ANKARA - Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, cezaevlerinde bin 333 hasta tutsağın olduğunu hatırlatarak, cezaevlerinin "yavaşlatılmış ölüm mekanları" haline getirildiğini ve bu ölümlerin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etti.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde bir araya gelen Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 242'inci haftasında, cezaevlerinde yaşamını yitiren tutsakların durumuna dikkat çekti. İnisiyatif adına konuşan İHD Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, ulaşabildikleri kadarıyla cezaevlerinde 457'si ağır olmak üzere bin 333 hasta tutsağın bulunduğunu aktardı.

 

'2 yılda 65 tutuklu yaşamını yitirdi'

 

Adalet Bakanlığı'nın uzunca bir zamandır cezaevlerine dönük, kapasite dahil olmak üzere veri paylaşımı yapmadığını aktaran Nuray, " 2 yıl 4 ay süre içerisinde yine yalnızca bilinenler olarak 65 mahpus hapishanelerde yaşamını yitirmiştir. Bunların 18'i kalp krizi, 16'si çeşitli hastalıklardan dolayı yaşamlarını yitirmişlerdir. Hapishanelerde acil müdahale ekiplerinin olmayışı nedeniyle 'birazdan geçer, al şu ağrı kesiciyi iç, bir şeyin yok' gibi mantık dışı geçici müdahale veya önemsizleştirilmesi nedeniyle mahpuslar yaşamlarını yitirmektedirler" dedi.

 

'Hapishanelerde acil müdahale ekip ve ekipmanları bulundurulmuyor'

 

Cezaevlerinde hasta tutsakların tedavilerinin önündeki engellerin kaldırılması yönündeki tüm çabalara, bilgilendirmelere, başvurulara ve çözüm taleplerine rağmen adımların atılmadığını dile getiren Nuray, "Hapishanelerde acil müdahale ekip ve ekipmanları bulundurulmuyor. Kalp krizi gibi ani ölümler getiren durumlar için hiç bir mekanizma tesis edilmiş değil. 13 Nisan'da Kandıra Açık Cezaevi'ne 41 yaşındaki hükümlü Hakan Dumanay, rahatsızlanarak revire kaldırılmış ve kalp krizi geçirerek vefat etmiştir. Aynı gün 34 aydır Isparta E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan 74 yaşındaki Bekir Bıçakçı, cezaevi banyosunda düşerek beyin kanaması geçirmiştir. Kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak 16 Nisan'da vefat etmiştir. Eşine tüm ısrarlarına rağmen cenazesi gösterilmemiştir. 20 aydır Batman Cezaevi'nde bulunan KHK ile ihraç edilmiş beden eğitimi öğretmeni Yusuf Paçacı da rahatsızlanarak Batman Devlet Hastanesi'ne kaldırılmış, kalp krizi geçiren Paçaçı ameliyat edilerek yoğun bakıma alınmış. Ve ne yazık ki yaşamın yitirmiştir. Ailenin hem yoğun bakımdayken hem de vefatından sonra cenazesini görmesine dahi izin verilmemiştir" ifadelerini kullandı. 

 

'Ölümlerin önüne geçilmelidir'

 

Nuray, açıklamanın devamında şunları kaydetti: "Kelepçeli muayene dayatması, tekli ring aracının insan onuruna aykırı ve sağlıksızlığı, uzayan ve yapılamayan sevkler, sağlıksız hapishane koşulları, aşırı, iyi havalandırılmayan ve ısıtılmayan mekanlar gibi onlarca nedenlerden dolayı cezaevleri yavaşlatılmış ölüm mekanları haline gelmiştir. Bağımsız sağlık heyetleri bugün hapishanelere giremiyorlar. Tüm bu sorunlar acil bir şekilde çözülmeli ve hapishanelerde yaşanan ölümlerin önüne geçilmelidir."