Uluslararası konferans: Feminist bir dünya için mücadele yükseltilmeli 2018-10-06 14:38:54   HABER MERKEZİ- Frankfurt'ta düzenlenen "Yapım aşamasındaki Devrim" konulu konferansta konuşan Debbie Boockhin, "Kapitalizmi yıkmak ve ekolojik, feminist bir dünya yaratmak istiyorsak mücadeleyi yükseltmeliyiz" dedi.   Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen "Yapım aşamasındaki Devrim" konferansına dünyanın farklı ülkelerinden yaklaşık 500 kadın katılım sağladı. Düzenlenen Uluslararası Kadın Konferansı'nın ilk oturumunda kadının, coğrafyanın, suyun, ormanın, gölün sömürge olmaktan çıkarılması konuları ele alındı. Her toplumdan kadınların kendi rengi ile katıldığı konferans, renkli bir açılış ile başladı. Kürt, İspanyol-Güney Amerikalı, Afrikalı, Kuzey Amerikalı, Afgan, Êzidî, Arjantin, Brezilya, Tamil Elam tek tek verdikleri mesajlarla direnişe, kadın mücadelesine dikkat çekti.   Katılımcı her kadın kendi kültürünü ve dilini yansıttı   Katılımcıları selamlayan her kadın kendi ulusal kıyafetleriyle ana dillerinde konuşmalar yaptı. Kadınların kısa konuşma ve kareografisinden sonra hazırlık komitesinden Dilber Aydın, açılış konuşmasını yaptı. Kadınların şu anda tarihi fırsatlar ile karşı karşıya olduğunu belirten Dilber, sistemin krizlerinin kadının özgürlüğü için fırsat sunduğunu belirtti. Kadının mücadelesi yükseldikçe erkek egemenlikli sistemin saldırılarının da arttığına vurgu yapan Diber, "Önder Abdullah Öcalan 21. yüzyılı kadın yüzyılı olarak nitelendirdi. Kürt kadınları da bunun mücadelesini yürütüyor. Kadının özgürlük mücadelesi, bütün mücadelelerin merkezine konmalı” dedi.   ‘Ekolojik bir dünya için kapitalizmi yıkmalıyız’   Konferans açılış konuşması ardından "Ataerkil sistemin kadınlara karşı sistematik savaşı" başlıklı oturumla devam etti. Oturumun moderatörlüğünü gazeteci Debbie Bookchin yaptı. Cinsiyetçilik, ırkçılığın hakim olduğu bir toplumda yaşanıldığına dikkat çeken Debbie, "Kapitalizmi yıkma ve ekolojik, feminist bir dünya yaratmak istiyorsak mücadeleyi yükseltmeliyiz" dedi.   ‘Kriz dönemlerinde en fazla acıyı bizler çekiyoruz’   Honduraslı siyahilerin örgütlenmesi olan OFRANEH isimli örgütten olan Miriam Miranda da, "Ataerkilliğin yoğunluğu: Kapitalizmin mizojinliği" konulu bir sunum yaptı. Miriam, medeniyet, ekonomik, vb. kriz konusunu değerlendirdi. Miriam şöyle konuştu: "Krizler döneminde biz kadınlar diğerlerinden iki ya da üç kez daha fazla acı çekiyoruz. Erkekler krizler döneminde bütün öfkelerini kadınlara yönlendiriyor. Biz her türlü şiddete maruz kalıyoruz. Kadına yönelik şiddet kaynağını sistemin şiddetinden alıyor. Orta Amerika en çok kadın katliamının olduğu bölgedir de aynı zamanda."   ‘Sömürgecilik her alanda varlığını sürdürüyor’   Arjantinli gazeteci, eğitmen ve feminist Claudia Korol ise "21. Yüzyılın yıkılışı: Kadınlar fırsatları değerlendiriyor" başlıklı bir sunum yaptı. Abalala'nın güneyinden Batılıların işgali ardından Amerika olarak isimlendirilen kıtanın güneyinden geldiğini belirten Claudia, ataerkil ve kapitalist sistemin etkisinden kurtulmak gerektiğini söyledi. Coğrafya olarak sürekli kapitalizmin ve ataerkil sistemin sömürüsüne maruz kaldıklarını da belirten Claudia, kadınların kendi vücutları ve topraklarını özdeşleştirip mücadele etmesinin önemine dikkat çekti.   ‘Sevinç kadın devriminin motorudur’   Orman, hava, su, toprak, nehir, göllerin tamamen sömürgeleştirildiği bir coğrafyadan geldiğini ve sömürgeciliğin ortadan kaldırılması ile çözülebileceğini de sözlerine ekleyen Claudia, emperyalizmin coğrafyalarını her şekilde işgal etmeye devam ettiğini de kaydetti. Askeri üslerle varlıklarını yaydıklarını da kaydetti. Sevincin kadın devriminin motoru olduğunu da vurgulayan Claudia, kırıntılar için pazarlık yapmaya gerek olmadığını vurgulayarak, "Kimliğimizden hiçbir şekilde vazgeçmemek gerekiyor" dedi.   Nazan Üstündağ cinsiyetçilik üzerine sunum yaptı   Sosyolog Nazan Üstündağ "Cinsiyetçilik ve kapitalizmin kutsal teslisi ile bağı" konulu bir sunum yaptı. Bugün popülizm ve ırkçılığın toplumu yönlendirdiği, kadına yönelik şiddetin arttığına dikkat çeken Nazan, insanların söylemek istediği, kendisini savunmak istediği her şeye devletin el koyduğunu vurguladı. Kadınların tedavici, alşimist olduğu, toprağı üreten kesimler olduğunu da vurgulayan Nazan, devletin tecavüz vb. uygulamaları kadına karşı kullandığını belirtti.   Oturum soru-cevap ile devam etti. Öğleden sonra ise atölyeler şeklinde sürecek konferansta akşam da müzik dinletisi yapılacak.