Eren Keskin: Baroya mor renk vermek istiyoruz 2018-10-20 16:16:20   İSTANBUL - İstanbul Barosu Genel Kurulu'nda konuşan ÖDAV'ın Başkan Adayı Av. Eren Keskin, mevcut baro yönetimine yönelik sert eleştirilerde bulundu. Eren, listelerindeki kadın çokluğuna dikkat çekerek "Baroya mor renk vermek istiyoruz" dedi.    İstanbul Barosu'nun yeni yönetiminin belirleneceği Genel Kurulu, Haliç Kongre Merkezi'nde devam ediyor. İki gün sürecek Genel Kurul'da, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Gurubu'nun (ÖDAV) Başkan Adayı Eren Keskin konuştu.    Katledilen meslektaşlarını anıp, "yolları yollarımızdır" diyerek konuşmasına başlayan Eren, divan seçimini eleştirdi. Eren, ÖDAV olarak dışlanmalarını kınadı.   'Baronun kendi delegesini yok sayan tutumunu kınıyorum'   Sözlerinin devamında normal olanı değil, vicdani olanı savunduklarının altını çizen Eren, "Hukuki sorunlarımızın göbeğinde olan resmi ideolojiyi tartışmaya açmak istiyoruz. Bizler önce Mahmut Esat Bozkurt hukukunu tartışmaya açmak istiyoruz. Biz böyle bir anlayışa sonuna kadar karşısındayız. Tüm kimliklerin eşit olarak yönetime katıldığı, hukuk tarafından korunduğu bir coğrafya özlemindeyiz. Mahmut Esat Bozkurt adına verilen ödül, delegelerin kararına rağmen önceki yıl bir kez daha verildi. Baronun kendi delegesini yok sayan tutumunu kınıyorum" dedi.    'Biz asker değil hukukçuyuz'   Türkiye'de her şeyden önce tartışılması gereken şeyin Anayasa olduğunu kaydeden Eren, mevcut Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu'nu destekleyen eski Baro Başkanı Ümit Kocasakal'ın konuşmasından sonra salonda "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganı atılmasına atıfta bulunarak şunları söyledi: "Darbeden şikayet edenler 'biz askeriz' diye slogan attı. Biz asker değil, hukukçuyuz. Hem darbelere karşıyız diyeceksiniz hem de hukuk adına militarist adımlar atacaksınız. Bunu kabul etmiyoruz."    Eren, yaşanılan coğrafyanın Türk-İslam sentezi arasına hapsedilmek istendiği üzerinde de durdu ve bu duruma dair "Biz bu iki anlayış arasından çıkmış üçüncü anlayışı temsil ediyoruz" dedi.    'Barış isteyenler içerde'   Yine içerisinde bulunan ortamda 1915 Ermeni Soykırımı'nı, Dersim Katliamı'nı ve Kürt sorununu tartışmanın yasak olduğuna değinen Eren, mevcut baro yönetimini "Barış isteyen bütün siyasi kesimleri içeri atmış durumdalar. Selahattin Demirtaş, Aysel Tuğluk insan hakları savunucusu arkadaşlarım... Ergenekon davalarına sahip çıkan İstanbul Barosu, Selahattin Demirtaş'a, Aysel Tuğluk'a, Ahmet Altan'a, Nazlı Ilıcak'a sahip çıkmıyor. Siz resmi ideolojinin yanındasınız" sözleriyle eleştirdi.   'Düşünce ve ifade özgürlüğünden ceza aldım'   Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu'nun Marmara Üniversitesi'nden ihraç edilmesini de hatırlatan Eren, Baroda Değişim ve Gelişim Hareketi'nin başkan adayı Prof. Dr. Talat Canbolat'ı işaret ederek, "Sayın Canpolat, keşke aday olmasaydınız. Siz meslektaşlarınızı üniversitelerden ihraç eden bir siyasi zihniyetin temsilcisisiniz. Düşünce, ifade özgürlüğü kapsamında yargılandığı davalardan 12,5 yıl ceza aldım. Cumhurbaşkanı'nın avukatları tarafından İstanbul Barosu'ndan ihraç edilmek üzere disipline sevk edilmem için dilekçe verdiler" diye konuştu.   Kongre salonunda bulunan Cumartesi Anneleri'ni selamlayan Eren, "Yaklaşık bir aydır hiçbir gerekçe gösterilmeden eylemleri yasaklanıyor. Burada yüksek sesle bağıran İstanbul Barosu, Cumartesi Anneleri'ne randevu bile vermedi" dedi.    Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeleri uygulamamasını da eleştiren Eren, hukukçular olarak biz bu hukuksuzlukların ortağı durumda olduklarını belirterek, bu sözleşmeleri imzalaması için siyasi iradeye baskı yapılması gerektiğini vurguladı.   'Baroya mor renk vermek istiyoruz'   Hazırlanan listelerindeki kadın çokluğuna dikkat çeken Eren, "Baroya mor renk vermek istiyoruz. Onur Yürüyüşleri'nde yanında durulmayan LGBTİ+'yi gündeme getirmek istiyoruz. Siz trans kadınların yanında oluyor musunuz? Hayır. Çünkü sizin erkek egemenliğiniz zarar görür" eleştirilerinde bulundu.   Eren, konuşmasını cezaevlerinde devam eden tecrit ve izolasyon politikalarına dikkat çekerek sonlandırdı. Eren'in konuşması, salondakiler tarafından ayakta alkışlandı.