Baro seçimi öncesi ‘Biz varız’ diyen kadın avukatlar bir araya geldi 2018-10-11 20:35:31   ANKARA - Baro seçimleri öncesi “Kadın avukatlar erkek egemen olmayan bir baro ve eşitlik için buluşuyor” sloganıyla bir araya gelen kadın avukatlar, yargının eril yapısını tartışarak somut öneriler sundu.    Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar (ÖÇAV), Ankara Barosu adaylığı için ikinci kez seçime girecek. ÖÇAV adına çalışan kadın avukatlar ise, Ankara Barosu Eğitim Merkezi’nde “Kadın avukatlar erkek egemen olmayan bir baro ve eşitlik için buluşuyor” sloganıyla bir araya geldi. Buluşmaya HDP’li vekiller Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy’da katıldı. Yargının eril durumunu tartışan kadın avukatlar, seçime ilişkin gündemlerini de belirledi.    Baronun yönetim kurulu adayı olan Avukat Sevinç Hocaoğulları, ülkede kadınların yaşamına kast eden diktatöryal bir yapı olduğunu belirterek, “Baroların, kadın savunmasını güçlendirecek bir konum alması gerektiğini söylüyoruz. Baro, kendi sorunlarımızı çözecek olanak sağlamıyor çünkü. Bir önceki seçimde OHAL sürecinde çalışmanın en hareketli dışa dönük yüzünü kadınlar oluşturmuştu. Genel kurula kadınların rengini nasıl veririz diye konuşmuştuk. Toplantı yapmıştık. Hakim, savcı ve stajyer avukatların alması gerektiği toplumsal cinsiyet eğitimi için önerge vermiştik. Eril yargıyı eleştiriyoruz ama kendi söylemlerimizle bazen bizde bunu pekiştirebiliyoruz” dedi.    ‘Baroda bir bölüm kahve gibi’   Bir diğer yönetim kurulu adayı olan İlke Işık ise, avukatlık mesleğini yaparken kadın olarak bir çok sorunla yüz yüze kaldıklarını belirtti. “Kadınlar ne yaşıyor? Eril dil mesleğe nasıl yansıyor? Avukatlar ne yaşıyor? Baro ne yapıyor?” diye soran İlke, “Mesela; cinsiyetçi bir dilekçe yazamaz ya da cinsiyetçi bir savunma yapamaz avukatlar. Ancak Baroda bir bölüm kahve gibi. Sigara içeren adamlar var sadece. Kadınların girerken dahi imtina edeceği ve kendimizi rahat ifade edebileceğimiz bir durumdan bahsedemiyoruz” diye konuştu.     Daha sonra stajyer avukat Neslihan Arın söz aldı. Baroda var olan cinsiyet eşitsizliğine değinen Neslihan, bu anlamda birkaç somut öneri sundu.    ‘Tacize ilişkin bir ağ kurulmalı’   Avukat Nuray Özdoğan, avukatlığın erkekleştirilmiş bir meslek olduğunu ve bu alanda korkunç hikayeler yaşandığını vurguladı. Nuray, şöyle dedi: “Taciz konusunda ve kadın bakış açısıyla ilgili genç arkadaşlara eğitim verilmeli. Avukatlar, yurttaşa göre kendine uygulanan tacizi daha zor anlatıyor. Avukatlarla ilgili taciz öykülerini ele alan bir çalışma yürütülmeli. Baroyu zorlayacak bir ağ kurmalı, telefon hattı ya da kadın grubu olabilir. Genç avukatlar, stajyerlerin yaşadıklarına dair bir başvuru ağı kurmalı. Görünür kılınırsa belki bu sorun daha rahat çözülebilir.”     ‘Sınıfsal konum değiştikçe kadınlar daha çok sessizleşiyor’   HDP’li vekil ve aynı zamanda avukat olan Züleyha Gülüm ise, sınıfsal konum değiştikçe kadınların daha da çok sessizleştiğini ifade ederek, “Sınıfsal konum değiştikçe açığa çıkarmamız daha da zorlaşıyor. Erkek egemen sistem kalıcılaştırıldıkça bu bizim içimize de yansıyor. Erkek egemen lafları kolayca söylemeye başladılar. Toplumdaki erkek egemenlik artıkça bizde de artıyor” diye belirtti.