Engelleri aşan kadınlar alanlarda: Susmuyor, örgütlü mücadelede buluşuyoruz 2018-11-25 14:13:30   HABER MERKEZİ - Engellemelere rağmen bir çok kentte alanlara çıkan ve yürüyüş gerçekleştiren kadınlar, sömürüyü kabul etmediklerini belirterek, "Korktuğunuz kadın aklı, kadın eliyle oluşturulacak adalet, kadının özgür ve özgün iradesi elbette bu zihniyetin sonu olacaktır" dedi.    Ahtamara Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü nedeniyle Van'da yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Kentte bulunan Perihan AVM önünde bir araya gelen kadınlar, polisin ablukasına takıldı. Kadınlar yürüyüşü engellemek isteyen polisle önce diyalog yoluyla müzakereye gitmek istedi. Fakat polis kadınların Musa Anter Barış Park'ına yürüyüşüne izin vermedi. Bunun üzerine kadınlar engelleri tanımayarak yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında "Kadın Yaşam özgürlük", " Jin Jiyan Azadi", " Jin Jiyane Jiyane Ne kuje", "Kadınlar sokağa, eyleme özgürleşmeye", "Şiddete, tacize, tecavüze son", "Kadına yönelik şiddet sürüyor isyanımız büyüyor", "Yaşasın kadın dayanışması" dövizlerini taşındı. Yürüyüşe platform üyelerinin yanı sıra Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Gülcihan Şimşek, Halkaların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Bedia Özgökçe ile çok sayıda kadın katıldı.    'OHAL'li aşan uygulamalarla karşı karşıyayız'   Yürüyüş sonrası Musa Anter Barış Parkı'nda bir araya gelen kadınlar, alkışlarla "jin jiyan azadi"  sloganları ile zılgıtlar attı. Burada beyaz bir örtü üzerine "Eril Şiddetinize karşı susmuyoruz, örgütlü mücadelede buluşuyoruz" yazılı pankartı açan kadınlar adına ilk olarak söz alan HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe, Valiliğin yürüyüşlerine yapmak istediği engele tepki göstererek, "Emniyetin, Valiliğin, devletin bu etkinliklere gösterdiği yaklaşım bir bütün olarak taleplerimizi sınırlandırmak, kadınların sesini kısmaya yöneliktir. OHAL bitti denmesine rağmen OHAL'i aşan sıkı yönetim uygulamalarını kadınlar olarak bir kez daha protesto ediyoruz. Bu yaklaşımı kabul etmediğimizi belirtiyoruz" dedi.    Siyasi kadın tutsakları selamlayan Bedia, "Barışı, umudu, aydınlık bir geleceği, talebiyle direnişinin 18 gününde olan Amed zindanında tutulan, Hakkari milletvekilimiz DTK Eş Başkanı Leyla Güven'e de saygı ve sevgilerimizi yolluyoruz" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.    'Toplumsal hafızaya bir saldırıdır'   Ahtamara Kadın Platformu adına konuşan Eğitim Sen üyesi Gülcan Kaçmaz Sağyiğit de 25 Kasım'ın tarihine değindi. Kadınların direnişlerini her geçen gün yükselttiğinin altını çizen Gülcan, kadınlara dönük cinsiyetçi uygulamalara değindi. Gülcan, "Yaşadığımız bölgede  16 yıllık mevcut iktidarın faşist uygulamaları, otoriter sistemi var olan eril zihniyetin çok daha baskıcı olmasına sebebiyet vermiş bizatihi eril devlet sistemi bunu bilerek teşvik etmiştir. Bu zihniyetin asıl amacı; kadın sisteminin yaratmış olduğu tüm birikim, deneyim ve kazanımlarına ideolojk çerçeve de saldırarak, toplumsal hafızasını silmek, kadın tarihini yok etmektir. Yıl yıl, ay ay artan kadın cinayetleri, intihara sürüklenen kadınlar, cinsel şiddet, artan çocuk istismarı, çocuk gelinleri bu uygulamalardan ve eril devlet aklından bağımsız açıklamak mümkün değildir" şeklinde konuştu.   'Sömürünüzü kabul etmiyor direniyoruz'   Son yıllarda yaşanan kadın katliamlarının verilerini de paylaşan Gülcan, "Eril dil ve toplumsal cinsiyetçi söylemler kadın yaşamı üzerinde tahakküm kuran eril zihniyetin toplumsal baskıyı arttırmasına ve kadınların sosyal ve iş yaşamından el çektirilip evlere hapsolmalarına, emeğinin gasp edilmesine neden olmaktadır. Biz kadınlar bize dayattırdıklarınızı reddediyoruz. Eril devletiniz, eril hukukunuz, toplumsal cinsiyet eşitsizliğiniz, sosyolojik, psikolojik ve ekonomik sömürünüzü kabul etmiyor, direniyoruz. Korktuğunuz kadın aklı, kadın eliyle oluşturulacak adalet, kadının özgür ve özgün iradesi elbette bu zihniyetin sonu olacaktır" dedi.     