KESK’li kadınlar alanları terk etmemekte kararlı 2018-11-21 20:28:54   İZMİR - Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle basın açıklaması yapan KESK İzmir Kadın Meclisi, AKP hükümetinin yarattığı toplumsal krizin faturasını kadınlar olarak ödemeyeceklerini belirterek eve hapseden yaklaşımlara karşı alanları terk etmeyeceklerini söyledi.   Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) bağlı kadınlar Karşıyaka Çarşı Postanesinden KESK’li kadın tutsaklarla dayanışmak için kart attı. Kart atma etkinliğinin ardından Karşıyaka İskele karşısında gerçekleşen ‘İşimizi geri istiyoruz ‘ eyleminin 80. Haftasına katılan kadınlar 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. ‘Yoksulluğa, güvencesizliğe, şiddete karşı kadınlar mücadelede buluşuyor’ pankartının açıldığı basın açıklamasında ‘aileye köle olmayacağız’, ‘yan yanayız kol kolayız krizinizde yanmayacağız’, ‘emeğimiz, bedenimiz kimliğimiz bizimdir’ sloganları atıldı. Basın açıklamasını dönüşümlü olarak KESK İzmir Kadın Meclisi Dönem Yürütmesinden Fatma Arslan ve Dilek Kanlıbaş okudu.   Dünya ekonomi forumu küresel cinsiyet uçurumu raporuna göre Türkiye’nin 140 ülke arasında 131’inci sırada olduğunu söyleyen Dilek Kanlıbaş kadınların kazanılmış haklarına dönük saldırılarla eşitsizliği derinleştirdiğini söyledi. Her üç kadından biri şiddetin en az bir biçimine maruz kaldığını söyleyen Dilek “Siyasal iktidar, 6284 No'lu ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi yasasını yok etmeye çalışıyor. İstanbul Sözleşmesi başta olmak üzere imzalanan uluslararası sözleşmelerin gereğini yerine getirmeyenler, en son olarak nafaka hakkının peşine düştü. “Kadın erkeğe, aileye daha fazla bağımlı olsun” hesaplarını yapanlara bugün buradan cevap veriyoruz: “haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkacağız. Aileye köle olmayacağız” diye vurguladı.   ‘Alanları terk etmeyeceğiz’   İki yıllık OHAL süresince KHK'ler eliyle kadın kurumsallaşmasına ve örgütlenmesine dönük saldırılar yapıldığını belirten Fatma Arslan KESK üyesi 1067 kadının bir gece yarısı çıkarılan KHK’larla hukuksuz bir şekilde ihraç edildiğini, kadın belediye başkanları, milletvekilleri tutuklandığını kadınların iradesine dönük sayısız hak gaspı gerçekleştirildiğini söyledi. Fatma “Bizi sivil ölüye çevirmek isteyen iktidar şunu çok iyi bilmelidir ki biz kadınlar bin bir emekle, dişimizle tırnağımızla kazandığımız alanları terk etmeyecek ve mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz Aile Değil Kadınız, Kadın Bakanlığı'nda Israrcıyız! ‘Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ gibi kadınların gerçek sorunlarına çözüm üretmek niyetinde olmadığını geçmiş 16 yıllık pratikten biliyoruz. Kadına yönelik şiddeti münferit gören, tacizi tecavüzü meşru kılan, istismarda rıza arayan, LGBTİ +’lara yönelik nefret cinayetlerini savunan, erkeğin tekelinde bir aile ve ülke anlayışında kadını kaderiyle baş başa bırakan bir bakanlığın üreteceği tek şey kadın düşmanlığıdır” dedi.   ‘Kadın kazanımlarına yönelik saldırı var'   Aile ve dini rehberlik büroları, aile irşat merkezleri, hadım cezası, cinsel istismarda rıza yaşını 12’ye düşüren tecavüz yasa tasarısı, din adamlarının aile psikoloğu olarak görevlendirilmesi, müftülere resmi nikâh kıyma yetkisi verilmesi gibi gündemlerin kadın kazanımlarına yönelik bir saldırı olduğunu belirten kadınlar eğitim alanını  dinleştirilmesiyle iktidar ideolojilerine göre bir toplum yaratmaya çabalandığını söyledi. Dilek “AKP/Saray iktidarı, milliyetçi, tekçi, dinci muhafazakâr politikalarını, kapitalizmin 80’ler sürümü neoliberal politikalarıyla harmanlayarak, savaş politikalarını da arkasına alarak oldukça uyumlu bir şekilde sürdürüyor. Bu politikalar, cinsiyet ayrımcılığını pekiştiriyor, kadın cinayetlerini, kadına yönelik şiddeti, tacizi ve mobbingi arttırıyor. Ucuz ve güvencesiz iş gücü olarak sermayenin her daim sarıldığı kadın emeği, ancak iş ve aile yaşamı uyumlaştırma anlayışıyla, esnek, parçalı istihdamın vazgeçilmez unsuru olarak, değersizleştirilerek istihdamda kendine yer bulabiliyor. Esasen de, KHK’ler eliyle iş güvencemiz fiili olarak ortadan kaldırılmıştır” diye belirtti.   ‘Kirizin faturasını kadınlar ödemeyecek’   Kamusal hizmet olması gereken; çocuk, yaşlı ve hasta bakım sorumluluğunun kadınların üzerine yüklendiğini söyleyen Dilek “Tüm bunlar, yoksulluğun kadınlaşmasına güçlü bir zemin sunuyor. AKP'nin politikalarıyla derinleşen ekonomik krizin en ağır sonuçlarını biz kadınlar yaşıyoruz. İşgücü piyasasında ilk gözden çıkarılan kadınlar olurken, ev geçiminin ağırlığı en çok kadınlar üzerine kalmakta, tasarruf yaparken de ev içi çalışma yükleri katlanmaktadır. Ekonomik kriz bizi işsiz, güvencesiz bırakarak daha fazla yoksullaştırırken her türlü şiddete de açık hale getiriyor. Üretimden kopuk ranta, savaşa, talana dayanan ekonomik politikaları nedeniyle ülkeyi uçuruma sürükleyenler, krizi emeğe dönük saldırıların fırsatı haline getirmek istiyor. Krizin faturasını bizlere ödetmeye çalışanlara buradan bir kez daha sesleniyoruz: Faturayı krizi yaratanlar ödesin, biz ödemeyi reddediyoruz” diye konuştu.