynamak suretiyle Sayın Öcalan'ı mutlak bir tecrit altına alarak avukat ve aile görüşlerini keyfi ve sudan gerekçelerle engelledi ve bu engellemeler 2013 yılına kadar kesintisiz devam etti. Sayın Öcalan'ın Amed Newrozu'nda okunan mektubu savaş yanlısı güçler tarafından eleştirilere maruz kalsa da halkların yüzde 70'i tarafından olumlu bulundu ve desteklendi. 2013-2016 arası 4 yıl ülke halkları huzurlu bir şekilde yaşadı, insan kayıpları olmadı, ekonomi canlandı. 2016 yılında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra başta Sayın Öcalan olmak üzere tüm cezaevlerinde baskı ve işkence had safhaya ulaştı. Tecrit İmralı başta olmak üzere tüm cezaevlerine yayıldı, hasta tutsaklar tedavi edilmedi.
'3 bin tutsak tecride karşı açlık grevine başladı'
İmralı'da uygulanan mutlak tecride karşı Sayın Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi tüm cezaevlerine yayılıp üç bin tutsak tecridin son bulması Sayın Öcalan'ın özgür yaşam, avukat ve ailesi ile görüşmelerinin sağlanması amacıyla açlık grevi eylemine başladı. Bu daha sonra başta 15 daha sonra katılan 15 tutsak ile ölüm orucuna dönüştürüldü. 6 ay süren açlık grevi ve ölüm orucu sonucu tecrit kısmi olarak kırıldı. Sayın Leyla Güven ve 3 bin tutsak Sayın Öcalan'ın çağrısı sonucu açlık grevi eylemine son verdi. İmralı adasında kısmi avukat görüşleri başladı bu süreçte 5 görüşme oldu ancak avukat görüşül Ağustos 2019 ve ile görüşü 12 Ağustos 2019 tarihinden sonra tekrar, kesildi.
'Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun'
Biz Amed TUAY-DER olarak Sayın Öcalan ile görüşmelerin derhal başlamasını, cezaevlerinde uygulanan baskıların son bulmasını istiyoruz. Tecridin ülke ve uluslararası hukukta suç olduğunu biliyor ve tecride bir an önce son verilmesi çağrısında bulunuyoruz. Tecridi kaldırın, ölümleri durdurun. Tecrit insanlığa karşı işlenen bir suçtur. Sayın Öcalan ve siyasi tutsaklara özgürlük."
Açıklama alkışlarla son buldu.