‘Barış savunuculuğu yaptığı için Leyla’nın tutuklu olması anayasa ihlalidir’ 2018-11-13 11:29:48   DİYARBAKIR - İHD, tutuklu ve 7 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkan ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven için yayınladığı açıklamada, “Barış savunuculuğu içeren açıklamalarından dolayı Sayın Leyla Güven hakkında dava açılmış olması ve tutuklu olarak yargılanması, anayasa ihlalidir” dedi.   İnsan Hakları Derneği (İHD), tutuklu Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 7 Kasım tarihinde başladığı açlık grevine ilişkin açıklama yayınladı. İHD Şube Başkanı Avukat Abdullah Zeytun’un 10 Kasım tarihinde Leyla Güven’i ziyaret ettiğine değinilen açıklamada, Leyla’nın moral ve sağlık durumunun iyi olduğu ayrıca açlık grevine başlama gerekçesinin de “PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecrit, çatışmaların ve ölümlerin devam etmesi” olarak beyan ettiğine dikkat çekildi.    Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:     “Bizler İnsan hakları savunucuları olarak, yaşama hakkını ve vücut bütünlüğünü tehdit eden ve risk altına alan her türlü eylemi ilkesel açıdan doğru bulmuyor ve kabul etmiyoruz. Bir hak arama mücadelesi yöntemi olarak görmüyoruz. Ancak defalarca kamuoyuna yönelik gerçekleştirmiş olduğumuz açıklamalarımızda da beyan ettiğimiz üzere; tecrit ve izolasyonun ulusal ve uluslararası sözleşmeler ve insancıl hukuk nazara alındığında bir insan hakları ihlali olduğunu bir kez daha açık bir şekilde ifade etmek istiyoruz.   ‘Tutukluluğun sürdürülmesiyle anayasa ihlal edilmiştir’   Ayrıca Sayın Leyla Güven'inin tutukluluk halinin, yasal haklarının kullanımının doğrudan ihlali olduğunu ifade etmek isteriz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın Seçme, Seçilme ve Siyasi Faaliyette Bulunma haklarını düzenleyen 67. Maddesinde ‘Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halk oylamasına katılma hakkına sahiptir...’ denilmektedir. 24 Haziran Erken Genel Seçimlerinde Milletvekili seçildiği andan itibaren tutukluluğunun sona ermesi ve yasama faaliyetlerine katılması gereken Sayın Güven'in, hakkında kesinleşmiş bir hapis cezası bulunmamasına rağmen tutukluluk koşulları sürdürülerek, anayasa ihlal edilmiştir.    ‘Herkes barışı savunma hakkına sahiptir’   Yine Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 25. Maddesi ‘Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz’ denilmektedir. Hakkında açılan dava konularından biri olan Efrîn Operasyonu'na yönelik yapmış olduğu tepki açıklaması, ifade özgürlüğüdür. Herkes barışı savunma hakkına sahiptir. Barış savunuculuğu içeren açıklamalarından dolayı Sayın Güven hakkında dava açılmış olması ve tutuklu olarak yargılanması, anayasa ihlalidir. Yine, Türkiye'nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) adil yargılanma hakkını düzenleyen 6. maddesi ile ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesi, sahip olduğu hakların kısıtlanması bakımından ihlal edilmiştir.”   Açıklamanın sonunda Leyla'nın serbest bırakılması için şu talepler sıralandı:   “* DTK Eşbaşkanı ve DTK Hakkari Milletvekili Sayın Leyla Güven 'in başlatmış olduğu açlık grevi eyleminin kendisiyle siyasi ve bürokratik kanallardan görüşmelerin sağlanması, Sayın Güven'in talepleri dikkate alınarak açlık grevinin sona erdirilmesi amacıyla bir çözüm yolu bulunmalıdır.   * Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) üyesi olması bakımından, TBMM Başkanlığı ve Adalet Bakanlığı nezdinde gerekli girişimlerde bulunmalıdır. Bu anlamda yasama ve milletvekili dokunulmazlığından doğan hak ve yükümlülükleri güvence altına alınmalıdır.   * Ayrıca haksız ve anayasaya aykırı tutukluluk halinin derhal sona erdirilmesi ve yasama faaliyetlerine doğrudan katılımda bulunması sağlanmalıdır.”