‘Leyla’nın direnişi bizlere öncü meşale oldu’ 2018-12-10 09:07:52   Gülistan Azak   DİYARBAKIR - Açlık grevi eylemi devam eden DTK Eşbaşkanı ve HDP'li Leyla Güven'e destekler büyüyor. HDP PM üyesi Ayşe Berktay, Leyla Güven'in direnişini işaret fişeği ve öncü meşale olarak görerek, direnişi yükseltmeyi hedeflediklerini vurguladı.   PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması için tutsak bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde 8 Kasım'da süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'e çok sayıda kurum ve kişinin yanı sıra uluslararası kamuoyundan da destek gelmeye devam ediyor.    'Leyla Güven'in eyleminin en güçlü sahipleneni kadınlardır'   Leyla Güven'in sürdürdüğü açlık grevine destek veren kadınlardan Demokratik Bölgeler Partisi ( DBP) Parti Meclisi Üyesi (PM) Semire Kut, açlık grevinin önemini vurgulayarak, eylemi en güçlü sahiplenenlerin kadınlar olduğuna dikkat çekti. Leyla'nın açlık grevini haklı ve meşru bulduklarını belirten Semire, direnen kadın iradesi karşısında büyük güç aldığını ifade etti. Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen ağırlaştırılmış tecridin İmralı sınırlarını aştığını aktaran Semire, bu tecridin tüm ülke genelinde bulunan cezaevlerinde hatta halkın yaşam alanlarında dahi devreye konulduğunu söyledi.   Semire, "Tecrit politikaları artık her kesimin en yakından ilgilendiren gündemi durumundadır. Çünkü tecrit artık halkların yaşam alanlarına kadar dayatılmış bir politika olarak karşımızda duruyor. Bugün tüm sol-sosyalist ve demokrasi güçlerinin düşünceleri büyük baskı altındadır. Tüm bu baskılamaları en yakın şahidi olan Leyla Güven bu duruma elindeki imkanlar dahilinde en güçlü cevabı nasıl vereceğini planlamış ve harekete geçmiştir. Leyla Güven'in başlattığı eylemi ve talebi insanidir, evrensel hukuka uygundur" diye konuştu.   ‘Her kadın bir Leyla Güven olmalıdır’   Kadınların Leyla Güven'in direnişi karşısında büyük gurur yaşadıklarını belirten Semire, her kadının kendisine bir direnişçi olarak yaklaşması gerektiğini ifade etti. Her kadının bugün bir Leyla Güven olduğunu dile getiren Semire, “Leyla Güven'in eylemselliği bizim eylemselliğimiz, talebi bizim de talebimizdir. Çünkü bizler siyasal, sosyal alanlardaki tüm kaoslardan en büyük nasibini alan kadınlar olarak bu eylemselliğe katılmamız gerekir. Leyla Güven'in başlattığı ve büyük direnç ile sürdürdüğü bu açlık grevi yalnızca kendisinin siyasi kimliği ile sınırlı tutulmamalı, kendi cinsine yönelik gerçekleştirilen saldırılarında içine aldığı bütünsel bir mücadele olarak değerlendirilmelidir" diye kaydetti.   'Açlık grevi işaret fişeği ve öncü meşale olarak görülmeli'   HDP PM üyesi ve Kadın Koordinasyonu üyesi Ayşe Berktay ise, Leyla Güven'in uzun yıllar kadın özgürlük mücadelesi öncüsü olduğunu dile getirerek, başlattığı açlık grevi eylemini selamladığını söyledi. Leyla'nın başlattığı eylemin kadınların sisteme karşı en büyük cevap olduğunu vurgulayan Ayşe, bu sebepten kadınların Leyla'nın başlattığı eyleme karşı "Leyla Güven'in talebi talebimizdir" diye haykırdığını ifade etti. Leyla Güven'in başlattığı eylemin Kürtlere tarih boyu dayatılan zulmede bir başkaldırı niteliğinde olduğunun altını çizen Ayşe, Abdullah Öcalan'a dayatılan ağırlaştırılmış tecridin Kürt halkının maruz bırakıldığı en ciddi baskılamalardan biri olduğunu ifade etti.   ‘Arkadaşlarımızın eylemlerini işaret fişeği olarak görmeliyiz’   Ayşe, ağırlaştırılmış tecride açlık grevi eylemi başlatarak ses çıkaran Leyla Güven sisteme karşı adeta  "Dayattığınız onursuzluğu hiç bir zaman kabul etmeyeceğiz" diye haykırdığı bir eylemselliği ifade ettiğinin altını çizdi. Cezaevinde başlatılan açlık grevi eylemlerin mevcut iktidarın büyük hak ihlallerine rağmen diretilmesinin zorluklarına da değinen Ayşe, cezaevlerinde dayatılan bu hak ihlallerine karşı en etkin ve biricik imkanın açlık grevi eylemselliği olduğunu ifade etti. Ayşe, "Mevcut iktidarın baskı politikalarına karşı cezaevindeki tutsak arkadaşlarımızın en son gelinen aşamada, tek seçenek olarak gördükleri bedenlerini ölüme yatırmaları oluyor. Bizler de dışarı da bulunanlar olarak, cezaevlerinde bu eylemselliği sürdüren arkadaşlarımızın eylemlerini işaret fişeği ve öncü meşale olarak görüp, direnişi yükseltmeyi hedeflememiz gerekir" ifadelerini kullandı.