‘TRT kamu hizmeti anlayışıyla yayın yapmalıdır’ 2018-11-21 13:48:20   İSTANBUL/DİYARBAKIR - UNESCO Dünya Televizyon Günü’nde yapılan açıklamada, TRT’nin son yapılan yasa değişikliği ile “tek adamın” kontrolüne girmesine tepki gösterilerek, “TRT anayasada belirtildiği üzere özerk ve tarafsız bir kurum olmalı ve kamu hizmeti anlayışı ile yayın yapmalıdır” çağrısında bulunuldu.    Haber-Sen, UNESCO Dünya Televizyon Günü'nde TRT İstanbul Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “TRT halkındır. Kamu hizmeti yayıncılığının terk edilmesini, yeni istihdam modellerini, emekçilere uygulanan mobbingi, şirketleşmeyi, tek sesliği reddediyoruz” pankartının açıldığı eylemde, “sanatçıma dokunma”, “yaşasın özerk, demokratik ve katılımcı TRT mücadelemiz”, “TRT halkındır şirketleşemez” dövizleri ve Haber-Sen bayrakları taşındı. Açıklamayı Haber-Sen adına 5 No’lu Şube Sekreteri Deniz Salmanlı okudu.    ‘TRT yasa değişikliğiyle tek adamın kontrolüne girdi’   TRT’nin Anayasa’da özerk ve tarafsız bir kamu hizmeti yayıncısı olarak tanımlandığını hatırlatan Deniz, TRT’nin son yapılan yasa değişikliği ile “tek adamın” kontrolüne girdiğini belirtti. Deniz, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile TRT’de emekliliğe teşvik ve “İstihdam Fazlası Personel”in diğer kamu kurumlarına gönderilmesinin yolunun açıldığına dikkat çekti. Deniz, “TRT kapatılmıyor, küçültülmüyor ve özelleştirilmiyor ama ‘İstihdam Fazlası Personel’ yaftasıyla deneyimli, bilgili, birikimli TRT emekçilerine ‘ya emekli ol ya da diğer kamu kurumlarına git’ denilerek baskı kuruluyor. Şu anda yaklaşık bin 800 kişi bu baskılar karşısında emekliliğini isteyerek yıllarını verdikleri kurumlarından, mesleklerinden koparıldı” dedi.    ‘Kamu hizmeti yayıncılığına verilen değer bu mu?’   TRT emekçilerinin tüm baskılara karşı mesleklerine sahip çıktığını söyleyen Deniz konuşmasının devamında şu soruları sordu: “Emekli olmayanlar, diğer kamu kurumlarına gönderilmeyenler, TRT’de kadrolu çalıştırılmayacak, ‘Özel Hukuk Hükümlerine Tabi Personel’ olarak istihdam edilecek’ denilmekte. Deneyimli, birikimli, yılların habercileri, yayıncıları ve sanatçıları hangi devlet kurumuna gönderilebilir? Habercilere, televizyonculara, radyoculara, sanatçılara başka devlet kurumlarında hangi iş yaptırılacak? TRT’deki uygulama birikim, deneyim, uzmanlığın yok sayılması; meslekleri ellerinden alınan haberci, televizyoncu ve radyocuların hiçleştirilerek, sürgün edilmesidir.   TRT'de programlar, haberler kime, kimlere yaptırılacak? Amaç yayıncılığa devam etmek ise yayıncılar, yayınların tüm yükünü sırtlayan emekçiler neden gönderilmektedir? Halkın olması gereken TRT’deki bu tasfiyeyi iktidar kendisinde nasıl ‘hak’ görmektedir? Kamu hizmeti yayıncılığına, yayıncılığa verilen değer bu mu?”    ‘Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle fiilen şirkete dönüştü’   703 nolu Olağanüstü hal (OHAL) KHK’sı ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile TRT’nin fiilen şirkete dönüştürüldüğünü aktaran Deniz, 15 günde bir yapılan TRT Yönetim Kurulu toplantılarının ‘üç ayda bir’ şeklinde düzenlendiğine dikkat çekti. Deniz bu düzenleme ile amaçlananın kurumun, yönetim iradesinin sakatlanarak tek adamın kararlarını onaylayan notere dönüştürülmesi olduğunu söyledi. Deniz, “Dahası, şirket kurma, satın alma ve ortak olma düzenlemesi genişletilmiş ve TRT’nin tüm işlerinin şirketler aracılığı ile yapılmasının önü açılmıştır. Bununla da yetinilmeyip TRT ve TRT’nin kurduğu, satın aldığı, yüzde 1 payla ortak olduğu tüm şirketler, Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. Gelirlerinin yüzde 80’inden fazlası halktan toplanan TRT, öncelikle halkındır ve kamu hizmeti yayıncılığı yapmak, halka hizmet etmek zorundadır. Tek sorumluluğu halka karşıdır” ifadelerine yer verdi.    Diyarbakır    KESK, DİSK, TTB, TMMOB, ulusal ve uluslararası gazeteci örgütlerinin de içinde bulunduğu sivil toplum örgütleri, "TRT'de tek ses, tek renk değil kamu hizmeti yayıncılığı istiyoruz" şiarıyla Yenişehir ilçesinde bulunan Türkiye Radyo Televizyon (TRT) Kurumu Diyarbakır Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. STÖ temsilcileri ve üyelerinin katıldığı eylemde, "TRT halkındır! Kamu hizmeti yayıncılığının terk edilmesini, yeni istihdam modellerini, emekçiye uygulanan mobinge, şirketleşmeyi, teksesliliği reddediyoruz" yazılı pankart açıldı. Basın açıklamasını KESK’e bağlı Haber-Sen Şube Sekreteri Sabri Gündüz yaptı.    Sabri, TRT'nin, 703 sayılı kanun hükmünde kararname (KHK) ve sonrasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri ile hukuken de kamu hizmeti anlayışıyla hizmet sunması gereken bir yayın kurumu olmaktan çıkarıldığını belirtti. Uzun yıllardan beri kamu hizmeti yayıncılığından giderek uzaklaşan TRT'nin artık fiilen şirket olduğunu belirten Sabri, “Dahası şirket kurma, satın alma ve ortak olma düzenlemesi genişletilmiş ve TRT'nin tüm işlerinin şirketler aracılığıyla yapılmasının önü açılmıştır" dedi.    Kamu hizmeti anlayışı   Sabri, gelirlerinin yüzde 80'inden fazlasını halktan toplayan TRT'nin, öncelikle halkın olduğunun altını çizerek, TRT'nin kamu hizmeti yayıncılığı yapması gerektiğini ve halka hizmet etmek zorunda olduğunu söyledi. TRT'nin anayasa ve yasasında belirtildiği üzere özerk ve tarafsız bir kurum olması gerektiğini dile getiren Sabri, şu çağrılarda bulundu: "TRT'nin kamu hizmeti anlayışı ile yayın yapmalıdır. Kasasına giren her kuruşun nereye, nasıl harcandığının hesabının verilmelidir.  İFP (İstihdam Fazlası Personel) adı altında başka kurumlardan TRT'ye geçişlerin nedenlerini açıklamalıdır.  Çalışanların zorla emekli edilmesi, İFP adı altında başka kurumlara gönderilmesi gibi yeni istihdam şekilleriyle güvencesiz bırakılması uygulamalarına son verilmelidir."