Gülcan son olarak eril zihniyetin tüm şiddetine karşı mücadele etmek için kadınların dayanışmaya çağırdı.    Açıklama kadınların sloganları ve zılgıtları ile son buldu.   Batman   Batman'da da kadınlar 25 Kasım kapsamında Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde basın açıklaması düzenlendi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl binası önünde düzenlenen ve "Jin jiyan azadi" pankartının açıldığı açıklamaya HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ile çok sayıda kadın katıldı.    'Tecridi kabul etmiyoruz'   Açıklamada konuşan Ayşe, 58 yıl önce üç kız kardeşin başlattığı mücadelenin devam ettiğini dile getirdi. Ayşe, "Bize reva görülen dört duvar arasında toplumdan, siyasetten uzaklaştıran tecrit halini kabul etmiyoruz. Bunu kabul etmezken sadece söylemle kabul etmiyoruz. Biz kadınlar dişlerimizle, tırnaklarımızla, mücadelemizle, bizden önce bu mücadeleyi sürdüren kadınların özgürlük mücadelesini miras alarak birçok kazanım elde ettik ve bu kazanımlarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.   'Kadının sesinden korkmayın'   Leyla Güven'in eyleminin 18. gününe girdiğini hatırlatan Ayşe, Leyla'nın tek talebinin ise tecridin sonlandırılması olduğunu belirtti. Tecridi en iyi kadınların anladığı ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kadınlar üzerinde de uygulandığı aktaran Ayşe, Leyla Güven'in duruşunu ve eylemini kendileri de sahiplendiklerini belirtti. Yerel seçimlere dair konuşan Ayşe, 31 Mart'ta kadınların gasp edilen iradelerini ortak mücadele ile geri alacaklarını belirtti.   'Mücadelemiz örgütlenip milyonlara ulaşmıştır'   Ardından TJA Aktivisti Zozan Şimşek, Kürt kadın mücadelesinin de tıpkı Mirabel Kardeşlerin direnişi gibi, Ortadoğu'nun karanlık resmine aydınlık ve eşit bir yaşam ışığı olduğunu dile getirerek, bu mücadelenin örgütlenip, güçlenip milyonlara ulaştığını belirtti. Zozan son olarak cinsiyetçi iktidarın politikaları sonucu istismar ve saldırı olayların artışına dikkat çekerek, kadın özgürlük mücadelesini umutla, neşeyle ve inatla sürdüreceklerini vurguladı.   Açıklama "Kadına uzanan eller kırılsın" ve "Jin jiyan azadi" sloganlarıyla son buldu.   Mardin   Mardin Şahmeran Kadın Platformu da 25 Kasım çerçevesinde KESK binasında tiyatro gösterisi, film izlenimi ve fotoğraf sergisi düzenledi. Etkinliğe, HDP Mardin Milletvekili Ebru Günay, HDP ve DBP yöneticileri ve platform üyeleri katıldı. Etkinlik ilk olarak  İzmir'den gelen "Yeni kapı sokak tiyatrosu" gösterimi ile başladı. Ardından "Mustang" adlı film gösterimi ile devam etti.   Etkinlik, kadına yönelik şiddet ve mücadele eden kadınların fotoğrafları  ile düzenlenen fotoğraf sergisi ve "Jin Jiyan Azadî" sloganı ile son buldu.   Muğla   25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle bir araya gelen kadınlar Muğla Sınırsızlık Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Muğla Kadın Platformu bileşenlerinin ayrı ayrı okuduğu basın açıklamasında TÜVTÜRK Direnişçisi kadınlar, LGBTİ+’lar, Hayvan Hakları Derneği de söz aldı. Açıklamada, “Krize, şiddete direniyoruz, haklarımızdan vazgeçmiyoruz” pankartı açılırken, “Jin jiyan azadi”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Tesadüf değil erkek cinayeti”, “trans cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.   ‘Kadın savaş ganimeti olarak görüldü’   Emek Benim Kadın Derneği’nden Semra Karabaş, ulusal ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan yasal hak ve kurumların tehlike altına alındığını belirterek, Aile ve Sosyal Politikalar Derneğinin Çalışma Bakanlığına birleştirilerek işlevsizleştirildiğini söyledi. Ortadoğu’da yedi yıldır süren savaşın ve savaş politikalarının erkek şiddetinin, cinsel istismar ve cinayetlerin arttığını belirten Semra, kadın cinayetlerinin geçen yıllara göre yüzde 25 oranında arttığını, bireysel silahlanmanın bu artışta önemli bir payı olduğunu ifade etti.   HDP Yönetiminden Emine Dayıoğlu da, “Kadınların savaş ganimeti olarak köle pazarlarında alınıp satılan, tecavüze uğrayan, bedenleri ‘düşmandan’ intikam alma aracına dönüştürülen kadınlar şiddete en çok maruz kalan kesimler arasında. Savaştan kaçarak, yaşam alanlarını terk eden başka ülkelerde mülteci konumunda yaşamak zorunda kalan bu kadınlar ve çocukları ne yazık ki; sığındıkları ülkelerde de aynı yoksunluk, kölece yaşam koşulları, fuhşa zorlanma, sürgün hali, her türlü ayrımcılık ve kötü muameleyle karşı karşıya kalmaktalar” dedi.   Kadınlar son olarak erk zihniyete karşı her alanda mücadeleyi yükselteceklerine vurgu yaptı.    Şırnak   HDP Şırnak Kadın Meclisi de 25 Kasım nedeniyle basın açıklaması yaptı. HDP PM Üyesi Zübeyde Zümrüt, HDP Kadın Meclisi, DBP ve HDP ilçe yöneticileri ile Barış Annelerinin yanı sıra çok sayıda kadının katıldığı açıklama HDP Silopi İlçe binasında gerçekleştirildi. HDP Şırnak Kadın Meclisi adına açıklamayı HDP Silopi İlçe Eş Başkanı Fatma Gündüz yaptı.    'Birlikte güçlüyüz'   Fatma, günün anlam ve önemine dikkat çekerek, birlikte mücadeleye işaret etti. Kadınların siyasette aktif rol alması gerektiğini söyleyen Fatma, şöyle devam etti: Leyla Güven yoldaşımızın derinleşen tecride karşı almış olduğu karar, içerideki faşist ittifaka, küresel ve bölgesel güçlere karşı bir eylem niteliği taşımakla birlikte, bütün yapılarımıza karşı da bir mesaj olarak okunmalıdır. Kadınlar olarak şiddete, tacize ve tecavüze karşı mücadele etmeyi sürdüreceğiz. Mevcut iktidarın haklara yönelik saldırılarına karşı da her zaman direneceğiz. Biz kadınlar birleşirsek tüm haklarımızı alabiliriz. Bunun için 25 Kasım başta olmak üzere her zaman sokakta, işte yani bulunduğumuz her yerde mücadele etmeliyiz. Çünkü birlikte güçlüyüz."   'Leyla Güven'in talebi bütün Kürt halkının talebidir'   Daha sonra konuşan HDP PM Üyesi Zübeyde Zümrüt de kadın üzerinde var edilen baskıların yüzyıllardır devam ettiğini hatırlatarak, "Kadın üzerine hem erkek hem de devlet baskısı dünyanın her yerinde uzun süredir devam ediyor. Bu baskılara karşılık da kadınlar her alanda direnerek cevap veriyor. Bugün milletvekilimiz Leyla Güven Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridi kınamak için günlerdir açlık grevinde. Biz buradan onun bu direnişini selamlıyoruz. O bir halkın talebi için bunu yapıyor. O içeride milyonlarca kadın da onunla birlikte dışarıda direniyor. Tecridin kalkmasını istemek insanı ahlaki bir istektir" şeklinde konuştu.   Yapılan açıklama kadınların zılgıtları ve "Jin, jiyan, azadi" sloganları eşliğinde sona erdi.   Dersim   Dersim'de birçok kurum ve kadınların bir araya gelerek oluşturduğu Dersim Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında Seyit Rıza Meydanında kadınlarla bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Platform adına açıklamayı okuyan Tuba Apaydın, "Dünyanın dört bir yanında diktatörlere, şiddetin her türlüsüne karşı; savaşa, tacize, tecavüze, yoksulluğa, haklarımızın yok edilmesine, eşitsizliğe ve gericiliğe karşı kadınlar mücadeleyi örmeye devam ediyor" dedi.   'Kadın bakanlığı kurulsun'   Tuba 6284 sayılı yasayı hatırlatarak, "Dünya ekonomik forumu küresel cinsiyet uçurumu raporuna göre Türkiye 140 ülke arasında 131'inci sıradadır. 