19 Aralık operasyonu yıldönümü her alanda hatırlandı 2018-12-19 12:53:33   HABER MERKEZİ - İHD Diyarbakır, Dersim, İstanbul ve İzmir'de 19 Aralık 2000 yılında yapılan "Hayata Dönüş" operasyonu dolayısıyla eş zamanlı basın açıklaması gerçekleştirerek, 19 Aralık gününü 'Cezaevlerinde insan hakları için mücadele ve dayanışma günü' olarak ilan etme kararı alındığına dikkat çekti.   19 Aralık 2000' de "Hayata Dönüş" adı altında cezaevlerine yapılan operasyonların 18.yıldönümüne ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır, İstanbul ve İzmir'de eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. İHD Diyarbakır Şubesi'nde yapılan basın açıklamasını İnsan Hakları Cezaevi Komisyonu üyesi (İCK) Avukat Hediye Saltan okudu. Hediye, yaşananları aktararak dönemin yetkililerinin "tutuklu mahkumların ateş açtığı" ve "koğuşları ateşe verdiği" türünden beyanlarının tamamının zaman içinde doğru olmadığının ortaya çıktığını kaydetti.   '29 kişi katledildi'   Türkiye'nin 21'inci yüzyılın ilk senesinin ağır bir hak ihlali ile insanlığa karşı işlenmiş bir suç ile karşılandığını kaydeden Hediye, buna "hayata dönüş" adıyla 19 Aralık 2000 yılında cezaevlerinde yürütülen kanlı operasyon ve 12 Eylül 1980 darbesinden sonra darbeci generallerin işlendiği suçlarla denk olduğuna dikkat çekti. Hediye, hiçbir hukuki norma uymadan 20 cezaevinde yürütülen operasyon neticesinde tutuklu ve hükümlü bulunan 29 kişinin katledildiğine vurgu yaptı.    'Adil yargılamanın önündeki engelleri kaldırın'   Hediye, operasyona dönemin ana akım medyasının, "Sahte oruç kanlı iftar" türü başlıklarıyla ortaklık yaptığını ifade etti. Hediye, "Türkiye insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğini kabul etmiş ülkelerden biridir. Şu an Türkiye'yi yönetenler her ne kadar devletin kabul ve ilan etmiş olduğu hukuka, başta anayasa normları olmak üzere uymuyorsa da biz insan hakları mücadelesini yürütenler olarak çağrımızı yapmakta yarar görüyoruz; 19 Aralık operasyonunda adil yargılamanın önündeki engelleri kaldırın" dedi.    'Mücadelemizi sürdüreceğiz'   Hediye son olarak, "Tutuklu hükümlerin insan haklarına saygı göstermesi insan onuruna uygun koşullarda yaşamalarının sağlanması ve kamuoyunda hapishane sorunlarına dikkat çekmek amacıyla 19 Aralık gününü, 'Cezaevlerinde insan hakları için mücadele ve dayanışma günü' olarak ilan etme kararı aldık. Bizler insan hakları savunucuları olarak, hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini kamuoyunda paylaşmaya devam edeceğimizi, ihlallerde sorunların cezalandırılması için mücadelemizi sürdüreceğiz" diye vurguladı.   Dersim   19 Aralık katliamına ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamayı İHD Dersim şube başkanı Gürbüz Solmaz okudu. Açıklamayı okuyan Gürbüz,  Türkiye 21’inci yüzyılın ilk senesinin ağır bir insan hakları ihlali ile karşıladığına vurgu yaptı.    ‘Adil yargılamanın önündeki engelleri kaldırın’   Gürbüz açıklamanın devamında şunları kaydetti: “İnsan hak ve özgürlüklerine ilişkin mücadelelerde temel kuraldır.  Yargı önünde hesabı sorulmamış her fiil, ilerde işlenecek daha büyük insan hakları ihlallerinin, suçlarının kapısını açar. Türkiye, insanlığa karşı suçlarda zaman aşımının işlemeyeceğini kabul etmiş ülkelerden biridir. Şuan Türkiye’yi yönetenler her ne kadar devletin kabul ve ilan etmiş olduğu hukuka, başta anayasa normları olmak üzere, uymuyorsa da bizler çağrımızı yaparak, 19 Aralık operasyonunda adil yargılamanın önündeki engelleri kaldırın diyoruz.”   İzmir   İHD İzmir Şubesi de katledilen tutsakları yaptığı basın açıklamasıyla andı. Basın açıklamasına Özgürlük İçin Hukukçular Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği, Ege Tutuklu Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını İHD İzmir Şube yönetiminden Ahmet Çiçek okudu.   'Cezasızlık prosedürü yürütülüyor'   Pasif direnişteki mahkum ve tutsakların can güvenliğinin sağlanması yönünde gerekli önlemler almayan idarenin ağır hizmet kusuru bulunduğu belirtilen açıklamada, dönemin yetkililerinin "tutuklu ve mahkûmların ateş açtığı", "koğuşları ateşe verdiği" türünden beyanlarının tamamının zaman içinde doğru olmadığı ortaya çıktığı belirtildi. Türkiye'nin AiHM'de birden fazla kere mahkum olduysa da "cezasızlık" prosedürü yürütüldüğü ve suçluların yargılanmadığı belirtildi.   Devletten sadır olan ve yargı önünde hesabı sorulmamış her fiil, ilerde işlenecek daha büyük insan hakları ihlallerinin, suçlarının kapısını açtığı ifade edilen açıklamada "Türkiye'yi yönetenler her ne kadar devletin kabul ve ilan etmiş olduğu hukuka, başta anayasa normları olmak üzere, uymuyorsa da bir insan hakları mücadelesini yürütenler olarak çağrımızı yapmakta yarar görüyoruz: 19 Aralık operasyonunda adil yargılamanın önündeki engelleri kaldırın" denildi.