Gazeteci yazar Seda: Türkiye’de kadın sorunu yok erkeklik sorunu var 2018-12-12 09:11:27   İSTANBUL - Gazeteci yazar Seda Güler Kaya, ataerkil sistemin sadece kadınları değil erkekleri de sömürdüğünü, eşitsizliğin ortadan kalkması için erkelerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kadına yönelik uygulanan şiddet ve cinayetler kadın sorunu değildir, bu bir erkek sorunudur. Erkeklerin yarattığı bir sorun ve erkeklikten kaynaklı sorunlar var” dedi.    Türkiye’de kadın hareketine bakış açısı, kadın örgütlerinin gerçekleştirdiği dayanışma, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve “aile” olgusu üzerinden dayatılan “annelik” rollerini gazeteci yazar Seda Güler Kaya ile konuştuk. Kadın örgütlerinin güzel çalışmalar yaptığını ancak Türkiye’de dayanışma açısından eksiklik yaşandığını belirten Seda, “Herkes iğneyle kuyu kazıyor. Çok hızlı yol almamız için bütün güçlerimizi birleştirmemiz lazım. Türkiye’de böyle bir dayanışma yok, yüklenme yok. Devlet örgütlenmeden korktuğu için örgütlenme kültürü de yok. Ve biz örgütlenme içinde kendimizi bölüyoruz. Kendi kavgalarımızla kendi içimizde mücadele ediyoruz ve esas hedeften uzaklaşılıyor” dedi.   ‘Gençlerden umutluyum’    “Kadın dayanışması söylemlerini kullanmadan hakikaten bunun anlam ve önemini çok iyi bilmeliyiz” diyen Seda, bu dayanışma gerçekleştirildiği takdirde hedefe ulaşılabileceğini ve bunun yollarının bulunması gerektiğini sözlerine ekledi. Seda, “Gençlerden umutluyum, bu kaygılarımı genç kadınların ve erkeklerin giderebileceğini umut ediyorum. Onların yaşadığımız coğrafyadaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin farkına vararak birlik olarak bu yolları bulabileceklerini düşünüyorum” diye konuştu.    ‘Bu bir erkek sorunudur’   Ataerkil sistemin sadece kadınları değil erkekleri de sömürdüğünü ve eşitsizliğin ortadan kalkması için erkelerin de bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Seda, “Çünkü kadının kurtuluşu erkeğin de kurutuluşudur. Birlik olarak çözülmesi gereken sorunlar var. Kadın hareketine baktığımız zaman aslında erkeklerin de lehine olan bir hareket. Kadına yönelik uygulanan şiddet ve cinayetler kadın sorunu değildir, bu bir erkek sorunudur. Erkeklerin yarattığı bir sorun ve erkeklikten kaynaklı sorunlar var. Bu konuların nedenleri üzerinde durmalıyız. Erkekler neden bir kadına, hem de yaşamlarını paylaştıkları ve en sevdikleri kadına şiddet uygular? Nedenlerini araştırıp bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.    ‘Anneler önce kadın olduğunu unutmasın’     “Çocukları yetiştiren annelerdir yani kadındır klişesine çok girmek istemiyorum ancak ülkemize baktığımız zaman kadınlarının çok iyi anne olduklarını düşünmüyorum” diyen Seda, şöyle dedi: “Bana kızıp darılmasınlar ancak böyle. Evet çocuklarını çok seviyorlar, çocukları her zaman kendilerinden önce geliyor. Ama bu yanlış önce kendilerinin gelmesi lazım. Çünkü siz iyi olmazsanız çocuğa bakamazsınız. Ayrıca annelikten önce de kadın olduğunuzu unutmamalısınız. Kadınların çok fedakâr olduğunu düşünüyorlar. Anneliğin de böyle olduğunu düşünüyorlar. Korumacı ve sahiplenici bir yan kadınların doğasında da var. Ancak bu da çocukların birey olmalarının önünde bir engeldir. Çocuk 3 yaşına geldiği zaman annesinden kopmalı, yani bireyselleşmeli. Kendi başına hareket etmesi gerektiği öğretilmeli. Çevremize bakıyoruz, çocuk 8 yaşına gelse dahi ayakkabıları anne tarafından bağlanıyor. ‘Koşma’, ‘gitme’, ‘ben yaparım’ vs. şeklinde bir korumacılık söz konusu.”    ‘Kuralsız yetiştirilen bireyler soruna yol açar’   Eski neslin daha fazla şanslı olduğunu düşünmeye başladığını söyleyen Seda, çocuğun sosyalleşmesi gerektiğine vurgu yaptı. Seda, “Bizim ailelerimiz annelerimiz daha mı bilinçli miydi diye düşünüyorum. Eskiden sokakta oynuyorduk ve arkadaşlarımızla sosyalleşiyorduk. Okullara gidildiği zaman kendi başımıza gidiyorduk. Bugünkü çocuklar kolejlerde okuyorlar ancak Göztepe’den Kadıköy’e tek başına gitmeyi bilmiyorlar. Her şeyi anne ve babadan bekliyorlar. Çocuklar küçükken kural görmedikleri için büyüyünce iş hayatına sosyal hayata atılınca normlarla karşılaşıyorlar ve zor geliyor. Kuralsız dünya nasıl kaosa dönerse, kuralsız yetiştirilen bireyler de soruna yol açar. O yüzden şimdiki nesil her şeyden çok çabuk sıkılıyor çok çabuk meslek değiştiriyor” diye konuştu.    ‘Asıl sorun kadına dayatılan annelik’   Dayatılan annelik rolü nedeniyle çocuk bakımı sadece kadının sorumluluğuymuş gibi gösterildiğini kaydeden Seda, “Erkek de yapsın bunları. Neden her şeyden anneler sorumlu? Asıl sorun ve asıl sorumlu ataerkil toplum dediğimiz, toplumumuzda kadına dayatılan annelik. Sorunun temeline inmek gerekiyor ki alternatifi yaratabilelim” dedi.