'Kadın erkek eşit değildir' diyen zihniyet, bu geriliği yeterli görmüyor olacak ki, kadın düşmanı politikalarıyla, kazanılmış haklarımıza dönük saldırılarla var olan eşitsizliği her geçen gün daha da derinleştiriyor. Her üç kadından biri şiddetin en az bir biçimine maruz kalıyorken, şiddeti önlemek için daha etkin mekanizmalar oluşturmak yerine siyasal iktidar, 6284 no'lu Ailenin Korunması Ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasasını yok etmeye çalışıyor. Oysa bu yasa,  uygulamadaki eksikliklerine rağmen şiddeti önlemeye dair elimizdeki tek yasadır" ifadelerini kullandı.    'Bakanlık kadın düşmanlığı üretiyor'   AKP iktidarının tekçi politikalarını eleştiren Tuba," AKP iktidarı, hukuksuzlukta sınır tanımıyor, devletin tüm imkanlarını adeta seferber ediyor. İki yıllık OHAL süresince KHK'ler eliyle kadın kurumsallaşmasına ve örgütlenmesine dönük saldırılar bunun en yakın örneğidir. Halk iradesine kayyumlar atanmış, kadın belediye başkanları, milletvekilleri tutuklanmış, kadın mücadelesinin direnç noktalarından olan kadın örgütleri kapatılmış kadınların iradesine dönük sayısız hak gaspı gerçekleştirmiştir. Bildiğimiz gibi AKP'nin aileyi korumayı önceleyen politikaları ''kadın'' adının bakanlık başta olmak üzere pek çok yerden çıkarılmasıyla sonuçlandı. Kadına yönelik şiddeti münferit gören, tacizi tecavüzü meşru kılan, istismarda rıza arayan, LGBTİ +  lara yönelik nefret cinayetlerini savunan, erkeğin tekelinde bir aile ve ülke anlayışında kadını kaderiyle baş başa bırakan bir bakanlığın üreteceği tek şey kadın düşmanlığıdır" diye belirtti.   'Kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler yapılıyor'    Tuba, "Toplumsal yaşamı baştan aşağı dinselleştirmek, kadını kamusal alanlardan uzaklaştırmak amacıyla, sosyal politikaları diyanet eliyle dizayn eden, laik-seküler yaşamı yok eden ve kadın kazanımlarını hedef alan düzenlemeler yapılmak isteniyor" dedi.   Açıklama kadınların alkışları eşliğinde sona erdi.    Urfa   Urfa İl Kadın Platformu öncülüğünde bir araya gelen kadınların açıklamasına HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, KESK Eşbaşkanı Aysun Gezen, DBP, İHD, CHP, Kadın Yaşamevi ile Barış Anneleri katıldı.   Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde yapılmak istenen açıklama öncesi, polis etrafı ablukaya alarak Genel Bilgi Taraması (GBT) uygulaması yaptı. "Kadına yönelik şiddete dur de" pankartının açıldığı açıklamada konuşan DBP İl Eşbaşkanı Sema Aişeoğlu AKP iktidarının gerici ideolojisi doğrultusunda toplumu daha kolay denetlemek ve yönetmek için kadını aile içerisine hapsetmeyi amaçladığını belirterek, "Bu uğurda hukuksuzlukta sınır tanımıyor, devletin tüm imkanlarını adeta seferber ediyor. İki yıllık OHAL süresince KHK'ler eliyle kadın kurumsallaşmasına ve örgütlenmesine dönük saldırılar bunun en yakın örneğidir.  Bu hukuksuz uygulamalar, kadın mücadelesini ve kazanımlarını geriletmek amacıyla devreye sokulmuştur. Halk iradesine kayyumlar atanmış, kadın belediye eşbaşkanları, milletvekilleri tutuklanmış, kadınların iradesine dönük sayısız hak gaspı gerçekleştirmiştir. 24 Haziran sonrası geçiş yapılan tek adam rejimiyle kazanılmış haklarımızı hedef alan uygulamalar bu kez de TBMM işlevsiz bırakılarak cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile düzenlenmektedir" ifadesini kullandı.    Açıklama, alkış ve zılgıtlarla son buldu.    Antep    Antep Kadın Platformu da, Yeşilsu’da basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Özgürlüğümüzü alacağız, erkek egemenliğine son vereceğiz” pankartı açıldı. Eylem kapsamında, 2018 yılında ülke genelinde erkekler tarafından öldürülen kadınların özgeçmişleri ve fotoğrafları Yeşilsu’da bulunan ağaçlara asıldı.   