HDP polis kurşunu ile yaşanan sivil ölümleri Meclis'e taşıdı 2018-12-13 15:13:23   ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, polis kurşunu ile meydana gelen sivil ölümlerin araştırılmasını isterken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya ise, polisler hakkında "Adli ve idari soruşturma başlatıldı mı?" diye sordu.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, polis kurşunu ile meydana gelen sivil ölümlerin araştırılması için komisyon kurulmasını isterken, ayrıca konuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması için ise Meclis Genel Kurulu'na soru önergesi verdi.    Araştırma Komisyonu kurulması için belirtilen gerekçede, "Görüldüğü üzere, yaşam hakkı hem yasalar hem de fiili uygulamalar neticesinde rafa kaldırılmış ve böylece polis, 'önleme hukuku' adı altında getirilen düzenlemeler ile demokratik bir sistemde asla kabul edilemeyecek olağanüstü yetkilerle donatılmış; şiddet meşrulaştırılmıştır. Bu nedenle evrensel hukuk normları ile bağdaşmayan yasal düzenlemelerin de cevaz verdiği sivil ölümlerin nedenlerinin, oluş biçimlerinin ve bu konuda neler yapılması gerektiğinin tespiti amacıyla mecliste bir araştırma komisyonu kurulmasını gerekli görmekteyiz" denildi.    'Yargının cezasızlık uygulamaları konuyu meşru zemine çekiyor'   İçişleri Bakanı'nın yanıtlaması için verilen önergede ise, "Türkiye'de uzunca bir dönem tartışılan meselelerden birisi de kolluğun orantısız güç kullanımı sonunda meydana gelen sivil ölümlerdir. Genellikle 'dur ihtarına' uymadığı gerekçesiyle kolluğun önleme sorumluluğunun ötesine geçen orantısız güç kullanımı neticesinde çok sayıda sivil ölüm gerçekleştiyse de mevcut yasal düzenlemeler ve yargı organlarının cezasızlık uygulamaları nedeniyle konu meşru bir zemine taşınmaktadır. Ancak meydana gelen vakalarda, kolluğun önleme sorumluluğunu başka yöntemlerle gerçekleştirmesi mümkünken silah kullanarak yetkisini aşmış olduğuna tanık olmaktayız" ifadelerine yer verildi.     'Son iki gün içinde iki kişi yaşamını yitirdi'   Son iki gün içerisinde Diyarbakır ve İstanbul'da 2 kişinin polisin 'dur ihtarına' uymadığı gerekçesiyle açılan ateş sonucu yaşamını yitirdiğinin belirtildiği önergede, "Diyarbakır'da gerçekleşen olayda Abdullah Arat isimli yurttaşın ehliyeti olmadığı için kontrol noktasından durmadan geçmesi üzerine aracı yaylım ateşine tutulmuş ve Arat kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmiştir. Yine İstanbul'da da 17 yaşındaki Cihan Seyhan, 'dur ihtarı' gerekçe gösterilerek bulunduğu araca yakın mesafeden ateş açılması sonucunda hayatını kaybetmiştir. Her iki örnekte de araca kurşun sıkılması neticesinde ölüm gerçekleşmiş olup, kolluğun söz konusu araçları başka yöntemlerle durdurma yetkisi olmasına rağmen silahı doğrudan kişilere yöneltmiş olması izahtan varestedir.    Önergede İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'dan şu soruları yanıtlaması istendi:    "*Diyarbakır ve İstanbul'da gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerinde kolluğun 'dur ihtarına' uyulmadığını gerekçe göstermesi bağlamında araçları durdurmanın tek yolu öldürmek midir?   *Kolluk görevlileri aracı durdurma yetkisi kapsamında neden başka yöntemler denemek yerine silahı kişilere yöneltmiştir?   *Bahse konu her iki olayda da silah yetkisini kullanan kolluk görevlileri hakkında adli ve idari işlem başlatılmış mıdır?    *Abdullah Arat ile Cihan Seyhan'ın ölümüne sebebiyet veren kolluk görevlileri tutuklanmış mıdır?    *Halihazırda yetkisini aşan kolluk görevlileri tutuklanmadıysa bunun gerekçesi nedir?   *Bakanlığınız kolluğun silah kullanma yetkisini hangi hallerde kullandığı hakkında bir çalışma yapılmış mıdır? Elde edilen bulgular ne yöndedir?   *2007 yılından itibaren günümüze kadar kaç kişi kolluğun silah kullanması sonucu yaşamını yitirmiştir?   *2007 yılından itibaren kolluğu silah kullanması sonucu yaşamını yitirenlerin kaçı çocuktur?   *2007 yılından itibaren kolluğu silah kullanması sonucu yaşamını yitirenlerin illere, yaşa ve cinsiyete göre dağılımı ne şekildedir?   *2007 yılından itibaren polis kurşunu ile gerçekleşen ölümlerin nedenleri araştırılmış mıdır? Bu konuda bir rapor hazırlanmış mıdır?   *2007 yılından itibaren gerçekleşen polis kurşunu ile ölüm vakalarında polis bu yetkisini hangi saiklerle kullanmıştır?   *2007 yılından itibaren gerçekleşen ölüm vakalarında polisin "dur ihtarına" uyulmadığını gerekçe gösterdiği vaka sayısı nedir?    *2007 yılından itibaren kolluğun sebep olduğu yaşam hakkı ihlallerine ilişkin kaç polis hakkında soruşturma başlatılmış, kaçı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ile neticelenmiştir?   *2007 yılından itibaren kolluğun sebep olduğu yaşam hakkı ihlallerine ilişkin kaç polis hakkında dava açılmıştır? Davaların kaçı beraatla, kaçı mahkûmiyetle sonuçlanmıştır? Mahkûmiyet ile sonuçlanan davalarda kolluğa verilen ceza miktarları ne olmuştur?   *2007 yılından itibaren kolluğun sebep olduğu yaşam hakkı ihlalleri ile ilgili olarak kaç kolluk görevlisi görevden alınmıştır?   *Kolluğa verilen yetkilerin hak ihlallerine tekabül ettiğini düşünüyor musunuz?    *Kolluk görevlilerinin yetki aşımı nedeniyle sebep olduğu ölümlere ilişkin yargılanmaması bağlamında neden kolluk görevlileri korunmaktadır?    *Kolluğun yetkilerinin evrense hukuk normları ölçeğinde daraltılması ve İç Güvenlik Paketi ile yapılan yasal değişikliklerin kaldırılmasına ilişkin bir çalışma yürütecek misiniz? Aksi takdirde yürütme makamı olarak meydana gelen yaşam hakkı ihlallerinin sorumluluğunu üzerinize alıyor musunuz?"