Zor günler geçiren Êzidî kadınlar: Kamplara bir daha dönmeyeceğiz 2018-09-21 09:55:33   MARDİN - Midyat’taki kamp kapandıktan sonra kendi imkanlarıyla yerleştikleri evlerde yaşam mücadelesi veren Êzidî kadınlar, “Birçok sorun yaşadık. Bunları artık nasıl dile getireceğimizi bilemiyorum. Arap mültecilerin kaldığı kamplarda biz Êzidîlerin can güvenlikleri yok. Kamplara bir daha dönmeyeceğiz. Bunda kararlıyız” dedi.    İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından alınan Antep, Adıyaman ve Mardin’de bulunan 5 mülteci kampının boşaltılması kararının ardından mültecilerin büyük çoğunluğu Hatay, Kilis ve Urfa’da bulunan farklı kamplara yerleştirildi. Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı olan Mardin’in Midyat ilçesindeki kamptan çıkarılan ve “can güvenlikleri olmaması” nedeniyle diğer kamplara gitmeyen Êzidîler, yerleştikleri kent merkezi ve bağlı ilçelerde zor günler yaşıyor.    Midyat’ta kendi imkanlarıyla yerleştikleri evlerde yaşam mücadelesi veren Ezidî kadınlar, yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekti.   ‘Nasıl dile getireceğimizi bilemiyorum’   Kadınlardan Xatî Ene (60), Şengal'deki DAİŞ saldırısını hatırlatarak, "O dönem Şengal'e karşı şiddetli saldırılar gerçekleştirildi. Binlerce Êzidî kadın DAİŞ çeteleri tarafından kaçırıldı, tecavüze maruz bırakıldı, pazarlarda satıldı. Şengal'de taş üstüne taş bırakmadılar. Evlerimiz yıkıldı ve çöllerde kalmak zorunda bırakıldık. DAİŞ çeteleri bizlere saldırmasın diye son yol olarak Şengal'den çıkmak zorunda kaldık. 24 gün boyunca yürüdük. Daha sonra Türkiye sınırına varabildik. İlk önce Diyarbakır'da bizler için kurulan kampa yerleştik. Daha sonra bizleri Midyat'taki kampa yerleştirdiler. Burada bir çok zorlukla karşılaştık. Kışın ortasında çadırlarda kalıyorduk. Çadırlarda soba yaktığımızda çadırlarımız alev alıyordu. Bunun gibi daha birçok sorun yaşadık. Bunları artık nasıl dile getireceğimizi bilemiyorum" dedi.    'Kamplara bir daha geri dönmeyeceğiz'   Kampları boşaltma kararının kendilerine iletildiğini fakat bunu kabul etmediklerini söyleyen Xati, nedenini de şöyle açıkladı: "Bizler Arap mülteciler ile aynı kampta yaşayamayız. Bu bizim için yeni bir ferman demektir. Bizlere yeni bir ferman dayatılıyor. Arap mültecilerin kaldığı kamplarda biz Ezidîlerin can güvenlikleri yok. Çünkü onlar bizim dinimizi kabul etmiyorlar. Bizler de öyle bir karar aldık. Onlarla aynı kamplarda yaşamayacağız. Şimdi kendi imkanlarımızla ev tutup yerleştik. Şuan çok zor şartlarda yaşıyoruz. Bu evde 14 kişi beraber yaşıyoruz. Birçok eksiğimiz var ve bunları nasıl temin edeceğimizi de bilmiyorum. Fakat kamplara da bir daha dönmeyeceğiz. Bunda kararlıyız."    Xati, sağlık sorunları yaşadığını ve bunun için de yardım beklediklerini sözlerine ekledi.    'Yüzyıllardır fermanlardan geçiriliyoruz'   Soyadını vermek istemeyen kadınlardan Nesrin de, Ezidî halkının gördüğü baskılara dikkat çekerek, bunların son bulmasını istedi. Yüzyıllardır Êzidîlerin devletler tarafından yok edilmek ve soykırımdan geçirilmek istendiğini söyleyen Nesrin, "Yüzyıllardır fermanlardan geçiriliyoruz. Yüz binlerce Ezidî katledildi. Artık dünya kamuoyunun sesimizi duymasını istiyoruz. Diğer halklar gibi bizler de artık rahat yaşamak istiyoruz. Sesimizin duyulmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.