Antep Kadın Platformu adına konuşan Eğitim Sen Antep Şubesi Kadın Sekreteri Sara Alagöz, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Cinayet Uçurumu Raporu’na göre, Türkiye’nin 140 ülke arasında 131’nci sırada olduğunu dile getirdi. Ülkede her 3 kadından 1’nin şiddete maruz kaldığını söyleyen Sara, şiddete uğrayan kadınlara rağmen iktidarın 16 yıldır harekete geçmediğini ifade etti.   Kadın Bakanlığı’nın kurulması noktasında ısrarcı olduklarını vurgulayan Sara, şöyle konuştu: “Kadınlara dayatılan sınırları kabul etmiyoruz. Gitgide derinleşen ekonomik krizin faturasını bizlere ödetemeyecekler. Faturayı, krizi yaratanlara ödeteceğiz. Emeğimizi görünmez kılan, bedenlerimizi metalaştıran bu sömürü çarkının dişlilerine bir çakıl taşı olup takılacağız. Sömürü çarkının duracağı güne kadar mücadeleden geri durmayacağız.”   Hakkari   25 Kasım dolayısıyla Yüksekova'da da panel düzenlendi.  HDP ilçe binasında düzenlenen panele HDP Van Milletvekilli Muazez Orhan,  DBP PM Üyesi Şehzade Kurt, HDP Hakkari İl Eşbaşkanı Zeynep Kaya ile avukat Harika Karataş konuşmacı olarak katıldı. Panele HDP ve DBP il ve ilçe örgütleri, Yüksekova Belediye Eşbaşkanı Adile Kozay, Barış Anneleri ve çok sayıda kadın katıldı.    Saygı duruşu ile başlayan panelde ilk olarak konuşan DBP PM üyesi Şehzade Kurt, kadınların her türlü  saldırılara karşı kendi koruma  görevi üstlenmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ardından konuşan HDP Van Milletvekilli Muazez Orhan da şunları ifade etti: "Toplumda kadına yönelik şiddet ekonomik, kültürel fiziksel, psikolojik ve daha bir çok boyutu ile yürütülüyor. Şiddet gören kadın bu şiddeti toplumdan saklama gereği duruyor. Kadın bu şiddeti hiç bir zaman saklamamalı. Şiddetti uygulayan erkeğin zihniyeti devlet zihniyetti ile aynı. Şiddeti bir baskı ve susturma aracı olarak kullanıyor. Aslında erkeğe direnen kadın devlette direnmiş oluyor. Devlet bu yüzden kadını hedefe almış durumda."   Kadına yönelik şiddetin politik olduğunu vurgulayan Muazzez, "Toplumda yaratılan şiddete karşı kadının birlik ve dayanışma ile direnme dışında bir alternatifi yok. Erkeğin yarattığı bu şiddeti ancak kadın mücadelesi ortadan kaldırabilir" dedi.    Ardından konuşan avukat Harika Karataş da tecritin kaldırılması için direnen Leyla Güven'i selamlayarak başladığı konuşmasında "Eril akıl ile devlet aklı arasında bir farkın bulunmadığını görebiliyoruz. Hukuk açısında da durum böyle" diye ekledi.    Ağrı    Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde de kadınlar, HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya'nın katılımıyla kahvaltıda buluştu. Parti binasında kadınların yoğun katılım gösterdiği programda konuşan HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Arzu Savaş, 25 Kasım'ın önemine dikkat çekerken, Hüda Kaya ise dünden bugüne direnen kadınların erk egemen zihniyete karşı sürekli mücadele içerisinde olduğunu belirtti. Hüda, "Kadınların duruşu, mücadelesi devam etmektedir. Kadın mücadelesinin en acı bedellerini ülkemizde yaşamamıza rağmen kadın mücadelesi bitmedi ve hala devam ediyor, devam edecek" şeklinde konuştu.   Cezaevlerinde tutuklu bulunan kadın siyasetçilerin durumuna da dikkat çeken Hüda, "Türkiye'nin her yerinde kadınlar bugün meydanlarda ve sokaklarda bu zulme karşı seslerini haykıracaklar. Geleceğimiz Zeyneplerin, Mirabel Kardeşlerin, Leyla Güvenlerin, Aysel Tuğlukların, Sebahat Tuncellerin, Figen Yüksekdağların ve Çağlar Demirellerin direnişi gibi asla bitmeyecektir. Artarak devam edecektir. Geleceğimiz kutlu olsun" diyerek konuşmasını sonlandırdı.   Etkinlik  atılan "Jin jiyan azadi" sloganıyla son buldu.