KESK’li kadınlar: Güzel günler göreceğiz

  • 21:06 14 Mayıs 2019
  • Güncel
İZMİR - Kadınların Türkiye’de yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla eylem düzenleyen KESK’li kadınlar ‘Düşlerimizin peşindeyiz, güzel günler göreceğiz’ dedi.
 
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Kadın Meclisi “Düşlerimizin peşindeyiz’ sloganıyla Türkiye gündeminde yer alan sorunların kadınlar açısından yansımalarını anlatan tiyatral bir etkinlik düzenledi. Farklı sloganların yazılı olduğu beyaz tişörtler giyen KESK’li kadınların eylemi Sağlık Emekçileri Sendikaları (SES) İzmir Şube Kadın Sekreteri Semra Doğan yönlendirdi. “Güzel günler göreceğiz çocuklar” yazılı pankartın açıldığı eylemde “susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz, "KHK’lar gidecek biz kalacağız" , "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Kadın cinayetleri politiktir", "Çocuk istismarını aklatmayacağız" , "ODTÜ onurumuzdur” sloganları atıldı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleşen etkinliğin sonunda Ankara Adliyesinde görülecek olan Şule Çet cinayeti davasına çağrı yapıldı.
 
Eylemde dile getirilen başlıklar şöyle:
 
‘150 bin doku örneği için derhal çalışılsın’
 
“Hastaneye gittiğinizde sizi karşılayan doktorlar, belediyelerdeki memurlar, büro emekçileri, öğretmen kadınlar olarak fail olmama hakkını kullanmak için buradayız, bu ülkenin onuru olan hak hukuk adalet mücadelesi veren KESK’li kadınlarız. Geçtiğimiz pazar gününde Türkiye ve dünyada kampanyalar düzenlenen Öykü Arin’in annesi donör olun çağrısı yapıyor. Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: 150 bin adet doku örneği var bir an önce çalışın zamanımız kalmadı. 
 
‘Beyaz tülbent barıştır’
 
Anneler gününde cezaevleri önünde beyaz tülbentli annelerimizi unutmadık, Beyaz evrensel bir renktir ve sadece bir anlamı vardır o da barıştır. Bütün bunlar olurken diğer taraftan çocuklarımıza tacizi tecavüzü reva gören ‘bir kereden bir şey olmaz diyen açıklamalar da yapıldı bu memlekette. İstismarı protesto edenler yaka paça gözaltına alındı.
 
‘Kadın cinayetleri poltiiktir’
 
Kadılara yapılan taciz, tecavüz bitmediği için mi sıra çocuklara geldi? O yasaları uygulayın, yasalar çok açık yoksa bu kadar kadın ölmek zorunda değil, kadın cinayetleri politiktir, bunu hepimiz biliyoruz biliyorsunuz. 
 
‘KHK’lılara ‘ağaç kökü yesinler’ denmişti’
 
Ekonomi kriz kadınları nasıl etkiliyor? Önce işsizlik, sonra açlık, pazara bile gidemeyecek kadar sefalet. Depresyon, hüzün acıdan başka bir şey var mı? Bir OHAL dönemi geçirdik yasalara aykırı bir şekilde Kanun Hükmünde yasalar çıkarıldı. Ve bir gece ansızın 150 bin kişi işinden ihraç edildi. Keşke sadece ihraç edilselerdi. Bir de ağaç kökü yesinler dediler.
 
‘KHK’lılar sivil ölüme mahkum edildi’
 
Bunun yanında sağlık hakkı var, seçme ve seçilme hakkı var. Onlar da alındı ellerinden. Yakın zamanda ihraç edilmiş bir profesör sesleniyor ‘ölmek istemiyorum’ diyor. Çünkü pasaportuna el konulmuş, tedavi olmak için yurtdışına gidemiyor. Ve bu kişi iki defa beraat etmiş. Ağaç kökü yemek değil, bu ülkede tedavi hakkı, yaşam hakkı elinden alınmış. Bu ülkede imzalanan protokoller var. yaşam hakkı en doğal hak. Bunun bir diğer adı sizi tecrit ediyoruz, insan içine bile çıkmayacaksınız. Sivil ve sosyal ölüme mahkum edildiler. Seçimler iptal edildi belli yerlerde bu KHK ile ihraç edilenler yüzünden değil mi?
 
‘ODTÜ rektörü Verşan Kök protesto edildi’
 
ODTÜ’lü öğrenciler de bizim onurumuz, bilimden yana geçtiğimiz günlerde onur yürüyüşünü yasaklayan rektör Verşan Kök’ü protesto ettiler. Rektör için helva kavuran üniversiteliler protestolarına hala devam ediyor. LGBTİ+ düşmanlığınızı ve yasaklarınızı tanımıyoruz, düşmanlığınızı ve homofobik söylemlerinize göz yummuyoruz, üniversiteler bizimdir diyoruz. 
 
‘Barış akademisyenleri cezaevlerinde’
 
Sadece barış istedikleri bu suça ortak olmayacağız dedikleri için asıl yerleri akademi olan Barış Akademisyenlerimiz her gün üçer beşer cezaevlerine gönderiliyor. Üniversitelerde artık akademiyi arayın da bulun. 
 
‘Savaş bir halk sağlığı sorunudur’
 
Savaş bir halk sağlığı sorunudur, aşılarımız ne oldu, bağışıklıklarımız ne oldu? Her şey birbirine karıştı. Yaşatmaya ant içmiş bir meslek örgütü olan TTB de onurumuzdur.
 
Biz bu ülkede tekçi gerici bir eğitim istemiyoruz, kız çocuklarımız, oğlan çocuklarımız, beraber okuyacaklar bilime ancak böyle ulaşılabilir."
 
Eylemin sonunda bir plazada katledilen Şule Çet’in katilleri hakkında görülen dava için çağrıda bulunuldu.